Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne, tapu kaydının iptaline dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı ... vekili, borçlu-davalı ... hakkında yapılan icra takibinin kesinleştiğini, haczedilen malların borcu karşılamadığını, borçlunun Denizli ili Değirmenönü Mah. 1431 ada 6 nolu parseldeki 6 nolu bağımsız bölümü alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla ve kötüniyetli olarak davalı ...'a düşük bedelle tapuda satıp devrettiğini, satış işleminin danışıklı olup bağış niteliği taşıdığını ve iptale tabi bulunduğunu ileri sürerek tasarrufun iptali ile cebri icra yetkisi tanınmasını istemiştir....

    Dosya incelendiğinde, mahkemenin davacının ... aleyhine açtığı dava ile ilgili verdiği tapu iptali ve tescil yönünden red, bedel yönünden ise kabule ilişkin kararını ...'ın temyiz etmediği görülmektedir. Yine ... vekili tarafından da vekil edeni lehine verilen hüküm temyiz edilmemiştir. Hükmü temyiz eden davacı vekilinin temyiz itirazlarını içeren dilekçesinde ... ile davacı arasında gerçekleşen adi yazılı sözleşmeye dayalı tapu iptali ve tescil davasını da temyiz etmediği, temyiz isteğinin ıslah dilekçesi ile önceki taleplerine eklediği tasarrufun iptaline yönelik olduğu görülmektedir. Bu bakımdan temyiz incelemesinin tasarrufun iptaline yönelik olarak yapılması gerekmektedir. Mahkemece, hüküm kısmında açıkça tasarrufun iptali ile ilgili olarak red kararının verilip verilmediği anlaşılamamaktadır. Mahkemece dava “sözleşmeye dayalı olarak tapu iptali ve tescil olmazsa verilen bedelin tahsili davası" olarak nitelendirilmiştir....

      Öte yandan davalı alacaklı tarafından karşılık dava olarak açılan tasarrufun iptali davasında,davaya konu tasarrufun iptal edilebilmesi için, tasarrufun borcun doğumundun sonra yapılması gerekir. Alacaklı, borçlanmanın yapıldığı tarihte borçlunun malvarlığına güvenerek işlem yaptığında,borcun doğumundan önceki tasarruflar iptal davasına konu olamaz. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular karşısında, davacı 3.kişinin davasının kabulüne karşılık olarak açılan tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmesi gerekirken, dava koşullarının somut olayda gerçekleşmemiş olduğu dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı- karşılık davalı 3.kişi vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm BOZULMASINA ve 625.00.TL....

        Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. ...-Dosyadaki yazılara toplanan delillere ve bozma ilamı gereğince hükmün verilmiş bulunmasına göre davacı alacaklının temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ...-Tasarrufun iptali davalarının esastan reddi halinde davalılar lehine dava konusu iptali istenilen tasarrufun değeri ile takip konusu alacak miktarından hangisi az ise o miktar üzerinden nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekir. Somut olayda iptali istenilen temlik miktarı ....033,624,82 TL, takip konusu alacak ise ödemeler dikkate alıdığında dava tarihi itibari ile 252.800,91 TL olduğundan bu miktar üzerinden nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davacının eksik vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          Dava İİK'nun 277 maddesine dayalı olarak açılan nam-ı müsteair niteliğindeki işlemin iptali istemine ilişkindir. Nam-ı müstear, adını herhangi bir nedenle gizli tutmak isteyen bir kişinin, sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Tasarrufun iptali veya BK'nun 19.maddesine göre açılan davalar yönünden ise alacaklıdan mal kaçırmak isteyen borçlunun kendi adını gizli tutarak hukuki işlemi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Bu tür işlemlerin İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak iptali istenilerek davacı alacaklının alacağına kavuşması sağlanır. İşlemin nam-ı müstear olarak gerçekleştiğini ispat külfeti davacıya aittir....

            Dava İİK'nun 277 maddesine dayalı olarak açılan nam-ı müsteair niteliğindeki işlemin iptali istemine ilişkindir. Nam-ı müstear, adını herhangi bir nedenle gizli tutmak isteyen bir kişinin, sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Tasarrufun iptali veya BK'nun 19.maddesine göre açılan davalar yönünden ise alacaklıdan mal kaçırmak isteyen borçlunun kendi adını gizli tutarak hukuki işlemi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Bu tür işlemlerin İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak iptali istenilerek davacı alacaklının alacağına kavuşması sağlanır. İşlemin nam-ı müstear olarak gerçekleştiğini ispat külfeti davacıya aittir....

              Hukuk Dairesinin 03/05/2016 tarih, 2016/2431 E. ve 2016/5353 K. sayılı kararında ise " davacının davasını özellikle BK'nın 18.maddesine dayalı olarak açtığını bildirmesi ve dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında mahkemece davanın BK.nun 18.maddesindeki (Yeni TBK'nın 19.maddesi) genel muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmesi, iptal kararı verilmesi halinde İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması, tarafların iddia, savunma ve delillerinin bu yönde incelenip sonuçlandırılması gerekir." şeklinde karar verilerek TBK'nın 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa hukuksal olgusuna dayalı tasarrufun iptali davalarında İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanacağı kabul edilmiştir....

                Dava 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş isede varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı tarafından yapılan icra takibine borçlu tarafından itiraz edilmeden kesinleşmiş olup bu takip aleyhine açılmış bir dava da bulunmamaktadır. Tasarrufun iptali davalarında borçlunun davayı kabulü de tek başına hüküm doğurmaz. Borçlu ile davacı alacaklı arasındaki alacağın muvazaalı olduğu hususu davalı 3. kişi tarafından iddia ve ispat edilebilir. Borç kaynağı bononun vade tarihi ile icra takibinin başlama tarihi arasında 1 yıl 4 ay gibi bir sürenin bulunması da davacı ile borçlu arasındaki alacağın muvazaalı olduğunu ve senedin tasarruf tarihinden sonra düzenlenmiş olduğunu göstermez. Dinlenen tanıkların da takip dayanağı bononun muvazaalı olarak tanzim edildiğine dair görgüye dayalı bilgileri bulunmamaktadır....

                  un kardeş olduklarından 6183 sayılı Yasa'nın 30.maddesine göre aralarındaki tasarrufun bağış niteliğinde olduğu ve iptali gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılar ...ve ...'in aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu taşınmazın devir edildiği 11.01.2013 tarihindeki davalı ...'...

                    Mahkemece, borçlunun borcun doğmundan sonra düşük bedel ile davalı kardeşine yaptığı satışın İİK'nun 278/3-1 maddesine göre iptali gerektiğinden bahisle davanın kabulüne tapunun iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalılar vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-... ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

                      UYAP Entegrasyonu