Davalı-davacı vekilinin kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; ilk derece mahkemesince dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, erkeğin fiili ayrılık döneminde evin kirasını dahi ödemediği, çocukların ihtiyaçları ile maddi-manevi olarak ilgilenmediği, hatta fiili ayrılık döneminde ortak çocuğun ihtiyaçları için olan nafakayı dahi kadının icra yoluyla alabildiği, evlilik birliği içinde ve fiili ayrılık döneminde erkeğin çocuklarla ve kadınla maddi ve manevi olarak ilgilenmeyerek onlara ekonomik şiddet uyguladığı, birlik görevlerini yerine getirmediği, buna karşılık; davalı-davacı kadının ekonomik sebeplerden dolayı yaşanan son tartışmada davacı-davalı kocasını evden kovduğu, boşanmaya yol açan olaylarda davacı-davalı erkeğin ağır, davalı-davacı kadının az kusurlu olduğu gerekçe gösterilerek kusur belirlemesi yapılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava fiili ayrılık nedeniyle evlilik birliğinin yeniden tesis edilememesi hukuki nedenine dayalı ( TMK 166/4) boşanma davasıdır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; mahkemece, davacı-davalı erkeğin eşiyle barışma girişiminde bulunması nedeniyle yaşanan olayları hoşgörüyle karşılayıp atfettiği ve bu olaylara dayalı olarak boşanma kararı verilemeyeceği belirtilerek davacı-davalı erkeğin davasının reddine karar verilmiş ise de; erkeğin fiili ayrılık döneminde barışma girişiminde bulunması evlilik birliğini sürdürme konusunda bir iyiniyet göstergesi olup, tek başına eşinin kusurlu davranışlarını af anlamına gelmez. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı-davalı erkeğin mahkemece kabul edilen kusurlu davranışlarına karşılık, davalı-davacı kadının da eşini aşağılayıcı tarzda sözler söylediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında erkeğin davasında Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları oluşmuş olup, boşanma davası açmakta haklıdır....
Davacının, davalı aleyhine ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/703 esas, 2011/708 karar sayılı kararı ile evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebebine dayalı olarak açtığı boşanma davasında, tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle bir çok defa kavga ettikleri, karşılıklı sevgi ve saygılarının kalmadığı, kavgalardan sonra fiili ayrılık yaşadıkları belirtilerek tarafların boşanmalarına karar verildiği ve kararın 21.02.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan, boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur; boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Boşanmaya dair dosyanın incelenmesinde; tarafların mahkemece kabul edilen kusurlu davranışlarına göre eşit kusurlu bulundukları anlaşılmaktadır....
Karşı boşanma davasının kabulü yönünden tarafların istinaf başvurusu (erkeğin katılma yoluyla) değerlendirildiğinde; davalı/k.davacı kadın tarafından zina (TMK m.161) ve geçimsizlik (TMK m.166/1- 2) sebebiyle boşanma davası açıldığı, mahkemece zina iddiası ispatlanamadığı gerekçesiyle bu sebebe dayalı boşanma talebinin reddine, sadakatsizlik (geçimsizlik) nedenine dayalı boşanma davasının ise kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....
Davalı/davacı kadın vekili; kusur tespitine, kadının reddedilen boşanma davası ile erkeğin kabul edilen terk nedenine dayalı boşanma davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; terk (TMK md. 164) nedenine dayalı boşanma davası, birleşen dava ise; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....
yaşamaktan kaçındığı ve boşanma sebebi yarattığı anlaşılmaktadır....
Davalı-davacı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü ile kusur belirlemesinin ve erkeğin davasında yargılama gideri ile vekâlet ücretinin hatalı olduğunu, erkeğin sadakatsiz olduğu sabit olduğu halde zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasının reddinin ve tazminatlar ile nafakaların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yargılama gideri ile vekâlet ücreti, zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasının reddi, tazminatlar ile nafakaların miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ayrılık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın 8.5.2014 tarihli dilekçesi ve 13.11.2014 tarihli duruşmadaki imzalı beyanı ile boşanmak istemediğini ve üç yıllık süre ile ayrılığa karar verilmesini talep etmiştir. Kadın Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı olarak açtığı boşanma davasını, ıslah ederek ayrılık davasına dönüştürmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayet yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Fiili ayrılık tek başına Türk Medeni Kanununun 166.maddesine dayalı boşanma nedeni olamaz. Türk Medeni Kanununun 166/3.maddesi koşulları da gerçekleşmemiştir. Türk Medeni Kanununun 166/3.maddesi dışında davalının kabulü sonuç doğurmaz (TMK.md.184/3). Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....