Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, boşanma ve fer’ileri yönünden kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık, ziynet alacağı yönünden ise Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1- a. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
Ziynet; altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış olup; insanlar tarafından takılan süs eşyası olarak tanımlanmaktadır. Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyeler olarak tanımlamak mümkündür. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Yargıtay HGK E.2017/3- 1040- K.2020/240 ve Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E. 2020/944 ,K 2020/5388 sayılı 24/09/2020 tarihli kararları incelendiğinde görüleceği üzere düğünde takılan ziynetlerin kadına bağış hükmünde ve kadının kişisel malı olduğuna ilişkin eski Yargıtay uygulamasından dönüldüğü görülecektir. Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....
İleri sürülen istinaf nedenlerine, kamu düzenine ilişkin hususlara ve ilk derece mahkemesince delillerin değerlendirilmesi ile asıl ve birleşen boşanma davaları usul ve yasaya aykırılık bulunmamakla davalı-karşı davacının vekalet ücretlerine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı, dava dilekçesinde ziynet eşyasının tarafına verilmesini talep ederek ziynet eşyası yönünden tam eda davası açmıştır. Davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen ziynet eşyalarına ilişkin açıklamada ziynet eşyası alacağı davasını belirsiz alacak davası olarak açtıklarını beyan etmiş ise de dava türü ıslah ile değiştirilemez. Davacı vekilinin ziynet eşyalarını açıkladığı dilekçe de altınların değeri 10.000,00_TL belirlenmiş olup bilirkişi raporunda belirlenen ziynet eşyaları bedellerinden fazla olduğu görülmüştür ....
Dava, TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası ve kişisel mal niteliğinde ziynet eşyası alacağı davasıdır. Yargılama sırasında davalı erkeğin vefat etmesi ve kadının boşanma davasından feragat etmesi nedeniyle boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığını, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, dahili davalılarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Yargılama sırasında dinlenen tanıkların yakın akraba olması, tanıklığa engel olmadığı gibi aksine HMK 255.madde gereğince ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Bu haliyle dahili davalıların tanıkların yakın akrabalığına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Boşanma davası devam ederken davalı erkek eşin 04.05.2019 tarihinde vefatı nedeniyle evlilik birliği ölümle sona ermiştir....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davacı-davalı Harun, davalı-davacı kadın ve davalı Mehmet'in, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasına yönelik istinaf taleplerinin ve ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının işbu dosyadan TEFRİKİ ile Dairemizin ayrı bir esasına KAYDEDİLMESİNE, ziynet ve çeyiz eşyası alacağına yönelik davanın ve tarafların istinaf taleplerinin TEFRİK EDİLEN DOSYADA DEĞERLENDİRİLMESİNE, B-) Davacı-davalı Harun'un, kusur belirlemesine, asıl davanın (boşanma davasının) reddedilmiş olmasına, birleşen davanın (boşanma davasının) kabul edilmiş olmasına, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasına yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, C-) Davacı-davalı Harun'un, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜNE, kadın lehine hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin ise KABULÜ ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının birleşen boşanma...
Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bu bağlamda davacı; dava konusu ettiği ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını ispatla yükümlüdür. Somut olayda, davacı kadın vekili ziynet eşyalarının müvekkilinin elinden rıza dışı alındığı ve iade edilmediğini iddia etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kendi boşanma davasının reddi ve ziynet alacağının kısmen kabulü yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kendi boşanma davasının reddi ve ziynet alacağının reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların, ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298.maddesine göre her yıl tespit ve...
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı-k.davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; talepleri bulunmasına rağmen müvekkilinin SEGBİS yolu ile dinlenmediğini, bu suretle hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini belirterek kocanın asıl davasının kabulüne, kadının karşı boşanma davasının reddine, kusur tespitine, eşya alacağı ve ziynet alacağı istemlerinin reddine yönelik istinaf isteminde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Asıl dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma; karşı dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma, çeyiz ve ziynet eşya alacağı istemlerine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (koca) tarafından, davacı-karşı davalı (kadın)'ın kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi, reddedilen ziynet eşyası alacağı ve davalı-karşı davacının ziynet eşyası alacağı yönünden harç yatırılmadan ret kararı verilmesi yönünden, davacı-karşı davalı (kadın) tarafından ise davalı-karşı davacı (koca)'nın kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen maddi manevi tazminat talepleri ile reddedilen yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı (koca)'nın, kendisinin reddedilen...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan maddi tazminat ile yoksulluk nafakası, kendi manevi tazminat talebinin reddi ve kabul edilen ziynet alacağı yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ve ziynet alacağının reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı-karşı davacı kadının...