Davalı annenin boşanma davasından sonra yeniden evlendiği, yeni evlendiği eşi hakkında müşterek çocuk Beren'e karşı işlediği ileri sürülen cinsel istismar suçundan cezalandırılması talebi ile açılan bir ceza davasının bulunduğu ve yargılamasının devam ettiği de anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında boşanma hükmü ile verilen kişisel ilişki tedbiren durdurulmuş, çocuk ile anne arasındaki iletişimin devamı açısından yatılı olmayacak şekilde uzman nezaretinde haftada bir gün kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Tedbiren ara karar ile kurulan kişisel ilişkinin tesisi sırasında görevli uzmanlar tarafından tutulan tutanaktan; müşterek çocuğun davalı anneye tepkili olduğu, kişisel ilişki süresince ağladığı ve anne ile görüşmek istemediği anlaşılmaktadır. Ayrıca yargılama sırasında görüşü alınan uzman bilirkişi de raporunda; çocuğun anneye karşı tepkili olduğu ve görüşmek istemediği belirtilmiştir....
Boşanma dava dosyasına ibraz edilen protokol ve verilen boşanma hükmü içeriği dikkate alındığında, boşanma dava dosyasında protokol hükümleri ve duruşma beyanları kapsamında kadın lehine sadece ziynet eşya bedeline hükmedildiği, kadının bunun dışındaki tüm kişisel eşya alacağı ve mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacaklarından feragat ettiği, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını bildirdiği görülmüştür....
Maddesine göre boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Somut olayda yoksulluk nafakası isteyen davacı - davalı kadının, çalıştığı, kendisini yoksulluktan kurtarmaya yetecek, aylık sürekli ve düzenli gelirinin olduğu, bu hususun SGK kayıtları ile de sabit olduğu, kadın yönünden boşanma yüzünden yoksulluğa düşme koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır. Kadının yoksulluk nafakası isteminin reddi gerekirken kabulü hatalı olmuştur. Kadının yoksulluk nafakası isteminin reddi gerekmiştir. 3- Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ana ve baba için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya İadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya iadesi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyaların aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının müvekkiline ait 12 adet bileziği iade etmek üzere aldığını, davalının bunları borçlarını kapatmak için kullandığını, müvekkili tarafından davalıya karşı boşanma davası açıldığını, davalının aldığı ziynet eşyalarını iade etmediğini belirterek söz konusu ziynetlerin aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Öncelikle belirtmek gerekir ki; davacı erkek tarafından davalı kadın aleyhine mahkemenin 2018/573 esas sayılı dosyasıyla açılan boşanma davasına karşı davalı kadın tarafından açılan karşı dava ile incelemeye konu ziynet eşyalarının iadesi isteminde bulunulduğu, mahkemenin 18.02.2020 tarihli celsesinde mahkeme tarafından kadının ziynet eşyasına yönelik davasının bu dosyadan tefrik edilerek mahkemenin 2020/153 esasına kaydedildiği, bu sebeple boşanma davasının davalısı kadının karar başlığında ziynet eşyasının iadesine yönelik davanın davacısı olarak yer aldığı görülmektedir. Dava; ziynet eşyalarının iadesi, olmadığı takdirde bedelinin davalıdan tahsili davasıdır....
Kişisel ilişki yönünden yapılan değerlendirmede; Mahkemece; 20/09/2018 doğumlu Eylül Duygu ile davacı baba arasında anne gözetiminde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Tarafların aşamalardaki beyanlarından Eylül Duygu'nun davacı ile davalının müşterek çocuklarının olmadığı, davalının 3. bir kişiden hamile iken davacı ile evlendiği anlaşılmaktadır. O halde, çocuk Eylül Duygu ile davacı arasında kişisel ilişki kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, kişisel ilişki kurulması doğru görülmediğinden davalının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulü ile, mahkeme gerekçe ve hükmünün düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2020 NUMARASI : 2019/266 ESAS-2020/580 KARAR DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;tarafların 31/07/2013 tarihinde evlendiğini, düğünde 12 adet her biri 10'ar gr bilezik ziynet eşyası takıldığını, boşanma davasının ilk açıldığında müvekkilinin ortak konuttan polis marifetiyle ayrılarak ailesinin evine yerleştiğini ve yanına sadece kıyafetlerini aldığını, düğünde takılan ziynetlerini ise davalı eski eşiyle ortak yaşadığı konutta bırakmak zorunda kaldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı olmak kaydıyla müvekkiline ait olan 12 adet 10'ar gram düz bilezik ziynet eşyasının tarafına aynen iadesi ve teslimine olmadığı takdirde bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2023 NUMARASI : 2021/105 ESAS 2023/46 KARAR DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı aleyhine Kayseri 2....
Hüküm Dairemizin 2012/23232 esas 2013/10324 karar sayılı ilamı ile kadının boşanma davasının reddi, kadının davasındaki yargılama gideri ve vekalet ücreti, kusur belirlemesi, kadının tazminat talepleri ile yoksulluk nafakasının reddi, ziynet alacağı, iştirak nafakasının miktarı yönünden bozulmuştur. Mahkemece bozma ilanıma uyulmuş, uyulan bozma ilamı doğrultusunda bozulan hususlara ilişkin yeniden karar verilmiş ise de usulen kesinleşen kişisel ilişki ve erkeğin kabul edilen boşanma davasında erkek lehine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama gideri konusunda da karar verilmiştir. Mahkemece kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinde çocuğun üstün menfaatini gerektirir bir durum taraflarca ileri sürülmemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2021 NUMARASI : 2018/38- 2021/153 DAVA KONUSU : Çeyiz senedinden Kaynaklanan Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı Boğazlıyan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/841 Esas nolu dosyasında ile boşandığı, taraflar evlendiği sırada çeyiz senedinde yazılı eşyalar davalıya teslim edildiği, boşanma sırasında ve sonrasında eşyalar müvekkile teslim edilmediği, çeyiz senedinde yazılı eşyanın aynen iadesini veya eşyalar için 1000 TL altınlar için 500 TL alacaklarına karar verilmesini, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....