Dairemizce yapılan karar düzeltme incelemesi neticesinde; Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı-karşı davacı kadından kaynaklı bir geçimsizliği kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilememiştir. Davalı-karşı davacı kadına mahkemece kusur olarak yüklenen birlik görevlerini yerine getirmeme eylemi kadının hastalığından kaynaklı olması sebebiyle kadına kusur olarak yüklenemez. Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesinde yer alan çekilmezlik ve temelden sarsılma unsuru erkeğin davasında gerçekleşmemiştir....
Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise maddi hadiselere istinat etmemekte soyut ve genel nitelikte olduğu gibi, boşanma sebebinin varlığı için de yeterli değildir. Toplanan delillerle davacı-karşı davalı erkekten kaynaklı bir kusurun varlığı ispatlanamamıştır. O halde davacı- davalı erkeğe atfedilecek bir kusur bulunmadığına göre, kadının boşanma davasının da reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü ile boşanmaya karar verilmesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 19/08/2015 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, müşterek çocuklarının olmadığı, karşı eşin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma ferilerine ilişkin talepte bulunarak dava açıldığı anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ve tehdit ettiğinin ceza dosyası ile ispatlandığı, kadına atfı kabil kusurun bulunmadığı bu haliyle erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmakla asıl davanın kabulüne, kadının pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma talebinin reddine, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, birleşen davada zina nedeniyle boşanma talebinin ispatlanamadığından reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebi hakkında asıl dava ile kabul kararı verildiğinden iş bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, çocukların velayetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuklardan Beren yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, Derin yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir...
Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 04/07/2003 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, Nur Güneş ve Gökhan isimli ergin, Berat isimli 14/07/2012 d.lu ergin olmayan 3 müşterek çocuklarının olduğu, davacı kadın tarafından davalı erkeğin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma ferilerine ilişkin talepte bulunarak dava açıldığı anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatların ve yoksulluk nafakası talebinin reddi ile erkeğe verilen maddî tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafaka ve tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafaka yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1- * Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından velayet ve nafakalar yönünden, davalı kadın tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....