Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Toplanan delillere göre, davalının mahkemece de sabit kabul edilen eylemlerinin, Türk Medeni Kanununun 162. maddesinde düzenlenen özel boşanma sebebi olan pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmayı değil; Türk Medeni Kanununun 166/1.maddesindeki "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" nedenine dayalı boşanmayı gerektirdiği anlaşılmaktadır. Boşanmayı gerektiren olaylarda, bütünüyle davalı koca kusurlu olup, bu olaylar davacının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir....

    gerekçesi ile; "-Davacının hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma davasının REDDİNE, -Davacının evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının KABULÜ İLE tarafların TMK'nın 166/1 maddesi gereğince BOŞANMALARINA, -Tarafların ekonomik durumları dikkate alınarak davacı ve davalı için tedbir nafakası takdirine yer olmadığına, davacının yoksulluk nafakası talebinin REDDİNE, -20.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı erkek vekili, davanın reddi gerektiğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 163 maddesine göre olmadığı takdirde 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....

    Davalı tarafın Dereli Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/82 Esas sayılı dosyası ile zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası açtığını belirtip bu hususun uyap kayıtları ile de doğrulandığı anlaşılmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu' nun 166. maddesi gereğince söz konusu davanın, görülmekte olan bu davayla birleştirilmesinin sağlanması ve delillerin hep birlikte değerlendirilerek, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

    Yargı organları her iki tarafın iddia ve savunmaları ile delillerini değerlendirip, sabit görülen maddi vakıaları ve bunlardan çıkardıkları sonuç ve hukuki sebepleri gerekçelerine yansıtmalıdır. Dosya incelendiğinde; ilk derece mahkemesince, kısa kararda T1 T3 karşı açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan dava yönünden davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/2. maddesi uyarınca boşanmalarına, T1 T3 karşı hayata kast pekkötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle açılan dava yönünden ise davanın reddine" karar verildiği; gerekçeli kararda ise "asıl dava yönünden T1 T3 karşı hayata kast pekkötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle açılan dava yönünden ise davanın reddine" şeklinde hüküm kurulduğu halde davacı-k.davalı erkeğin TMK'nın 166. maddesine dayalı boşanma davası hakkında olumlu veya olumsuz hüküm kurulmayarak kısa karar ile gerekçeli arasında çelişki yaratılmıştır. Bu hali ile karar usul ve yasaya aykırıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının dilekçesindeki açıklamalardan; davanın pek fena muamele ve onur kırıcı davranış (TMK m.162) sebebiyle boşanma davası olduğu açıktır. Hükmün gerekçesinde "davacı kadının ve çocukların sürekli olarak fiziki şiddet gördüğü, davalının kızına ve eşine sürekli küfrettiği" sabit kabul edilmiş, toplanan delillerden şiddetin sürekli olduğu, davalının eşine her kızdığında bir şeyler fırlattığı, eşyaları kırdığı, arabasını yakmaya kalktığı, eşi ve kızına sürekli sinkaflı küfür ettiği anlaşılmıştır. Süreklilik gösteren fiziki şiddet "pek fena muamele" oluşturur. Bu durumda kadının davası bakımından, Türk Medeni Kanununun 162. maddesinde yer alan boşanma sebebi oluşmuştur....

      Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında "....Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava; pek kötü veya onur kırıcı davranış ile şiddetli geçimsizlik ve nedeniyle evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma davası ve düğünde takılan ziynet eşyalarının iadesine ilişkin olduğu (TMK 162 166/1 md.)" kabul edilmiş ve "... tarafların fiilen ayrılmalarına yol açan ve ceza davasına konu olan son olaylar üzerinden 6 aylık hak düşürücü süre dolmadan davacı tarafın pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayandığı da dikkate alınarak davalı eşin kusuru nedeniyle tarafların 4721 sayılı TMK'nın 162 ve166/1. Maddeleri nedeniyle boşanmalarına" karar verilmiştir. 1)Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile yargılamanın açıklığı ilkesi kabul etmiştir....

      Davalının davanın esasına ve davacı kadının davasının kabulüne dair istinaf başvurusu yönünden; TMK.nun 166/1. maddesinde "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olarsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." TMK.nun 162/1. maddesinde ise; "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. " denilmektedir. Toplanan deliller uyarınca; davalı kocanın evinden 4 yıl önce ayrılarak Kocaeli'nde Bircan Yılmaz isimli kadınla yaşamaya başladığı, sadakatsiz olduğu, Gebze İlçe Emniyet Müdürlüğü Beylikbağı Şht....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/941 KARAR NO : 2023/970 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GERMENCİK ASLİYE HUKUK(AİLE)MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2022 NUMARASI : 2021/642 ESAS - 2022/552 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı istinaf başvurusu üzerine HMK 353 ncü maddesine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin ele alındı,incelendi; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle"...hayata kast pek kötü ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma- velayet- nafaka- tazminat" talep etmiştir. 14.09.2022 tarihli duruşmada davacı "...davadan feragat etmek istediğini,davalı ile aralarında anlaştıklarını,yeniden bir araya geldiklerini"imzalı olarak beyan etmiş,davacı vekili...

      Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının incelenmesi sonucunda davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, özellikle 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesi koşullarının oluşup oluşmadığının tespitinin sonuca etkili olmayacağının anlaşılmasına göre taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden belirlenen ve gerçekleşen kusurlar 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesinde belirtilen haliyle hayata kast ettiği ve pek kötü veya onur kırıcı davranış niteliğinde değildir....

        DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davacı-davalı kadın tarafından açılan suç işleme (TMK m. 163) ve evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine dayalı boşanma davalarının ayrı ayrı reddine, davalı-davacı erkeğin birleşen pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma davasının ise kabulüne karar verilmiş,hüküm davacı-davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Dosyanm incelenmesinde davalı-davacı erkeğin ablası tarafından erkeğin kısıtlanması amacıyla ...Sulh Hukuk Mahkemesi'ne vesayet davası açıldığı,bu davanın yetkisizlik kararı ile ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülmeye devam edildiği anlaşılmıştır. Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (HMK m. 114/1-d) olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir....

          UYAP Entegrasyonu