Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kadın vekili hükmün; zina nedenine dayalı olarak kabulü gerektiği, müşterek çocuk ve davacı lehine hükmedilen nafakalar ile tazminatların miktarları yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı kadın vekili; 11/04/2022 tarihli dilekçesi ile taraflar arasında düzenlenen anlaşmalı boşanma protokolünü sunmuştur. Çekişmeli boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar arasında düzenlenen anlaşma protokolü doğrultusunda çekişmeli boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Böyle bir durumda, davaya “anlaşmalı boşanma” (TMK m.166/3) olarak devam edilmesi gerekmektedir....

Karar yerinde erkek tam kusurlu kabul edilmiş, erkeğe, kadına fiziksel şiddet uygulama, hakaret ve tehdit etme, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranma, fiili ayrılık süresince eşi ve çocuklarıyla ilgilenmeme kusurları yüklenmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Birleşen davanın kabulünün hatalı olduğunu, tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, velayetin, kusurun hatalı olduğunu, kadın için verilen tazminatların hatalı olduğunu, nafakaların hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava fiili ayrılığa dayalı boşanma davası, kadının birleşen davaları ise önlem nafakası ile şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma davası ve feri istemlere ilişkindir. İlk derece mahkemesince asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiş, karar davacı davalı erkek tarafından istinaf edilmiştir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/06/2021 NUMARASI : 2021/18 ESAS, 2021/363 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Muş 2.Asliye Hukuk Mahkemesi 07/06/2021 Tarih, 2021/18 Esas, 2021/363 Karar sayılı ilamı aleyhine davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile 17/01/2014 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten müşterek çocuklarının bulunmadığını, fiili olarak bir yıl bir arada kaldıklarını, fiili birlikteliğin resmi nikah tarihinden önce olduğunu, davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ilişkin olarak açtığı davanın Muş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/12 E. 2015/709 K. Sayılı kararı ile reddedildiğini, red kararının Yargıtay 2. HD.'nin 2016/7323 E. 2017/12604 K....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/06/2021 NUMARASI : 2021/18 ESAS, 2021/363 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Muş 2.Asliye Hukuk Mahkemesi 07/06/2021 Tarih, 2021/18 Esas, 2021/363 Karar sayılı ilamı aleyhine davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile 17/01/2014 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten müşterek çocuklarının bulunmadığını, fiili olarak bir yıl bir arada kaldıklarını, fiili birlikteliğin resmi nikah tarihinden önce olduğunu, davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ilişkin olarak açtığı davanın Muş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/12 E. 2015/709 K. Sayılı kararı ile reddedildiğini, red kararının Yargıtay 2. HD.'nin 2016/7323 E. 2017/12604 K....

Asliye Hukuk Mahkemesi; davanın boşanma sonuçları ve çocuklar üzerinde ana ve babanın haklarının düzenlendiği TMK. nun 182. maddesinden kaynaklandığı gerekçesiyle, Aile Mahkemesi ise;davanın haksız fiil iddiası olması nedeniyle genel hükümlere tabi olduğunu gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Türk Medeni Kanunu’nun 182. maddesinde; mahkemece boşanma veya ayrılığa karar verilirken çocuklar bakımından ana ve babanın hakları düzenlenmiştir. Somut olayda; taraflar 03.07.2002 tarihinde kesinleşen kararla boşanmış olup, davacı velayet ... engellenip çocuklar teslim edilmediğinden uğramış olduğu fikren, zihnen ve ruhen manevi zararlarının tazminini talep etmiştir.Taraflar arasında Medeni Kanunun II. kitabından kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. O halde, davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece boşanma veya ayrılığa karar verirken, olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini düzenler. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK.md.181/1-2)....

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Ayrılık kararı verilebilmesi için boşanma sebebinin kanıtlanmış olması gerekir (TMK m. 170). Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalı erkekten kaynaklanan kusurlu bir davranışın varlığı ispat edilememiştir. Bu duruma göre davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde ayrılığa karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

        Dosyanın incelenmesinde; kadının boşanmaya sebebiyet verecek kusurlu bir davranışının erkek tarafından ispat edilemediği, her ne kadar mahalli mahkemece erkeğe "davacı-karşı davalının evlilik birliği içerisindeyken evi terk ederek gittiği, ortak evden ayrılmak suretiyle fiili ayrılığı başlattığı, tarafların yaklaşık on yıldır ayrı yaşadıkları" vakıası kusur olarak yüklenmişse de davacı-karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenebilecek bir vakıanın varlığının ispatlanamadığı, terk hukuki sebebine dayalı olarak açılmış bir boşanma davasının da bulunmadığı, davanın evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olduğu bu düzenlemeye göre boşanmaya karar vermek için davalının az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerektiği, davacı-karşı davalı erkeğin herhangi bir kusurunun kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi değildir....

          İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-karşı davalı vekili; boşanma dışında tüm yönlerden ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi istemiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-karşı davacı vekili; kusur durumu, boşanma, nafakalar ve tazminatlar yönünden, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava; TMK'nın 166/4. maddesi gereğince fiili ayrılığa dayalı boşanma ve fer'ilerine, karşı dava ise TMK'nın 174/1- 2. maddesi uyarınca boşanmadan bağımsız maddi-manevi tazminata hükmedilmesine ilişkindir. Davalı-karşı davacının 09/11/2019 tarihli istinaf dilekçesinin adli yardım talepli olduğu anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle fiili ayrılığın başlı başına boşanma sebebi olmamasına ve terk hukuki nedenine dayalı boşanma davasının bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.02.06.2010 (Çrş.)...

            UYAP Entegrasyonu