Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : Karabük aile Mahkemesi Taraflar arasında çocuk ile baba arasında geçici kişisel ilişki tesisi ve birleşen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine yönelik asıl davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile açılan boşanma ve fer'îlerine yönelik birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı vekili tarafından kişisel ilişki davası ile boşanma davasında hükmedilen nafakalar, tazminatlar ve kişisel ilişki yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı kadının birleşen davadaki kişisel ilişki tesisi yönünden istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hüküm fıkrasının kaldırılarak yeniden hüküm tesisine; diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemesinde anlaşmalı olarak 26.06.2018 Tarih ve 2018/339 E. 2018/419 Karar sayılı dosyası ile boşandıklarını, boşanma davasının eki niteliğindeki protokolde tarafların birbirlerinden kişisel eşyalarını aldıkları belirtilmiş olup, ancak ziynet eşyası hususunda taraflar bir anlaşmaya varmadıklarını, Türk Medeni Kanununda kişisel mal tanımı yapılmış olup, ziynet eşyası her ne kadar kişisel mal olarak kabul edilmişse de protokolde ayrıca belirtilmesi gerektiğini, ilk derece mahkemesinde görülen davada tanık anlatımlarıyla ziynet eşyalarının davalı tarafından alındığı da kanıtlanmış olduğunu, anlaşmalı boşanma davasında protokolde kişisel maldan kastedilen ev eşyası ve çeyizden ibaret olup, ziynet eşyasına ilişkin olarak bir kayıt düşülmediğini belirterek, kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....

    baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, nafakaların ve tazminatların miktarı ve kişisel ilişki yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise her iki boşanma davası ve ferileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-İlk derece mahkemesince kadın tarafından açılan boşanma davası kabul edilmiş, 07.09.2018 doğumlu ortak çocuk Fatma Nur'un velayeti davacı-karşı davalı anneye verilmiş ve davalı-karşı davacı baba ile yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, çocukla kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca tarafların anlaşma protokolü uyarınca boşanmalarına hükmedilmiş, müşterek çocuklarından Selahattin'in velayeti babaya, ...'ın velayeti ise anneye verilmiş, tarafların protokolde belirlediğinden farklı ve kardeşlerin birbirlerini göremeyecek şekilde kişisel ilişki düzenlenmiştir. Tarafların müşterek çocuklarının velayet hakkı farklı ebeveynlere verildiğine göre, kişisel ilişki düzenlemesinin, kardeşlerin de birbirini görecek şekilde yapılması zorunludur....

          Davacı kadının karşı dava dilekçesinde ve aşamalardaki açıklamalarından talebi kişisel eşyanın iadesine ilişkin olup bu talep nispi harca tabi ise de ; davacının adli yardım talebi kabul edildiğinden bu talebine ilişkin başvuru sırasındaki (Harçlar K. m. 30- 32), harcın tamamlanması hususu yargılamanın sonunda değerlendirileceğinden "kişisel eşyanın iadesine" ilişkin talebi yönünden usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu göre karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının bu yönden kaldırılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Gösterilen nedenlerle davacının kişisel eşyanın iadesi davası yönünden istinaf talebinin kabulü ile HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince davanın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmadan hüküm kurulması doğru görülmediğinden ilk derece mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, kişisel ilişki ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma davası içerisinde talep edilen ve boşanmanın feri niteliğinde olan tazminatların kabul ya da reddedilen miktarları yönünden taraflar lehine ayrıca vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin tabi bulunmasına göre davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma kararı ile birlikte velayeti davacı anneye bırakılan ortak çocuk ile davalı baba arasında, kişisel ilişki "aynı şehir", "farklı şehir" ayırımı esas tutularak farklı düzenlenmiştir....

            O halde talep konusu bu eşyaların davacının kişisel malı olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, dava konusu eşyaların davacının kişisel malı olduğu gözetilmeksizin, " evlilik başlarken alınan eşyaların kim tarafından alınmış olursa olsun, kadına hediye olarak alındığının" kabulü ile davalı kadın tarafından götürülen eşyaların iadesinin istenemeyeceği gerekçesiyle, hüküm kurulmuştur. Oysa; hükme dayanak kabul edilen kural; sadece ziynet eşyaları bakımından geçerli kabul edilen bir kuraldır. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; dava konusu edilen iki adet tekli koltuk, bir adet televizyon ve bir adet buzdolabının dosyadaki tanık beyanları ve diğer delillere göre davacının kişisel malı olduğu ve davalı tarafından götürüldüğü kanıtlandığından, bu eşyalar yönünden davanın kabulü gerekirken, reddi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir. ........

              İdaresi Vekilinin Temyiz Sebepleri; Mahkûmiyet hükmü verilirken nakil aracının iadesine karar verilmesine, suça konu eşyanın müsaderesine karar verilmemesine ve re'sen gözetilecek nedenlerle hükmün bozulması talebine ilişkindir. B. Sanık ... Müdafiinin Temyiz Sebepleri; Suça konu eşyanın kişisel kullanım sınırları içinde olduğuna, sanığın ticari kasıt ile hareket etmediğine, ceza tayini sırasında gerekçe gösterilmediğine, suçun unsurlarının oluşmadığına, fazla ceza tayin edildiğine ve re’sen gözetilecek nedenlerle hükmün bozulmasına ilişkindir C. Sanık ... Ve Müdafiinin Temyiz Sebepleri; Suça konu eşyanın kişisel kullanım sınırları içinde olduğuna, sanığın ticari kasıt ile hareket ettiğine dair delil bulunmadığına, verilen cezanın hakkaniyete aykırı olduğuna, lehine olan delillerin toplanmadığına, eşyanın diğer gemi personeline de ait olduğu nedenleri ile hükmün bozulmasına ilişkindir III....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava, anlaşmalı boşanma talebine, birleşen dava; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ileri ile kişisel eşyanın iadesine, birleşen davadaki karşı dava; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu