HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Mal rejimi yurt dışında boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona erecektir.(TMK 225/son) Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihi olan 03/08/1989 tarihinden 4721 sayılı TMK'nın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m) Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. (TMK 179.m) 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı-Alacak-Tazminat-Mal Rejimi Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 22.06.2015 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekili Av. ... geldiler. Karşı taraf davacı-karşı davalı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tefrikine karar verilen mal rejimi davasına ilişkin diğer dosyanın dosya içerisine alınarak birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.29.06.2015 (Pzt.)...
Taraflar, 17.08.1987 tarihinde evlenmişler, 01.07.2009 tarihinde açılan anlaşmalı boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 25.11.2009 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra bir yıl içinde başka mal rejimi seçilmediğinden, taraflar arasında bu tarihe kadar 643 sayılı TKM.nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten sonra edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202). Yanlar arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı 01.07.2009 tarihinde sona ermiştir (TMK.nun 225/2). Dava konusu 726 ada 11 parsel üzerindeki 6 nolu bağımsız bölüm 01.12.2006 tarihinde satın alınarak davalı ... adına tescil edilmiştir. Dosya muhtevasına ve tapu kaydına göre, dava konusu 6 nolu bağımsız bölüm, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.12.2006 tarihinde satış yoluyla davalı ... Tanç adına tescil edilmiştir....
Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağı istemine ilişkindir. Taraflar 18/04/2007 tarihinde evlenmiş, 08/01/2014 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 15/03/2016 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK.nun 225/2. m.) Taraflar TMK.nun yürürlüğe girdiği 01/01/2002 tarihinden sonra evlendiğinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar da başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202. m.). Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır....
Dava mal ayrılığı rejimi döneminde edinilen mallara yapılan katkı payı alacağına ilikindir. Taraflar 23.9.1977 tarihinde evlenmiş, 28.9.2001 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 16.10.2001 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Boşanma davasının açılması ve kesinleşmesi tarihleri itibariyle taraflar arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 1.1.2002 tarihine kadar yürürlükte bulunan 743 sayılı Medeni Kanununda belirtilen yasal mal rejimi olan mal ayrılığı rejimi geçerlidir (743 TMK.nun m.170). Dava konusu mal, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde alınarak davalı eş adına tescil edildiğinden uyuşmazlığın BK’nun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Borçlar Kanununun 125. maddesi uyarınca; kural olarak alacak davaları on yıllık zamanaşımına tabidir....
Davalı vekili, davalının mal kaçırma amacı ile taşınmazlarını akrabalarına devrettiğini ayrıca taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi ile ilgili davanın devam ettğini ve haksız açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının muvazaalı olarak davalı adına tescil ettirdiği taşınmazlar ile ilgili tapunun iptalini istediği ancak davanın temelinin 4721 sayılı Yasa'da düzenlenen mal rejimi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılamasına ilişkin kanun gereğince Aile Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davacının kendi muvazaasına dayalı olarak davalı adına yapılan tapudaki tescil işleminin iptalini istemiştir. Bu durumda davacının talebi doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılması ve BK 19. maddeye göre yargılamaya devam edilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Katkı Payı Alacağı-Değer Artış Payı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Boşanma kararı 12.3.2007 tarihinde kesinleşmiş, davalı ... 25.3.2007 tarihinde vefat etmiştir. Davacı ile ölen davalı arasındaki mal rejimi, ölümle değil, evliliğin boşanma sebebiyle sona erdirilmesine karar verilmiş olması sebebiyle, buna ilişkin davanın açıldığı tarihten (5.6.2006) geçerli olmak üzere sona ermiştir. (TMK. m.225/2) Dava; eşler arasında mal ayrılığı rejimi geçerli iken edinilen taşınmaz yönünden, bu taşınmazın edinilmesine sağlanan katkı sebebiyle tazminat; edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli iken edinilen araç yönünden ise katılma alacağı isteğine ilişkindir....
Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesinin ve buna bağlı alacak davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Henüz mal rejimi davası derdest iken açılan ve devam eden boşanma davasının bulunması halinde, boşanma davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiği hususu öteden beri Yargıtay 8. Hukuk Dairesince ilke olarak kabul edilmektedir. (Yargıtay 8. HD'nin 20/02/2019 tarih ve 2017/13253 Esas, 2019/1687 Karar, 10/04/2019 tarih ve 2018/12846 Esas, 2019/3941 Karar vs.) Mal rejiminin tasfiyesi davalarında görülebilirlik koşulu dava şartı niteliğindedir....
Taraflar 11.01.1994 tarihinde evlenmişler, 18.11.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 30.06.2010 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava, TKM'nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen taşınmazdan kaynaklanan katkı payı alacağı isteğine ilişkindir....
Taraflar 17.07.1992 tarihinde evlenmiş, 20.02.2003 tarihinde açılan dava sonucu boşanmalarına karar verilmiş, hüküm 10.04.2003 tarihinde kesinleşmiştir.Eşler arasında boşanma davasının açıldığı tarihte mal rejimi sona ermiştir. (TMK.nun 225/son) Taraflar arasında evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TMK. m. 170.), bir yıl içinde başka mal rejimini seçmediklerinden 24.9.2002 tarihine kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.(4722 s.K. md. 10/1, 4721 s.K. TMK md. 202/1.) TMK.nun 178.maddesinde, “evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, boşanma kararı 10.04.2003 tarihinde kesinleşmiş, görülmekte olan dava ise bir yıllık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra 21.01.2008 tarihinde açılmıştır.Davalı vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunmuştur....