"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve iştirak nafakası yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat miktarları ve ziynet alacağı kabul edildiği halde lehine vekalet ücreti verilmemesi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 21.03.2016 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... ... vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; boşanma ve ferileri ile ziynet ve eşya alacağı, karşı dava ise; boşanma istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389/1. maddesi, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini öngörmüştür. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun, "uyuşmazlık konusu hakkında" diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (HMK md 389/1)....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının tefrik edilen ziynet alacağı talebine ilişkindir. Dairemizin 2022/2102 Esas sırasına kaydedilen ve taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının ziynet alacağı talebi tefrik edilip Dairemizin yukarıdaki esas sırasına (2023/221) kaydedilmiştir. Davacı kadın boşanma ve ferileri ile birlikte ziynet alacağı talebinde bulunmuş, başvurma harcı ile birlikte boşanma ve ferileri için maktu karar ilam harcını yatırmış ziynet alacağı için ayrıca harç yatırmamış, bilirkişi raporunun tanziminden sonra 46.263,00 TL üzerinden 750 TL tamamlama harcı yatırmıştır. Oysa ıslahla birlikte yatırılması gereken toplam nispi karar ilam harcı miktarı 790,05 TL olup davacı tarafından harcın eksik yatırıldığı anlaşılmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/06/2019 NUMARASI : 2018/187 ESAS 2019/597 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Annesine bakmak zorunda olan kadının bu sebeple evden ayrıldığı, davacı-k.davalı erkeğin bu durumu bildiği halde eşini anlamadığı ve bu sebeple sorunlar çıkardığı, ayrıca eşine bağımsız konut temin etmediği, davacı-k.davalı erkeğin kusurlu olduğu, davalı-k.davacı kadının ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, kadın yararına 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminata, 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ziynet eşyalarına ilişkin davanın ise kısmen kabulü ile aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 34.580,00 TL’nin tahsiline karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı-k.davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; boşanma kararının kesinlemesini istediğini belirterek kusur, tazminat, nafakalar, ziynet eşyası yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir....
Dava; ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir. 4787 Sayılı Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4.maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabındaki üçüncü kısım hariç olmak üzere, TMK’nun 118-395 maddelerinden kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, düğünde takılan ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, bu talep kişisel malların iadesi kapsamındadır. Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunun 226. maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir....
Nin 2016/5774 Esas 2016/10134 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; boşanma davasının konusundan ayrı bir dava konusu olan ziynet eşyalarının iadesi, olmazsa bedellerinin tahsili istemi boşanmanın fer'i niteliğinde olmadığından yukarıda anılan ilamın ziynet alacağı yönünden icra takibine konu edilmesinde bir usulsüzlük ve hukuka aykırılık olmadığından şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Şikayetin reddine," karar verildiği görülmüştür....
Mahkemece; "Açılan asıl dava çekişmeli boşanma ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Karşı dava ise çekişmeli boşanma, maddi, manevi tazminat, nafaka, ziynet, çeyiz-kişisel eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Tarfaların dilekçesinde belirttiği delilleri toplanmış, tanıkları dinlenmiştir. Boşanmanın ferisi niteliğinde olmayan ziynet ve çeyiz-kişisel eşyalarının iadesi davaları yönünden harçlar yatırtılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davacının ziynet eşyalarına ilişkin boşanma davasındaki beyanları ile işbu davadaki beyanları arasında çelişki olduğu , boşanma davasında davalının abisine verildiğini, bu davada ise evde kaldığını iddia ettiği, davacı tanıklarından tanık babası boşanma davasında ziynet eşyalarını damadının abisine verilmediğini beyan ettiği ,bu davada ise abisine verildiğini beyan ettiği, yine davacı kadının annesi ziynet eşyalarını her iki davadaki beyanlarında davalı kocanın abisine verildiğini beyan ettiği , davacı tanıklarının beyanları ile davacının beyanları birbirleri ile çelişkili olduğu ve davacının iddiasını doğrulamadığı , davacı kadının evden ayrılır iken ziynet eşyalarının evde kaldığına veya kocası tarafından alındığına dair somut ve tutarlı bir beyanı olmadığı, davacını iki ayrı davadaki beyanlarını birbirinden farklı olduğu, dinlenen davalı kocanın tanıkları ise; davacının evden herhangi bir baskıya ve zorlamaya maruz kalmaksızın yatak odasına...
Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, her iki boşanma davasının kabulüne karar verilecek yerde tarafların boşanma davalarının reddi doğru bulunmamıştır. 2-Davalı-davacı kadın, birleşen dava dilekçesinde düğünde takılan ziynet eşyalarının erkek tarafından borçları ve düğün masrafları için bozdurulduğunu belirterek, bunların aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedeline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı-davalı erkek cevaba cevap dilekçesinde ziynetlerin kadın tarafından geri istenmemek üzere verildiğini, tatil ve kendi kişisel harcamalarının karşılanması için kullanıldığını savunmuştur. Davacı-davalı erkek bu cevabıyla ziynetlerle ilgili ispat yükünü üzerine almıştır. Erkek, ziynetlerin iade edilmemek üzere kendisine verildiğini ve bozdurulan ziynetlerin bedelinin eşinin ihtiyaçlarının karşılanması için kullandığını gösterdiği delillerle kanıtlayamamıştır....