Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; velayet ve müşterek çocuklara verilen tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kocanın velayete yönelik temyiz itirazı yersizdir. 2-Davalı kocanın müşterek çocuklar için takdir edilen tedbir nafakalarına yönelik temyiz incelemesine gelince; Tarafların müşterek çocuklarının yargılama boyunca davacı babalarının yanında bulundukları ve iaşelerinin babaları tarafından sağlandığı sabit olduğu halde bu çocuklar için davacı yararına tedbir nafakası verilmesi doğru olmamıştır....

    SONUÇ: Davalı-davacı erkeğin karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 5.2.2018 tarihli 2016/9914 esas - 2018/1288 karar sayılı ilamının yukarıda birinci bentte gösterilen sebeple davacı-davalı kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası ve yukarıda ikinci bentte gösterilen sebeple davalı-davacı erkek tarafından açılan boşanma davasına ilişkin olarak kaldırılmasına ve mahkeme kararının davacı-davalı kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası ile davalı-davacı erkeğin açtığı boşanma davası yönünden BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 15.10.2018 (Pzt.)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen boşanma ve birleşen Türk Medeni Kanununun 197. maddesinden kaynaklanan tedbir nafakası davasında, mahkemece davacı-davalı erkek tam kusurlu bulunarak boşanma davasının reddine, davalı-davacı kadının ise nafaka davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması Anayasa hükmüdür (TCA m. 141/3). Mahkemenin, tarafların açıklamalarını dikkate alarak değerlendirmesi ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesi hukuki dinlenilme hakkının da (HMK m. 27) gereğidir....

        Davacı (kadın) vekili istinaf dilekçesinde, boşanma kararını istinaf etmediklerini, çocuk için belirlenen tedbir/iştirak nafakasının yaşı ve ihtiyaçlarına uygun olmadığını, kazandığı tüm parayı davalıya veren halihazırda oturacak evi bulunmayan, sosyal güvencesi olmayan, kızının eğitimi için İstanbul'a gelen, evliliğin başından beri davalının kusurlu davranışlarıyla fiziki şiddete maruz kalan, hakarete uğrayan davacı için belirlenen tedbir/yoksulluk nafakası ile tazminat miktarlarının az olduğunu belirterek tedbir/iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminata dair mahkeme kararının çok düşük olması nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        Somut olayda davalı-davacı kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu’nun 197. maddesi kapsamındaki tedbir nafakası davasında, davacı davalı kadın yararına aylık 450 Türk lirası, ortak çocuklar yararına da aylık 250’şer Türk lirası tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Davacı-davalı kadın ve ortak çocuklar yararına hükmedilen bir yıllık nafaka miktarı göz önüne alındığında bölge adliye mahkemesinin bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik kararı kesindir. Bu nedenle erkeğin; bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davalı-davacı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

          Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davaların kabulüne, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın, davalı-davacı kadın vekili tarafından maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tedbir ve iştirak nafakası miktarları yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı-davacı kadın vekili tarafından maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tedbir ve iştirak nafakası miktarları yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

            Aile Mahkemesi'nin 2014/915 esas, 2016/125 karar sayılı dosyası ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, aynı dosyada ara karar ile davacı kadın lehine kararın kesinleştiği tarihine kadar 300 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, eldeki davada ise, boşanma dosyası ile aynı dönemleri kapsayacak şekilde dava tarihi olan 30/09/2014'ten itibaren tedbir nafakasına karar verildiği, bu durumun infaz sırasında tekerrür oluşturabileceği dikkate alındığında, hüküm fıkrasına " boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür olmamak üzere" kaydının yazılmamış olması doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK 438/... maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

              Mahkemece 18/04/2023 tarihli ara kararı ile; "Mahkememizce verilen 19/10/2022 tarihli celsenin 4 no'lu ara kararı ile davacı tarafın tedbir nafakası talebinin kabulü ile talep doğrultusunda 1.500,00 TL nafaka bedelinin davalı taraftan alınarak davacıya ÖDENMESİNE karar verilmiştir. HMK 389. Maddesi gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeni hakkın elde edilmesini önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Yine TMK'nun Geçici önlemler başlıklı 169. Maddesinde " Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır." hükmü yer almaktadır. Verilen tedbir nafakası geçici önlemler kapsamındadır....

              Davacı asil tedbir-iştirak ve tedbir-yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin feragat ettiğine göre sözü edilen taleplerin feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir. Bu açıklamalara göre ilk derece mahkemesi kararının 5, 6 ve 7 nolu bentlerinin kaldırılmasına, davacı kadının tedbir-iştirak ve tedbir-yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerin feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki karar tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; A)Davacı kadının tedbir-iştirak ve tedbir-yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinden feragati sebebiyle ANKARA 19....

              verilmesine, takdir edilen bu nafakanın boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aynı miktar ( aylık 400 TL) üzerinden iştirak nafakası olarak davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ilk derece mahkemesince takdir edilen ve aynı döneme denk gelen tedbir nafakalarının tahsilinde tekerrüre sebebiyet verilmemesi hususunun infaz aşamasında nazara alınmasına, 3- Davalı kadın yararına TMK'nın 169. maddesi gereğince dava tarihinden itibaren aylık 500 TL tedbir nafakası takdiri ile davacıdan alınarak davalıya verilmesine, takdir edilen bu nafakanın boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aynı miktar ( aylık 500 TL ) üzerinden yoksulluk nafakası olarak davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ilk derece mahkemesin ce takdir edilen ve aynı döneme denk gelen tedbir nafakalarının tahsilinde tekerrüre sebebiyet verilmemesi hususunun infaz aşamasında nazara alınmasına, B)Davacının tüm, davalının sair istinaf taleplerinin HMK'nın...

              UYAP Entegrasyonu