Davalı tarafın Dereli Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/82 Esas sayılı dosyası ile zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası açtığını belirtip bu hususun uyap kayıtları ile de doğrulandığı anlaşılmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu' nun 166. maddesi gereğince söz konusu davanın, görülmekte olan bu davayla birleştirilmesinin sağlanması ve delillerin hep birlikte değerlendirilerek, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
Davalı-karşı davacı kadın tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 162, 163. ve 166/1. maddesinde düzenlenen hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası açılmıştır. Mahkemece davalı-karşı davacı kadın tarafından terditli olarak açılan boşanma davalarından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açtığı davanın (TMK m.166/1) kabulüne karar verilerek boşanma hükmü kurulmuş, Türk Medeni Kanunu'nun 162. ve 163. maddelerine dayalı olarak açılan boşanma davaları ise reddedilmiştir. Davalı-karşı davacı kadın tarafından terditli olarak açılan boşanma davalarından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ispatlanarak kabulüne karar verildiğine göre, davalı-karşı davacı kadın bu dava açısından haklılığını ispat etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı- karşı davalı erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kafasına silah dayadığı, hakaret ve küfür ettiği; davalı- karşı davacı kadının ise erkeği küçük gördüğü, aşağıladığı, fiziksel şiddet uyguladığı; tarafların boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle asıl ve karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı- karşı davacı kadının hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma davasının reddine, erkeğin yoksulluk nafakası ve manevi tazminat talebinin reddine, ortak çocuk ...yargılama sırasında ergin olduğundan velayeti konusunda karar verilmesine yer olmadığına, kadının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine; ziynet alacağı davasının ise karşı davacı altınların miktarını ve gramajını kanıtlayacak video veya fotoğraf sunamadığı...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava ve karşı dava hayata kast, pek kötü onur kırıcı davranış olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Davacı kadının davası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 162 maddesi uyarınca hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile fer'isi niteliğindeki TMK'nın 174/1- 2. maddesi kapsamındaki maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde, dosyaya celp edilen belgelerden Arapgir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2018/168 Soruşturma sayılı dosyasının Yetkisizlik kararı verilerek Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiği, suç nev'inin yaralama ve hakaret olduğu , suç tarihinin 31/07/2018 olduğu ve dosya içinde 02/08/2018 tarihli davacı kadın eşe ait Arapgir Ali Özge Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen bir darp raporunun mevcut olduğu, dosyanın Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2018/17887 Soruşturma sayısına kaydedildiği, UYAP üzerinden yapılan incelemede ise davalının Gebze 12....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında "....Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava; pek kötü veya onur kırıcı davranış ile şiddetli geçimsizlik ve nedeniyle evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma davası ve düğünde takılan ziynet eşyalarının iadesine ilişkin olduğu (TMK 162 166/1 md.)" kabul edilmiş ve "... tarafların fiilen ayrılmalarına yol açan ve ceza davasına konu olan son olaylar üzerinden 6 aylık hak düşürücü süre dolmadan davacı tarafın pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayandığı da dikkate alınarak davalı eşin kusuru nedeniyle tarafların 4721 sayılı TMK'nın 162 ve166/1. Maddeleri nedeniyle boşanmalarına" karar verilmiştir. 1)Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile yargılamanın açıklığı ilkesi kabul etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 03.11.2020 tarihli ve 2020/7 Esas, 2020/161 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasında zina ve hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma koşullarının oluşmadığı, ancak taraflar arasında şiddetli geçimsizlik bulunduğu, davalı erkeğin, cinsel gücü arttırıcı ilaç kullandığı, eşini aşağıladığı, fiziksel şiddet uyguladığı, küfür ettiği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tamamen kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun'un 161 inci ve 162 nci maddeleri uyarınca açılan davanın reddine, tarafların anılan Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir, 5.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 250.000,00 maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir. IV. İSTİNAF A....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesi ile; davacıdan kaynaklı olaylar nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, boşanmaya ilişkin kararın yerinde olduğunu, davacı kadın lehine tazminata hükmedilmesinin yerinde olmadığını, ayrıca hükmedilen miktarların fahiş olduğunu, tazminat kararının kaldırılmasını, aksi kanaat olması halinde makul bir miktara indirilmesini talep etmiştir. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; boşanma kararını istinaf etmediklerini, kararın boşanma yönüyle kesinleştirilmesini, ziynet alacağı yönünden sundukları deliller ile iddialarını ispatladıklarını, ret kararının yerinde olmadığını, nafaka ve ziynet alacağı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava,TMK 166/1 maddesi gereğince evlilik birliğinin sarsılması ile hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle açılan TMK 162. maddesi gereğince boşanma ve ziynet alacağı istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava; zina ( TMK m. 161), hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ( TMK m. 162) suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme ( TMK m. 163) uyarınca boşanma olmadığı taktirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.m166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir. Karşı dava ise; TMK m. 162, olmadığı takdirde TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir. Davacı karşı davalı, dava dilekçesinde, TMK m. 161, TMK m. 162, TMK m. 163 olmadığı taktirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK.m166/1) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep ederek hem özel hem de genel olmak üzere birden fazla hukuki sebebe dayalı olarak terditli dava açmıştır....
Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi gereğince pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için, her türlü kötü veya onur kırıcı davranış değil, ağır derecede pek kötü veya onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi gerekir. Toplanan delillerden Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi koşulları oluşmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin 3 nolu bendinin kaldırılmasına, davalı davacı kadının TMK 162 maddesi nedeniyle boşanma kararı verilmesi ve bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına,geçimine,malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır. "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz."...