HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/846 KARAR NO : 2021/885 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÜRGÜP ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2019 NUMARASI : 2019/85 ESAS, 2019/530 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile evli olup 2 çocukları olduğunu, Ürgüp Asliye Hukuk Mahekemesi 2015/277 Esas, 2016/8 Karar sayılı kararıyla boşanma davasının reddedildiğini, kararın kesinleştiğini, boşanma davasından önce de hali hazırda da ayrı yaşadıklarını bir araya gelmediklerini beyanla fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini...
Aile Mahkemesinin 2020/549 Esas sayılı dosyasında dinlenen tanık beyanlarının tamamının fiili ayrılık öncesine yani reddedilen boşanma dosyası öncesine ilişkin olduğu, fiili ayrılık öncesinde yaşanan olaylar hakkında tarafların kusur durumlarına ilişkin kesinleşen bir mahkeme kararının bulunması ve 2019 yılı içerisinde gerçekleşen fiili ayrılık sonrasında tarafların yeniden bir araya gelmemeleri nedeniyle iş bu dosyada fiili ayrılık öncesine dair hususların dinlenemeyeceği, taraflarca da dilekçeler aşamasında fiili ayrılık sonrasına ilişkin herhangi bir vakıa ileri sürülmediği, davacı erkeğin davalı kadın hakkında Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığına dolandırıcılık suçu nedeniyle yapmış olduğu şikayet 05.11.2020 tarihli olsa da, davaya konu edilen eski tarihli olaylara ilişkin olduğu, mahkemece davanın reddinin isabetli olduğu, somut olayda TMK'da tahdidi olarak sayılan butlan sebeplerinin de mevcut olmadığı anlaşıldığından, davacı erkek vekilinin davanın reddine yönelik istinaf talebinin...
Bu nedenle davanın kabulüne, tarafların 166/4 maddesi gereğince fiili ayrılık nedenine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesi gerektiği "gerekçesi ile; "Davanın kabulü ile tarafların TMK nın 166/4 maddesi gereğince fiili ayrılık nedenine dayalı olarak BOŞANMALARINA, Davalı için 15/01/2019 tarihli duruşmada dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere taktir edilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleştiği tarihte aylık 50,00 TL artırılarak aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, Davalının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15,000 TL manevi tazminatın, davacıdan alınarak davalıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine, Davalının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15,000 TL maddi tazminatın, davacıdan alınarak davalıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine, "karar verilmiştir....
Davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davacının 166/ son maddesine dayalı boşanma davası açtığını, yerel mahkemenin davayı terke dayalı niteleyerek reddine karar verdiğini, bunun hatalı olduğunu, mahkemece müvekkiline usulüne uygun her hangi bir tebligat yapılmadığını, savunma hakkının ihlal edildiğini, müvekkili lehine tedbir nafakasına hükmedilmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını , müvekkili yararına aylık 1.000 TL tedbir nafakasına ve davanın reddine karar verilmesini istinaf kanun yolu ile talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava; TMK m.166/4 maddesinde düzenlenen fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma talebine ilişkindir....
Davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davacının 166/ son maddesine dayalı boşanma davası açtığını, yerel mahkemenin davayı terke dayalı niteleyerek reddine karar verdiğini, bunun hatalı olduğunu, mahkemece müvekkiline usulüne uygun her hangi bir tebligat yapılmadığını, savunma hakkının ihlal edildiğini, müvekkili lehine tedbir nafakasına hükmedilmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını , müvekkili yararına aylık 1.000 TL tedbir nafakasına ve davanın reddine karar verilmesini istinaf kanun yolu ile talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava; TMK m.166/4 maddesinde düzenlenen fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma talebine ilişkindir....
İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların fiili ayrılık nedeniyle TMK'nın 166/son maddesi uyarınca boşanmalarına, taraflar için tedbir nafakasına hükmolunmasına yer olmadığına, davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalı kadın yararına 15.000,00 TL maddi ve 12.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı erkek vekili; kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı kadın vekili; erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Dava; fiili ayrılık (TMK md. 166/son) nedenine dayalı boşanma davasına ilişkindir. Davacı erkek vekilinin; kadın yararına hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanma yüzünden kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/2)....
Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin fiili ayrılık hukuki nedenine ve kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve kadının zina sebebine dayalı davasının reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Davacı tarafından açılan asıl dava TMK 171 ve 172. maddesi kapsamında ortak hayatın yeniden kurulamaması (fiili ayrılık) nedenine dayalı boşanma davası olup, Mahkememizin 2015/159 E.-2015/513 K. sayılı kararında davalı kadın tarafından açılan davanın reddine karar verildiği, kararın 05/05/2016 tarihinde kesinleştiği ve eldeki davanın ise 3 yıl geçtikten sonra 24/09/2019 tarihinde açıldığı görülmüştür. Türk Medeni Kanununun 172. maddesine göre ayrılık süresinin bitiminde eşler arasında ortak hayat yeniden kurulamamışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre tarafların ayrılık süresi içerisinde evlilik birliğini yeniden kurmak amacıyla bir araya gelmedikleri anlaşıldığından asıl davanın kabulü ile tarafların fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı - karşı davalı erkek vekili süresinde sunduğu 28/03/2018 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde; kadının evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açmasına rağmen ilk derece mahkemesince fiili ayrılık hukuki sebebine dayalı olarak da boşanma kararı verildiğini, kadının karşı davası ile tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, kadın yararına hükmedilen tazminatlara karşı dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir....
yersizdir. 2-Mahkemece, tarafların Türk Medeni Kanununun 166. maddesinin (4) fıkrasında yer alan fiili ayrılık sebebiyle boşanmalarına karar verilmiştir....