WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kaldırılması beklenilmiş ise de herhangi bir olumlu gelişme olmaması üzerine bahsi geçen hesapta bulunan 70.422,03 USD mevduatın tahsili amacıyla 20.08.2021 tarihinde Bakırköy ......

    Dava, davacının maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve bu yolla tahsil edilen paranın istirdadı istemine ilişkindir. İİK'nın 83. maddesi uyarınca maaşların kısmen haczi mümkün olup haczedilecek kısım maaşın ¼'ünden aşağı olamaz. Öte yandan, anılan maddede sayılan mal ve hakların haciz olunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar da geçerli değildir. O halde, açıklanan hükümler gözetildiğinde davacının maaşının yalnız ¼'ü oranında kesinti yapılabileceği halde, davalının davacıya ait maaş hesabının tamamını bloke etmesi hukuki dayanaktan yoksundur. Mahkemece, taraflar arasındaki bankacılık hizmet sözleşmesi uyarınca davacı tarafça hesaba bloke konulmasına ve doğmuş olan borçlar için hesaptan kesinti yapılmasına muvafakat verildiği ve davalının yaptığı kesintinin kredi kartı alacağının tahsiline yönelik olması gerekçesiyle istirdat istemi reddedilmiştir. Yapılan bu değerlendirme de yerinde değildir....

      Noterliği'nin 02/06/2010 tarih ve 07669 yevmiye sayılı ihtarnamesiyle davacının hesabına konulan haksız blokenin kaldırılması ve paranın davacıya iadesini talep ettiğini, bankanın bu talebe ve ihtarnameye karşı herhangi bir beyanda bulunmadığını. Bankacılık Kanunu ve ilgili diğer mevzuat hükümlerine aykırı hareket eden bankanın bu tutumu nedeniyle davacının ticari itibarının zedelendiğini ileri sürerek, müvekkilinin dava konusu mevduat hesabı üzerideki haksız blokenin kaldırılmasını, 4.424,00 USD olan alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, ticari itibarı zedelenen davacı için 1.000 TL manevi tazminatın davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava; davacının, davalı banka nezdinde bulunan emekli maaş hesabına bireysel kredisi sözleşmesi uyarınca banka tarafından konulan blokenin kaldırılması, yapılan kesintilerin istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece, "davanın kabulüne,1.000,00 TL nin dava tarihinden 26.455,75- TL nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, emekli maaşına konulan blokenin kaldırılmasına," şeklinde karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Kredi borcunun maaş hesabını kapsayacak şekilde mevcut tüm banka nezdindeki alacaklardan ve hesaplardan takas mahsup yoluyla tahsil edilmesine ilişkin bankaya muvafakat ve yetki verilmesi durumunda verilen bu muvafakatin sözleşme serbestisi içerisinde değerlendirilmesi gerektiğinden haksız şart olarak nitelendirilme imkanı bulunmamaktadır....

        Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı bankadan bireysel kredi sözleşmesi kapsamında kredi kullandığı, davalıca davacının muvafakati alınmadan, kredi taksitleri için emekli maaşından toplam 1.378,00 TL'nin kesildiği, davalı bankanın blokenin kaldırıldığına dair herhangi bir cevap ve delil ileri sürmediği, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinde davacının emekli maaşından kesinti yapılmasına dair herhangi bir muvafakatın bulunmadığı, 5510 Sayılı Kanun’un 93/1. maddesinde, "bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin taleplerin, borçlunun muvafakati yok ise, icra müdürü tarafından reddedileceği" düzenlemesine yer verildiği, borçlunun muvafakati olmadan emekli maaşının haczedilemeyeceği gibi emekli maaşına el de konulamayacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne, davacının emekli maaşı hesabındaki blokenin kaldırılmasına, 1.378,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

          Davalı vekili, davacının hesabının maaş hesabı olmayıp, döner sermaye ve diğer ödemelere ilişkin olduğundan kredi borcundan dolayı bu ödemelerin tamamına konulan blokenin yasal olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, kredi sözleşmesinde davacının bankada bulunan hesaplarına bloke konulmasına ilişkin hüküm bulunmakta ise de, bu hükme dayanarak davacının tek geçim kaynağı olan maaşının tamamının bloke edilmesinin kabul edilemeyeceği, İİK uyarınca maaşların ancak kısmen haczedilebileceği, başka hacizler de bulunmakta olup, davalının da icra prosedürü içerisinde icra takibi yaparak davacının gelir durumuna göre maaşınını 1/4'inden az olmayacak şekilde haciz işlemi yaparak hareket etmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile maaş hesabına davalı banka tarafından konulan blokenin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Bilişim suçu HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın hesabına para aktarıldığını öğrendiğinde Ağrı Garanti Bankası şubesine başvurup, banka müdürüne paranın kendisine ait olmadığını ve yanlışlıkla yattığını beyan ettiğini, müdürün ise paraya bloke koyup gereğinin yapacağını söylediğini, parayı da çekmediğini savunması karşısında, blokenin hangi tarih ve saat itibariyle konulduğu ve blokenin sanığın müracaatı ile yapılıp yapılmadığı araştırılıp sonucuna göre, mağdurun banka hesabına internet bankacılığı aracılığıyla girilip paranın banka hesabına transfer edilmesi şeklindeki sanığın eyleminin, TCK.nun 142/2-e madde ve fıkrasında düzenlenen bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçunu oluşturup oluşturmadığının tartışılması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabul ve uygulamaya göre ise; Sanık hakkında kurulan hükümde doğrudan hükmedilen...

              Davalı bankadan dosyaya gönderilen 26/10/2021 tarihli cevabi müzekkerede, söz konusu şüpheli işlemler nedeniyle mevzuat gereği geçici olarak bloke konulduğunu, yapılan kontrollerde iş yeri için itiraz gelmediğinden hesap üzerindeki blokenin kaldırıldığı belirtilmiş olup blokenin kaldırılması davadan sonra gerçekleştiği için blokenin kaldırılmasına yönelik talep yönünden konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı banka tarafından gönderilen 30/11/2021 tarihli cevabi yazıda, POS Cihazının kullanılmasına ilişki banka ile davacı firma arasındaki sözleşmenin 03.09.2020 tarihinde sonlandırıldığını, dolayısı ile davacının pos cihazını kullanamamasının herhangi bir bloke veya işlem kısıtından değil davacıyla yapılan pos sözleşmesinin 03/09/2020 tarihinde sonlandırılmasından kaynaklandığını, işbu hususa binaen davacı şirketin davalı bankaya ait POS cihazını kullanabilmesi için davalı banka ile yeni bir sözleşme imzalaması gerektiği belirtilmiştir....

                Asliye Ticaret Mahkemesinin .../... esas sayılı dosyasında belirtildiği üzere davacının hesabının üzerine sehven bloke konduğunu, ve blokenin derhal kaldırıldığını, konulan blokenin sistemsel bir uygulama sonucunda gerçekleşmiş olabileceğinin de belirtildiğini, sehven konulan bu blokenin ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ilgili dosyasının karar duruşmasından çok önce kaldırıldığını fakat müvekkili bankanın yargılama giderlerine sorumlu tutulduğunu, belirterek davanın reddini talep etmiştir. Dava; Davacının davalı ... nezdinde bulunan hesabına haksız konulan bloke nedeniyle uğranılan maddi zarar ile manevi zarara ilişkin tazminat davasıdır. Davacı'nın davalı bankaya ait ... Şubesi'nde bulunan ... numaralı vadesiz hesabı bulunduğu söz konusu hesaba .../.../... tarihine bloke işlemi yapıldığı anlaşılmaktadır....

                  Ayrıca taraflar arasındaki e-posta yazışmalarında bankanın blokenin kaldırılması hususunda komiser heyetinin onayını aradığı anlaşılmaktadır. Buna göre davalı bankanın, sadece, geçici mühlet tarihinden sonra üçüncü şahıs hacizleri nedeniyle hesaba konulan blokeyi kaldırmadıklarını beyan etmesi, blokenin kaldırılması için komiser onayı araması ve itirazın iptali davası açılmadan önce de blokenin kaldırılması karşısında mahkemenin davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar vermesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının sunduğu Yargıtay kararında; bankanın borçlunun verdiği çeklerin teminat amacıyla kendisine verildiğini ileri sürmesi karşısında, kararın somut olaya uygun düşmediği değerlendirilmiştir.Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu