ve düzenli bir iş bulma olanağının olmadığını, erkeğin sigortasız olarak başka işler yaptığını, biri oğlunun üzerine kayıtlı iki adet evinin olduğunu, oğlunun üzerine tescilli hafif ticari aracı olduğunu, müvekkiline hakaret ettiğini, psikolojik, fiziksel ve cinsel şiddet uyguladığını, asılsız ithamlarda bulunarak müvekkilini küçük düşürdüğünü, aile konutu şerhi konulması taleplerinin reddinin yerinde olmadığını, müvekkilinin tapuya başvurduğunu, mahkeme kararı istediklerini, bu sebeple mahkemeden talepte bulunulduğunu, davanın reddinin hatalı olduğunu bu talep için öncelikle tapu dairesine başvurmanın dava şartı olmadığını ileri sürerek; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminatın miktarları ile aile konutu şerhi konulması davasının reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 08.06.2022 günü temyiz eden davacı ... ve karşı taraf davalı ... vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ...geldiler. Başka gelen olmadı. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m.194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir....
Mahkemece verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, istinaf dilekçesinin incelenmesinde özetle; dava tarihinden itibaren 750,00 TL tedbir nafakası talep edilmesine rağmen bu konuda karar verilmemesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE : Dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma, aile konutu şerhinin kaldırılması davası niteliğindedir....
Temyiz Sebepleri Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilin taşınmazı 23.06.2016 tarihinde sattığı, 03.08.2016 tarihinde davacının aynı zamanda müvekkilin açtığı boşanma davasına karşı boşanma davası açtığı, mülkiyeti müvekkilde olmayan müvekkilin sattığı taşınmaz tapu kaydı üzerine aile konutu şerhi konulmasına yönelik açılan davada, mülkiyet müvekkile dönmemiş iken Mahkemenin davacının tapu kaydı üzerine aile konutu şerhi konulmasına yönelik davayı açmakta haklı olduğu iddiası ile müvekkil aleyhinde yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmetmesinde usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; yargılama giderleri ile vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, konusuz kalan aile konutu şerhi konulması davasında davacı lehine hükmedilen yargılama giderleri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki boşanma ve nafaka davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadın, birleşen tedbir nafakası davasında ayrı yaşamakta haklı olduğunu ileri sürerek Türk Medeni Kanununun 197. madesi uyarınca tedbir nafakası talebinde bulunmuş, mahkemece davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine, tedbir nafakasına yönelik birleşen dosya yönünden ise ayrı yaşamanın haklı olduğunun ispat edilemediği değerlendirildiğinden, tedbir nafakası...
Keyfe keder gelinen/gelinmeyen ve keyfe keder kalınan/kalınmayan bir konutun ailenin yaşamsal faaliyetlerini eş değer seviyede geçirdikleri bir konut olarak kabul edilip üstelik bu konuta aile konutu şerhi verilmesi düşünülebilir mi? Elbette düşünülmemelidir. Değerli çoğunluğun farklı düşüncesine katılma olanağım bulunmamaktadır....
Davacı kadının vekalet ücretine ilişkin istinafı yönünden; Maddi ve manevi tazminatın boşanma davasının fer'isi niteliğinde olması nedeniyle boşanma davası kabul edilen davacı kadın yararına boşanma ve fer'ileri yönünden tek vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının aile konutuna şerh konulması talebi ve çeyiz eşyalarının iadesine karar verilmesi taleplerinin boşanma davasının fer'isi niteliğinde olmaması, aile konutu şerhi talebinin inşai dava niteliğinde, çeyiz eşyalarının iadesi talebinin eda davası niteliğinde olması ve ayrı harca tabi olmaları nedeniyle davacının bu talepleri yönünden davalı lehine ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde görülmüştür....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması - Tedbir Nafakası Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 07.09.2015 gün ve 610 - 15021 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
Daha sonra davacı, 27.10.2015 tarihli dilekçesiyle ipoteklerin kaldırılması yönündeki talebinden feragat etmiş ancak aile konutuna dayalı tapu iptal ve tescili ile dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulması talepleri yönünden ise davalarına devam etmiştir. Mahkemece, davanın münhasıran aile konutu şerhi davası olduğu kanaati ve taşınmazın halen başkası adına kayıtlı olduğu gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermiştir. Mahkemece, davacının davası TMK 194. maddesine dayalı tapu iptal ve tescil davası ile aile konutu şerhi konulması davası olduğu dikkate alınmaksızın, münhasıran aile konutu şerhi konulması davası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosya, kararı temyiz eden davalının temyiz harcını yatırdığına dair belge bulunmadığı gerekçesi ile dairemizce iade edilmiştir. Mahkemede temyiz harcı tahsil edilirken maddi hata sonucu davacı adına tahsil edildiği, temyiz edenin davalı olduğu belirtilmiş ise de; davacının da kararı temyiz ettiği ve temyiz defterinin 2013/4 sırasına kaydedildiği anlaşılmaktadır. Buna göre kararı temyiz eden "davacının” da temyiz harcını yatırdığına dair dosyada bilgi ve belge bulunmamaktadır. Harca tabi olmasına karşın harç alınmadan, temyiz defterine kayıt edilen temyiz dilekçesi hakkında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434/2. maddesinin 2. fıkrası hükmü benzetme yoluyla uygulanır....