Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacının Hayata kast, pek kötü ya da onur kırıcı davranış(TMK 162), Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK 163) ve Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması ( TMK 166) hukuki nedenlerine dayalı olarak açılan boşanma davasının ayrı ayrı reddine, Davacının boşanmanın fer'i niteliğinde olmayan maddi tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı kadın, dava dilekçesinde iyi niyetli olarak davalı için borçlandığını ve borçlanmalar sebebiyle hakkında icra takibi başlatıldığını beyanla 300.101,32 TL maddi tazminata hükmedilmesini talep etmiş, 07/09/2021 tarihli dilekçesi ile de maddi tazminat talebinin boşanmanın fer'i niteliğinde olmadığını belirtmiştir....

CEVAP Davalı asıl cevap dilekçesinde; erkeğin sadakatsiz olduğunu, eşine hakaret ve küfürler ettiğini belirterek davanın reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde kadın lehine aylık 1000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı erkeğin tanıklarının beyanının duyuma dayalı olduğu, davacının dava dilekçesindeki iddialarını ispatlayamadığı ve tarafların işbu davanın açılmasından sonra barışıp bir hafta birlikte yaşadıkları gerekçesi ile; evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle açılan davaların reddine ve aylık 1000,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına ödenmesine ve hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir IV. İSTİNAF A....

    Maddesi gereğince Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma talebi mevcut ise de; tüm dosya kapsamı bir bütün olarak ele alındığında karşı davacı erkeğin eşinin hayatına kast etmesi veya ona pek kötü davranıp ağır derecede onur kırıcı davranışları bulunduğunun ispatlanamadığı, eşe karşı kasten yaralama eylemi olsa dahi eylemin bu boyutta değerlendirilemeyeceği düşüncesinden hareketle" gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin babaya verilmesine hükmedilmiş, asıl davada Türk Medeni Kanunu'nun 162 maddesi uyarınca boşanma talebinin reddine, erkeğin müşterek çocuklar yararına iştirak nafaka talebi ile kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ve tarafların maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

    Bilindiği üzere TMK m. 181 hükmünün ne kadar sorunlu şekilde düzenlendiğini “Boşanma Davasının Mirasçılar Tarafından Sürdürülmesi” konulu makalemizde ayrıntılı olarak açıklamıştık. (Ömer Uğur GENÇCAN, “Boşanma Davasının Mirasçılar Tarafından Sürdürülmesi”, Manisa Barosu Dergisi, Yıl:21, 2002/1, Sayı:80. Sayfa:51-62. Kısaltma: ...-Boşanma Sürdürme) Acaba “her boşanma davası” TMK m. 181 f.II hükmüne göre davacının mirasçıları tarafından sürdürülebilir mi? TMK m. 181 hükmünün madde gerekçesinde de açıklandığı üzere “özellikle” zina, hayata kast, pek kötü davranış, haysiyetsiz hayat sürme sebeplerinden biri ile açılan boşanma davasında davacının ölümü halinde zina eden, hayata kast eden, pek kötü davranan, haysiyetsiz hayat süren davalının bu davranışlarına rağmen mirasçı olabilmesini yasa koyucu içine sindirememiştir....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın hüküm kısmında 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi yerine 166/1 ifadesinin yazılmasının maddî hata olup mahkemesinde her zaman düzeltilebilir olduğu, özel boşanma sebebiyle aleyhinde yürütülmekte olan bir davada, davalının ayrıca bağımsız bir boşanma davası bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece zina nedeniyle davanın kabulüne karar verilmekle davalının tam kusurlu olduğunun açık bulunması karşısında ayrıca kusur belirlemesine gerek bulunmadığı, müşterek çocuklar için takdir edilen tedbir nafakaları ve müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile davacı kadının tedbir nafakalarına, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bentlerinin kaldırılmasına, ortak...

        DAVA 1.Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; erkeğin öfke kontrolünün olmadığını, şiddete eğilimli olduğunu, yaklaşık 6 aylık fiili birlikteliklerinin olduğunu, son zamanlarda işinin olduğunu söyleyerek eve geç geldiğini veya hiç gelmediğini, evde olduğu zamanlarda da telefonu ile vakit geçirdiğini, davalının eve gelmediği zamanlarda arabada ve iş yerinde kaldığını öğrendiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, fatura ödemelerini geciktirdiğini, fatura bedelinin yüksek gelmesinden dolayı müvekkilini suçladığını, müvekkilinden uzaklaştığı ve ona karşı suçlayıcı, küçümseyici tavrının olduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına, kabul edilememesi halinde Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayalı olarak boşanmalarına, davacı karşı davalı kadın yararına 1.500,00 TL tedbir 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 50.000,00TL maddî, 50.000,00TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. 2....

          Bu sebeple davacı-karşı davalı erkeğin temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan dava Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi zina nedenine dayalı boşanma davası olup, davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan karşı dava ise Türk Medeni Kanunu'nun 161., 162 ve 166/1. maddelerine dayalı zina, hayata kast pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebeplerine dayalı boşanma davasıdır. Mahkemece kısa kararın 3. bendinde “Davalı-karşı davacı ...'nin TMK 166/1-2 maddesine dayalı boşanma davasının kabulü ile davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ...'nin boşanmalarına” şeklinde karar verildiği halde gerekçeli kararın 3. bendinde mahkemece hangi davanın kabul edildiği belirtilmeksizin “davacı-karşı davalı ... ile aynı yer ve haneden nüfusa kayıtlı davalı-karşı davacı ...'...

            İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarına yönelik istinaf isteminde bulunmuştur. Davalı koca vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, hükmedilen nafakalar ve tazminatlar ile ziynetin kabul edilen kısmı yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması, zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme hukuksal sebeplerine dayalı boşanma, fer’ileri ve ziynet alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2731 KARAR NO : 2021/354 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MARDİN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/04/2019 NUMARASI : 2018/306 ESAS - 2019/266 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin müvekkiline verilerek, çocuklar lehine aylık 250,00'şer TL tedbir/iştirak nafakasına, müvekkili lehine 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacı-karşı davalının (TMK'nun 162 m) hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayanarak açtığı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanılarak açılan asıl ve karşı davanın boşanma yönünden kabulü ile tarafların TMK'nun 166/1- 2 maddesi gereğince boşanmalarına, 2.500 TL manevi tazminatın davacı-karşı davalıdan alınıp davalı-karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, davalı-karşı davacının maddi tazminat talebinin reddine, davacı-karşı davalının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu