"İçtihat Metni"Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde mal rejiminden kaynaklanan alacak ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair . Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 25.10.2011 gün ve 163/456 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili dava ve 30.10.2007 tarihli ıslah dilekçesinde; davacı ile davalı Bedriye'nin ilk evliliklerinin boşanma ile sona erdiğini, ikinci kez evlenen tarafların evlilik birliği içinde Almanya'da işçi olarak çalışıp kazandıkları birikimlerle davalı ... kayıtlı taşınmazı satın aldıklarını, davalı ...'nin davacının bilgisi ve rızası dışında aile konutu niteliğindeki taşınmazı bitişik komşusu olan diğer davalı ...'...
ın ve Dairemiz'in sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Dosya üzerinden ve UYAP'tan yapılan incelemede taraflar arasında ....02.2012 tarihinde açılan Kumluca .... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi 2012/62 Esas sayılı boşanma dava dosyasında tarafların boşanmalarına karar verildiği, dosyada davalı-davacı kadın tarafından hükmün temyiz üzerine ... .... Hukuk Dairesi'nin 06.05.2015 gün 2014/22545 Esas ve 2015/9423 Karar sayılı ilam ile kadının açtığı boşanma davasının da kabulü gerektiğinden hükmün bozulduğu, boşanma davasının devam ettiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşalıklı Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından, davasının Türk Medeni Kanununun 162. maddesine dayalı olarak kabul edilmemesi, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, yargılama gideri ve ihtiyati tedbir kararı yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, manevi tazminat ve reddedilen alacak davası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 02.06.2015 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekili Av. ... geldiler....
Ancak, danışıklı işlem ile üçüncü kişilerin haklarının zarara uğratıldığının benimsenebilmesi için onların, danışıklı işlemde bulunandan alacakları bulunmalı ve danışıklı işlem o alacağın ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış olmalıdır. Somut olayda; davacı ... lehine nafaka ile maddi-manevi tazminata hükmedilen ve taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşen boşanma davasına ilişkin ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/398 Esas sayılı dosyasında yer alan boşanma ve maddi-manevi tazminata hükmetme sebepleri, basit yaralama suçu nedeniyle davalı ...'un sanık, davacı ...'ın mağdur olarak yer aldığı ... 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/756 Esas sayılı dosyasında ..., ve müşterek çocuk ...'ın beyanları, davalıların arkadaş ve aynı köylü olmaları dolayısıyla ...'in ...'...
Mahkemece; katkı payı alacağı boşanma davasının feri niteliğinde bulunmadığı ve de daval... vekili tarafından usulüne uyun şekilde başvurma harcı ve peşin nispi harç yatırılarak açılmış bir karşı dava veya birleşen dava bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, boşanma davasına karşı dava olarak açılıp daha sonra boşanma davasından ayrılarak görülmeye devam eden bir davadır. Boşanma davasına karşı verilen karşı dava dilekçesinde katkı payı alacağı talep edilmiş ancak miktarı gösterilmemiş ayrıca 3.000 TL ziynet alacağı talep edilerek bunun harcı olarak 12.07.2006 tarihinde 40.50 TL olarak yatırılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı asıl 11.05.2017 tarihli dilekçe ile boşanma kararı yönünden hükmü temyizden feragat ettiğini bildirdiğinden, boşanma kararı yönünden temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece davalı kadına kusur olarak yüklenilen sadakatsizlik vakıasının güven sarsıcı davranış niteliğinde olduğunun ve davalı tarafından usulüne uygun şekilde açılmış bir ziynet ve eşya alacak davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına,...
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemece, 2.7.2009 tarihinde verilen karar davalı-karşı davacı koca tarafından kusur tespiti, velayet, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmiş; kocanın reddedilen boşanma davası ve kadının boşanma davası ise temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Yargıtay incelemesi sonucu, tarafların eşit kusurlu oldukları belirlenerek davacı-karşı davalı kadın yararına tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı ve vekalet ücretinin hatalı olarak takdir edildiği belirtilerek hüküm bozulmuştur....
Aile Mahkemesinin 2018/503 esas ve 2019/229 karar sayılı ilamı ile tanınmasına ve tenfizine karar verildiği, kararın 09.05.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Ne var ki söz konusu tanıma ve tenfiz kararı boşanmaya ilişkin olup, boşanmanın fer'ileri ve anlaşmalı boşanma protokolünü kapsamamaktadır. Bu durumda eldeki davanın, anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan alacak davası olduğunun kabulü mümkün değildir. Davacının istemi mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir....
luk nafakası talebinin temyiz incelemesi sonucu kaldırılarak, bu konudaki talebin reddi hükmünün kesinleşmesinden ötürü yoksulluk nafakası bakımından hesaplama yapılmamışsa da tedbir nafakasının dava tarihi olan 17/12/2007 ile takip tarihi olan 04/02/2013 tarihleri arası hesaplandığı ve icra emrinde ilama aykırı alacak ve faiz talebinde bulunulmadığı tespit edilmiştir. Takibe dayanak yapılan ilamın boşanma ve ferilerine ilişkin olması ve boşanma yönünden 17/04/2012 tarihinde yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden ise 26/11/2014 tarihinde kesinleştiği görülmekle, mahkemece takip talebinde talep edilen tedbir nafakası alacak miktarı ve boşanma hükmünün kesinleşme tarihi olan 17/04/2012 tarihi dikkate alınarak tedbir nafakası yönünden bilirkişiden ek rapor alınıp sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerekli kılmıştır....
Mahkemece davalılar arasındaki boşanma davasının sulh ile sonuçlandığı gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı avukat tarafından, davalı ...'ın vekili sıfatıyla takip edilen ... Aile Mahkemesi’nin dava dosyası boşanma, maddi manevi tazminat ve nafaka istemlerine ilişkindir. Tazminat ve nafaka istemleri, boşanma davasının fer’i niteliğinde olup davacı avukat sadece boşanma davası için sözleşme ile kararlaştırılan vekalet ücreti talebinde bulunabilir. Buna ek olarak davalılar arasındaki davanın konusu boşanma davası olup, taraflar aile birliğinin devamı yönünde karar alarak davadan feragat etmişlerdir. Boşanma davalarında aslolan öncelikle tarafların barışmaları ve aile birliğinin devam etmesidir. Somut olayda bu durum gerçekleşmiş olup tarafların sulhu, davacı avukattan vekalet ücretini kaçırmak maksadıyla olmadığı gibi Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesinin uygulanması da mümkün değildir....