"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (kadın) tarafından, müşterek çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası yönünden; davalı-davacı (koca) tarafından ise her iki boşanma davası ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı (koca)'nın ziynet alacağına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı-davacı (koca)'nın, eşine bağımsız konut temin etmeyip onu kendi annesi ile oturmaya zorladığı ve eşine hakaret ettiği, buna karşılık davacı-davalı (kadın)'ın da kocasına hakaret içeren sözler söylediği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının ve kişisel eşyaların aynen, olmazsa bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, boşanma, ziynet alacağı davasıyla birlikte açılan davada, boşanma yönünden davanın ayrılmasına, kişisel eşyaların ve ziynet eşyalarının iadesi yönünden dosyanın yeni esasa kaydedilmesine karar verilmiş ve bu dava yönünden yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde, yetki itirazında bulunmuş, yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri olan İzmir Aile Mahkemeleri olduğunu savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından yoksulluk nafakası ve ziynet eşyalarının iadesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı-karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dairemiz bozma ilamı ile, mahkemece verilen hüküm sadece yoksulluk nafakası yönünden bozulmuş, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümler onanmıştır. Bu nedenle, mahkemece verilen hüküm boşanma, tazminat taleplerinin reddi ve ziynet eşyalarının iadesi yönünden kesinleşmiştir....
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (kadın) tarafından; kusur belirlemesi, manevi tazminat ve ziynet eşyası alacağı davası ve birleşen ziynet alacağı davasının reddi, davalı-karşı davacı (koca) tarafından ise kusur belirlemesi, kendi tazminat taleplerinin reddi ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı (koca)'nın tüm, davacı-karşı davalı (kadın)'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı (kadın) dava dilekçesinde boşanma talebi yanında, bir kısım ziynet eşyalarının davalı-karşı davacı (koca)'da kaldığını ileri sürerek aynen iadesini, aynen iadenin mümkün olmaması...
ilk hüküm Dairemizin 20.06.2017 tarihli ilamı ile ziynet alacağı davası yönünden bozulmuş, boşanma ve ferîleri yönünden ise onanmıştır....
ilk hüküm Dairemizin 20.06.2017 tarihli ilamı ile ziynet alacağı davası yönünden bozulmuş, boşanma ve ferîleri yönünden ise onanmıştır....
Somut olayda 5.000 TL ziynet alacağının ödenmesine karar verilmiş, reddedilen miktar ise 22.000 TL olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Açıklanan nedenle tarafların ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece her iki davanın kabulü ile tarafların TMK 172 ve 166/1. maddeleri gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye bırakılmasına, baba ve çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası ödenmesine, davalı-karşı davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına, maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir....
Asıl ve karşı dava, TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır. Karşı davacı kadının ziynet eşyası davası da vardır. İlk derece mahkemesince, daha önce verilen karar istinaf incelemesinden geçmiş, karşı davacı kadının yoksulluk nafakasına yıllık nafaka artışı talebi konusunda karar verilmemesi ve ziynet eşyası alacağı davası yönünden kararın kaldırılmasına dair karar verilmiş, yine boşanma ve ferilerine ilişkin diğer yönlerden verilen kararın temyiz edilmesi üzerine istinaf kararı onanmıştır. HMK 26/1.madde gereğince, "Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." TMK 176/son madde gereğince, "Hakim, istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir."...
maddi tazminat talep ettiği anlaşılmakta ise de; 10.000 TL. nin ne kadarının Türk Medeni Kanununun 174. maddesi kapsamında maddi tazminat ve ne kadarının ziynete dayalı alacak olduğu belirtilmemiştir. Hakimin davayı aydınlatma görevi çerçevesinde (HMK m. 31) davacı kadına talep edilen ziynet alacağı ile maddi tazminat miktarlarının sorularak tespiti ile; dava konusu ziynetlerin dava tarihi itibariyle nitelik ve değerlerinin açıklattırılması, boşanma davasının fer’isi olmayan ve ayrı bir talep olduğu gözetilerek ziynet alacağı talebine ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda l. bentte gösterilen sebeple boşanma hükmü yönünden, 2. bentte gösterilen sebeple ziynet alacağı yönünden BOZULMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.03.2017 (Çrş.)...
Bu durumda, mahkemece, davacı tarafın dava dilekçesindeki beyan ve taleplerine göre usulünce dava konusu edilen ziynet eşyaları yönünden (1 adet set takımı ile 1 adet gerdanlık olarak belirtilen eşyaların da kapsamına göre) delillerin, sübutun ve talebin değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece bedele ilişkin miktara dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verildiği, dava tarihinin hükümde gösterilmediği, gerekçeli kararda dava tarihinin 09/11/2017 olarak belirtildiği, oysa boşanma davasında kadının karşı dava dilekçesi ile açtığı boşanma ve alacak dava tarihinin 16/01/2018 olduğu, bu haliyle faiz başlangıç tarihi olarak infazda tereddüt oluşacağı, gerekçeli karardaki 09/11/2017 tarihin ise erkeğin açtığı boşanma dava tarihi olması sebebiyle davalı aleyhine faizin başlama tarihinde yanlışlık yapıldığı anlaşılmıştır....