Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

B)Ziynet eşyalarının iadesi davasının reddine ilişkin yapılan istinaf itirazlarının incelenmesinde; İspat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kadının isteği ve onayı ile karşı tarafa verildiğinin ispatlanması halinde, erkek eş ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olağan olan ziynet eşyalarının kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir. Başka bir anlatımla ziynet eşyalarının karşı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır....

iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere eşyaların aynen iadesini, aynen mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyaları ve çocuk malları için 3000 TL'nin boşanma tarihinden faizi ile davalılardan alınarak davacıya ödenmesini, şahsi alacak ve evlilikte edinilen menkul mallar bakımından gerçek alacak miktarı saklı kalmak üzere şimdilik 2000 TL'nin davadan faizi davalı eşten alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiş, 07.06.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile de şahsi alacak ve katılma alacağı taleplerini toplamda 2.129,70 TL, ziynet eşyalarının iadesi ve çocuk mallarının korunmasına ilişkin taleplerini toplamda 55.370,48 TL olarak (ziynet eşyalarının iadesi talebi için 48.337,70 TL, çocuk mallarının korunması için 7032,78 TL ) ıslah etmiştir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, tarafların düğünü gerçekleştikten hemen sonra müvekkilinin ailesinin tüm takılan ziynet ve paraları müvekkilinin ve davacının uhdesine teslim ettiklerini ve bu ziynet ve paraların akıbetinden haberdar olmadıklarını, ziynet eşyalarının iadesi davalarında kural karinenin kadının ziynet eşyalarını beraberinde götürdüğü olduğunu, bunun aksini iddia eden davacının, altınların, takıların ve paraların müvekkilinde kaldığını ispatlaması gerektiğini, davacının boşanmak maksadı ile evden ayrıldığını, bunun evvelinde de evi terk ettiğinin kendi beyanları ile sabit olduğunu, hayatın olağan akışına göre boşanmayı kafasına koyarak evden ayrılan davacının ziynetlerini de yanında götüreceğinin açık olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili Kayseri 5....

Buna göre bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 2014/39120- 39674 E.-K. vb.) Somut olayda, istinaf istemine konu "boşanma ve ferileri ile ziynet eşyasının iadesi istemine" ilişkin kararlar gerekçeli olmadığı için bu bağlamda istinaf kanun yolu incelemesinin yapılması olanaklı değildir. 2- Davacı kadın dava dilekçesinde boşanmanın yanı sıra ziynet eşyası alacağı talebinde de bulunmuştur. Karşı dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davalı-karşı davacının ziynet alacağı talebi boşanmanın eki niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir....

Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacının beyanlarının gerçek dışı olduğunu, Hadim Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki davaya bakıldığında, terk nedeniyle boşanma isteminde bulunduğunu, hiç bir şekilde davacıyı evine göndermediğini, defalarca aramasına, araya birilerini koymasına rağmen evine dönmediğini, mahkeme vasıtasıyla ihtar çekilmesine rağmen hiç bir gerekçe göstermeksizin evine dönmediğini, bu olaylar üzerine, terk nedeniyle boşanma istemi sonucunda boşandığını, sebepsiz terk nedeniyle evi terk edenin davacı olduğunu, kusurlu tarafın davacı olduğunu, hiç bir şekilde mağdur olmadığını, davacının boşanma davasındaki beyanlarının gerçek dışı olduğunu, evliliğin devamını kendisinin istediğini, karşı tarafın hiç bir şekilde çaba göstermediğini, boşanma davasındaki tanık beyanlarına bakıldığında, davacının kendisini istemediği, ailesine bu husustan bahsetmeyip istemediği halde evlendiğini, ziynet eşyalar konusunda ise, kendisinin herhangi bir borcu ve taahhüdünün olmadığını...

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı tarafın boşanma davasına yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalı tarafın ziynet eşyası alacağının aynen iadesine yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.'...

Ziynet ve para alacağı talebinin reddi açısından: Davalı-davacı kadın vekilinin ziynet eşyalarına yönelik aynen iadesi, olmadığı takdirde bedel talebinde bulunduğu, bilirkişi raporuna göre ziynetlerin toplam bedelinin 81.250,00TL olarak belirlendiği, belirlenen değer üzerinden aynen iade talebine yönelik olarak bakiye eksik harcın Harçlar Kanunu 30- 32.maddesine göre tamamlattırılması için süre verilmesi ve sonucuna göre işlem yapılması, aynen iadeye yönelik harç tamamlandığı takdirde davacının ıslah dilekçesinin davadan kısmi feragat olarak değerlendirilmek sureti ile karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından davalı-davacı kadın vekilinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK 353/1- a-4 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının karşı davada ziynet ve para alacağına yönelik kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; müvekkili ile davalılar arasında evlilik öncesinde 25.09.2003 tarihli sözleşmenin imzalandığını, sözleşmede yazılı olan çeyiz eşyalarının müşterek eve getirildiğini, ziynet eşyalarının ise kayınpederi ve kaynanası olan davalılar .... ve .... tarafından saklanmak amacıyla alındığını, ancak müvekkilinin eşi olan davalı ... tarafından evden kovulması nedeni ile çeyiz eşyalarını alma fırsatını bulamadığını, sözleşme uyarınca davalıların boşanma halinde belirtilen ziynet ve çeyiz eşyalarının o günkü rayiç değerlerinin ödenmesini taahhüt ettiklerini ileri sürerek; ziynet ve çeyiz eşyalarının...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek tarafından her iki boşanma davası ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Toplanan delillerden, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalı-davacı erkeğin eşine şiddet uyguladığı buna karşılık davacı-davalı kadının da eşinden tiksindiğini söylediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Gerçekleşen olaylar karşısında davalı-davacı erkek de dava açmakta haklıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından her iki boşanma davası ve ziynet alacağına yönelik temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin ziynet alacağı davasına ilişkin temyiz itirazları yersizdir. 2- Boşanma davalarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Anayasanın 141/3. maddesi "bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir....

        UYAP Entegrasyonu