Aile Mahkemesi TARİHİ : 29/06/2015 NUMARASI : 2010/457-2015/381 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı erkek tarafından, her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı erkek, Sivas Aile Mahkemesinin 2010/707 esas ve 1258 karar sayılı dava dosyası ile boşanma davası açmış, 21.12.2010 tarihinde davacı-karşı davalı kadının boşanma davası ile birleştirilerek bu dosya içerisine alınmıştır. Hal böyle iken, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir....
KARŞI OY YAZISI Davacı hem zina (TMK. m. 161) , hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK. m.166/1-2) nedenine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Toplanan delillerle , evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenli boşanma davasının kabulü koşulları gerçekleşmekle birlikte ; zina nedenli boşanma davasının koşulları gerçekleşmemiştir. Mahkeme her iki nedene dayalı boşanma istemini kabul etmiştir. Bu durumda , temyiz edilen hükmün , kocanın zina nedenli boşanma isteğinin kabulünün isabetsiz olduğu gerekçesiyle bozulması gerektiğini düşünüyorum....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından davanın açılmamış sayılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Erkek tarafından davacı sıfatıyla TMK m. 166 çerçevesinde açılan boşanma davasında, kadın tarafından verilen 18.06.2020 tarihli dilekçe ile öncelikle erkeğin davasının reddine, boşanma kararı verilecekse de lehine tazminat ve nafakaya hükmedilmesine yönelik talepte bulunulmuştur. Kadının karşı boşanma davası bulunmayıp, dilekçesi içeriği itibariyle erkeğin boşanma davasına verilen cevap ve boşanmanın ferî taleplerine yöneliktir. Boşanma davasının eki niteliğindeki bu talepler harca tabi değildir. Dilekçenin harçlandırılması da bu dilekçeyi karşı dava haline getirmez. Kadının dilekçesi cevap dilekçesi niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptaline ve alacak hukukuna ilişkin davada ...Sulh Hukuk ve 1.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, boşanma protokolünden kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, tarafların ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.03.2003 tarih 2002/2044 esas,2003/277 karar sayılı ilamı ile davacı ...'in davalı babası ... ile davada taraf olmayan annesi ...boşandıkları,boşanma kararı ile 17.02.2003 tarihli protokolün (Boşanma Anlaşmasının) tasdikine de karar verildiği görülmüştür. Somut olayda, davanın konusu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.03.2003 tarih 2002/2044 esas,2003/277 karar sayılı boşanma ilamın 5....
Sadece bu olgu bile anlaşmalı boşanma hükmünün bozulması için yeterlidir. 2-Tarafların anlaşmalı boşanma kararının verilmesinden sonra 26.6.2008 tarihinde kız çocuğu dünyaya geldiği ve aynı evde hep birlikte yaşadıkları açıklanmıştır. Sadece bu olgunun bile hadise şeklinde değerlendirilmesi için hükmün bozulması gerekir....
Anlaşmalı boşanma davaları çekişmesiz yargı konusudur. Anlaşmalı boşanma davalarında teknik anlamda "davalı" yoktur. Anlaşmalı boşanma davalarında hem kadın hem erkek boşanma iradesinin "davacısıdır." Eşler arasında anlaşma olduğu için hüküm verilebilmektedir. Anlaşmayı bozma konusunda anlaşmanın tarafı olan her eş aynı statüdedir. Dava harcını yatırmak ya da yatırmamak anlaşmalı bozma bağlamında üstünlük vermez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki "nafaka" davası ile "boşanma" ve "mukabil boşanma" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (mukabil davacı) kadın tarafından; lehine hükmedilen tazminatların miktarları yönünden; davalı-davacı (mukabil davacı) koca tarafından ise; tamamına şamil olmak üzere temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı tarafından 30.9.2009 tarihinde açılan nafaka davası ile davalı (koca) tarafından 18.6.2010 tarihinde açılan boşanma davası birleştirilmiş, kocanın boşanma davasına karşı da, kadın tarafından mukabil boşanma davası açılmıştır. Hal böyleyken karar başlığında davanın türü olarak "boşanma" davalarına yer verilmeyip, sadece "nafaka" davasının gösterilmesi doğru değil ise de, bu husus sonuca etkili görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından, her iki boşanma davası ve fer'ileri yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadın az da olsa kusurludur. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları oluşmuş olup, davacı-karşı davalı erkek de boşanma davası açmakta haklıdır. Davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının da kabulü gerekirken (TMK. md. 166/2), reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı kocanın 1.8.2005 tarihinde terk sebebiyle boşanma davası açması üzerine davalı kadında 22.08.2005 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davası açmıştır. Davalı kadın haklı bir sebebe dayanarak ortak konuta dönmediğini kanıtlayamamıştır. Davalı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davası açması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup terke dayalı boşanma davasını sonuçsuz bırakmaya yöneliktir....
Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilse dahi davacının anlaşmalı boşanma hükmünü gerçekleşen anlaşmaya rağmen temyiz etmesi davadan açıkça feragat etmedikçe anlaşmalı boşanma yönündeki iradesinden rücu niteliğinde olup, bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir. Ancak davacı ... 02.10.2015 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirdiğinden, feragat gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.12.10.2015 (Pzt.)...