Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda az kusurlu olan davacı-davalı kadının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeple maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 02.12.2021 (Per.)...

    Açıklanan nedenlerle davacı kadının maddi ve manevi tazminat miktarına yönelik istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin maddi ve manevi tazminat miktarına ilişkin hükmünün kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; davacı kadın yararına TMK 174/1- 2 maddesi uyarınca 40.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Mahkemece, davacı kadın için aylık 750,00 TL tedbir, 1.000 TL yoksulluk nafakası takdir edilmiştir. Değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği dikkate alındığında davacı kadın için takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir....

    Bu nedenle kadının manevi tazminat talebinin reddine yönelik istinaf talebinin kabulü ile HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca manevi tazminat yönünden yeniden karar verilerek tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı, hakkaniyet kuralları ve özellikle evlilik süresi de birlikte değerlendirildiğinde, TMK'nin 174/2.maddesi gereğince boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren takdiren 8.000 TL manevi tazminata karar verilmiş, fazlaya ilişkin istem ise reddedilmiştir. Sonuç olarak; davacı kadının kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddine ilişkin istinaf taleplerinin HMK'nin 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulüne, sair istinaf taleplerinin HMK'nin 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

    Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, verilen kusurların karşı tarafın kişilik haklarını zedelemesi, paranın alım gücü, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına manevi tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen manevi tazminat miktarının ölçülülük ilkesine uygun olduğu anlaşıldığından davacı- davalı erkek vekilinin reddine karar verilmiştir. Erkek için maddi- manevi tazminat verilmemesi açısından: Geçimsizliğe sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, tam kusurlu erkek lehine maddi - manevi tazminat verilemeyeceği anlaşıldığından davacı-davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddi ile erkeğin maddi-manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle;Kusuru, kadın için verilen tedbir-yoksulluk nafaka miktarını, kadın için verilen maddi-manevi tazminat miktarını istinaf etmiştir. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kusuru, davanın kabulünü, kadının lehine tedbir-yoksulluk nafakası verilmesini, kadın lehine maddi -manevi tazminat verilmesini istinaf etmiştir. BOZMA ÖNCESİ İSTİNAF KARARI: A-) Davacı kadın vekilinin, kadın lehine hükmedilen maddi-manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası miktarlarına yönelik istinaf talepleri ile, Davalı erkek vekilinin, davanın kabul edilmesine, kadın lehine hükmedilen maddi-manevi tazminat ve tedbir-yoksulluk nafakasına yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-) Davalı erkek vekilinin, kusura yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜNE karar verilmiştir....

    Aile Mahkemesinin 2008/1234 E. 2011/913 K. sayılı ilamında davacının Aslıhan Sevim davalının ..., dava konusunun boşanma olduğu mahkemece tarafların boşanmasına velayet ve şahsi münasebet tesisine, davacı lehine de maddi ve manevi tazminatı, yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmiş olup takip dosyasından takip talebinde boşanma kararının eklentileri olan yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi alacakları yargılama ve vekalet giderlerinin takibe konulduğu anlaşılmıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, fer'i alacakların boşanma kesinleşmeden icraya konulamayacağı, ayrıca boşanma kesinleşmeden yoksulluk ve iştirak nafakasının istenemeyeceği nedenleriyle iptallerinin istendiği görülmektedir. HMK.nun 367/2. maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemezler. Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümleri de aynı kurala tabidirler....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile TMK 162 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, davacı için aylık 300 TL tedbir nafakası, aylık 400 TL'den iki yıllık toplam 9.600 TL yoksulluk nafakası, 18.000 TL maddi, 17.500 TL manevi tazminat takdirine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, buna rağmen davacı lehine maddi manevi tazminat takdir edilmesi doğru olmadığı gibi yasal şartları oluşmadığı halde yoksulluk nafakası takdir edilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle davacı lehine takdir edilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatların kaldırılmasına, bu talep yerinde görülmediği taktirde tazminat miktarlarının azaltılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Aile Mahkemesinin 2015/817 esasına kayden görülen karşılıklı boşanma davası sonucunda, tarafların karşılıklı boşanma davalarının Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca kabulüne, tarafların ortak çocukları ... ve ...’ın velayetinin davacı-karşı davalı anneye verilmesine, ortak çocukları için ayrı ayrı 175 Türk lirası tedbir, 225 Türk lirası iştirak nafakası takdirine, davacı-karşı davalı kadın lehine 250 Türk lirası tedbir ve yoksulluk nafakasının davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine, davacı-karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminat, davalı-karşı davacı erkeğin manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi hükmü davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden istinaf edilmiştir. Böylelikle ilk derece mahkemesince verilen erkeğin karşı boşanma davasının kabulü ve nafakalara ilişkin hüküm istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın tamamen kabul edilmemesini, birleşen davanın kabulünü, erkek lehine maddi-manevi tazminat verilmesini, kadın lehine tedbir-yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir....

        Kadın için maddi - manevi tazminat verilmesi açısından: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitireceği, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alındığında kadın yararına maddi tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen maddi tazminat miktarının ölçülülük ilkesine göre az olduğu anlaşıldığından kadın lehine 18.000,00 TL maddi tazminata karar verilmiş olup, kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne, erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu