Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK'nın 174. maddesine göre; "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." TMK'nın 175. maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir." TMK’nın 182. maddesine göre; "... Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır."...

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesiyle; kusur tespiti, manevi tazminat taleplerinin reddi ve iştirak nafakası miktarı yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı erkek vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesiyle; kusur tespiti, velayet, iştirak nafakası ve kadın lehine tazminat takdiri ile kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; Davacı tarafından açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, gayri reşit müşterek çocuk Furkan'ın velayet hakkının anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, çocuk için aylık 500,00- TL, davacı için aylık 1.000,00- TL. tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası ile 20.000,00- TL maddi, 20.000,00- TL. manevi tazminata hükmedilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili 24/02/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince verilen kararda boşanma yönünden bir itirazlarının olmadığını ancak belirlenen kusur durumuna göre hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat miktarlarının çok düşük olduğunu belirterek, müvekkili lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının kaldırılarak, 100.000,00- TL. maddi, 100.000,00- TL. manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....

Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, verilen kusurların karşı tarafın kişilik haklarını zedelemesi, paranın alım gücü, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına manevi tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu anlaşıldığından kadın yararına 50.000 TL manevi tazminata karar verilmiş olup erkek vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Erkek lehine manevi tazminat verilmesi açısından: Tam kusurlu erkek yararına manevi tazminat takdir edilmemesi doğru ve yerinde olup, erkek vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların tedbiren velayetinin ve dava sonu velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuklar için ayrı ayrı 700,00 TL tedbir-iştirak nafakası, müvekkili lehine 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat takdirine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı cevap dilekçesi vermemiş, duruşma sırasında boşanmayı kabul ettiğini, velayetin tarafına verilmesini, davacının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Gerçekleşen bu durum karşısında, yukarıda belirtilen kıstaslar dikkate alınarak oluşturulacak bir heyetten rapor alınarak, idrak çağında olan ortak çocuğun görüşü alınarak, diğer delillerle birlikte değerlendirildikten sonra gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla velayet yönünden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir....

    Bunlara karşılık tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Tüm bu kriterler ve Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. maddesi hükmü dikkate alındığında davacı kadın yararına 30.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminat takdir edilmiştir. Tüm bu anlatım karşısında davacı kadının maddi ve manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kararın 5 ve 6 nolu bentlerinin kaldırılmasına, davacı kadın yararına aşağıdaki şekilde maddi ve manevi tazminat takdirine, davalı erkeğin ise tüm istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik aşağıdaki karar tesis edilmiştir....

    Davalı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davanın reddine, karşı davanın kabulü ile taraflarına boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, her bir çocuk için aylık 2.000 TL tedbir - iştirak, müvekkili için aylık 1.500 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 200.000 TL maddi, 300.000 TL manevi tazminat takdirine, 200 gram mehir, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL takı bedelinin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; her iki davanın da kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin babaya verilmesine, kadın için aylık 300 TL tedbir, 500 TL yoksulluk nafakası, 20.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminat takdirine, ziynet ve mehir taleplerinin reddine karar verilmiştir....

    Değişen kusur durumu da dikkate alındığında asıl ve karşı davanın kabulü ile TMK 166/1.madde uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesinde, Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.md.185/2- 3, 186/1) amir hükümleri uyarınca, boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar kadın ve çocuklar yararına TMK’nun 169.maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ve çocukların ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakanın miktarında, Boşanma veya ayrılık vukuunda, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK. md.182/2) amir hükmü gereğince, velayeti...

    menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, ilk derece mahkemesince kadın lehine takdir edilen maddi manevi tazminat miktarı ile yoksulluk nafakası miktarının makul olduğu, müşterek çocukların yaşı, uzman raporu kapsamı dikkate alındığında velayetin anneye verilerek çocuklar için iştirak nafakası takdir edilmesinin de doğru olduğu anlaşıldığından, davalı erkeğin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun tüm yönlerden, esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    UYAP Entegrasyonu