"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talep ettiği halde, kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmında davanın kabulünün hangi hukuki sebebe dayandırıldığı belirtilmeksizin, hükmün gerekçesinde "tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı" gerekçesiyle boşanmalarına karar verildiğinin belirtilmesi suretiyle, gerekçe ile gerekçeli kararın hüküm kısmı ve tefhim edilen kısa karar arasında çelişki oluşturulmuştur (HMK m. 297). Gerekçe ile hüküm arasında oluşan çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2019 NUMARASI : 2017/1116 ESAS-2019/35 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; davalının eve sürekli geç ve alkollü geldiğini, davacıyı ters ilişkiye zorladığını, şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, ev ile ilgilenmediğini ve evi terk ettiğini açıklayarak tarafların zina, hayasız hayat sürme, pek kötü muamele, onur kırıcı davranış ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin müvekkiline bırakılmasına, davacı yararına yoksulluk, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek; cevap dilekçesi sunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadının, Türk Medeni Kanununun 166/1 ve yargılama devam ederken 162. maddesi gereğince hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma davası açtığı ve ilk açılan dava ile birleştirildiği, davalı-karşı davacı erkeğin ise Türk Medeni Kanununun 161. maddesi gereğince zina hukuki hukuki sebebine dayalı olarak karşılık boşanma davası açtığı anlaşılmaktadır....
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, karşı dava; terk, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebine ilişkindir....
Davacı vekili dava dilekçesinde davanın; dava konusu kısmında "aldatma, şiddet ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma olarak, netice ve talep kısmında ise evlilik birliğinin devamı imkansız hale geldiğinden boşanma olarak belirtmiştir. Davacı vekili talebinin açıklanması yönünde tarafına verilen kesin süre içinde sunduğu 08/02/2021 tarihli dilekçe ile davanın ve taleplerinin evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK m.166/1) davası olduğunu beyan etmiştir. Yerel mahkeme davayı hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası (TMK.nun 162. maddesi) olarak nitelendirmiş ve toplanan delilleri de bu kapsamda değerlendirmiştir. Yukarıda da açıklandığı üzere talep taraflara, nitelendirme hakime aittir. Hakim taleple bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m. 26/1). Davacı TMK.nun 166. maddesi kapsamında boşanma talep etmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-birleşen dosya davacısı erkek tarafından açılan boşanma davası, hem Türk Medeni Kanununun 162. maddesinde yer alan "hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış " hem de aynı Kanunun 166/1. maddesinde düzenlenen "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayanmaktadır. Mahkemece deliller Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi çerçevesinde değerlendirilmiş, 162. maddeden açılan dava yönünden bir değerlendirme yapılmamıştır. Toplanan delillerin TMK 162. madde çerçevesinde de değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu dava hakkında bir karar verilmemesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
Her ne kadar 30/03/2021 tarihli celsede duruşmaya arızi çıkan hakimce davacı tanıklarının dinlenilmesine karar verilmiş ise de, davacının daha önce verilen kesin süreye rağmen süresi içerisinde tanık ve delil bildirmediği dikkate alınarak söz konusu ara karardan rücu edilerek davacının tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir. Bu haliyle davacı tarafça, davalının davacıya yönelik hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı her hangi bir davranışı ile yine davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak kusurlu bir davranışı ispat edilememiştir. Bu itibarla, davacının TMK'nun 162. Maddesi kapsamında hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma talebi ile TMK'nun 166. Maddesi kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davanın reddine" karar verilmiştir....
C.Gerekçe 1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme: Uyuşmazlık hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında, geçimsizliğe neden olan olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı; tedbir nafakası, iştirak ve yoksulluk nafakası ile kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi koşullarının bulunup bulunmadığı, hükmedilen nafaka miktarları ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2.İlgili hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 162 nci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. 3.Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının...
Başka bir ifade ile zina, hayata kast, pek kötü davranma veya ağır derecede onur kırıcı davranışla karşılaşan eş, dilerse bu özel sebeplerden birine ya da bir kaçına, dilerse genel boşanma sebebine dayanarak boşanma davası açabileceği gibi, özel ve genel nitelikte sebeplerinden ikisine birlikte dayanarak da boşanma talep edebilir. Bu son halde, kanundaki özel boşanma sebebi ispatlanmış ise, af veya dava hakkının düşmesi gibi bir durum da söz konusu değilse, özel sebebe dayanılarak boşanma kararı verilmek gerekir. Davacı-karşı davalı (koca)'nın; birden fazla kadınla cinsel ilişkide bulunduğu, bu kadınlarla yatlarda ve barlarda sık sık birlikte olduğu; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Mahkemece de bu hususlar sabit kabul edilmiştir. Gerçekleşen bu eylemler “zina” niteliğindedir....
Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, çocuk için ve kadın için ayrı ayrı 1.750,00 'şer TL tedbir nafakası ile karar kesinleşmesiyle yoksulluk ve iştirak nafakasına dönüşmesine, 50.000,00 TL maddi tazminat ile 75.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacı kadına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü....