"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- İİK.nun 277. ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davalarında tasarrufta bulunan kişi hakkında yapılmış bir icra takibinin bulunması gerektiği halde davada davalı borçlu olarak gösterilen ... aleyhine yapılmış bir icra takibinin bulunmamasına ve iş bu dava dosyası ile birleştirilen davanın alacak isteğine ilişkin bulunmasına göre dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olmayıp BK.nun 18. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa nedeniyle iptali davası olmakla hükme yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek 4. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 17.3.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu karara karşı davacı vekili, dava konusu taşınmaza ihtiyati haciz konulmaması halinde işbu taşınmazın davalılarca elden çıkarılabileceğini ve müvekkilinin telafisi mümkün olmayan zararlar ile karşı karşıya kalabileceğini, davanın TBK'nın 19. maddesine dayalı muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olması nedeniyle icra takibinin kesinleşmiş olmasının dava şartı olarak aranmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava; TBK'nın 19. maddesi kapsamında tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Dosyadaki beyanlara, istinaf dilekçelerinde davanın tasarrufun iptali davası olmadığının ileri sürülmemesine ve davacılar vekillerinin dilekçelerindeki vakıaların açıklanması gözetildiğinde, asıl davanın İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açıldığının anlaşılmasına göre Bölge Adliye Mahkemesince asıl dava yönünden İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali koşulları olup oluşmadığı belirlenmeksizin karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne; muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davaları ise yazılı yargılama usulüne; tabidir. Birleşen dava yönünden davacı vekillerinin özellikle temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri beyanlara göre birleşen davanın TBK 19 maddesine dayalı olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Farklı yargılama usulüne tabi davaların birlikte görülmesi caiz değildir....
Somut olayda; Davacının "Tasarrufun iptali iş bu talebin kabul görmemesi halinde muvazaa nedeniyle hükümsüzlüğün tespiti" talepli açmış olduğu davada, Beyoğlu 31. Noterliği' nin 03/12/2015 tarih 40966 yevmiye nolu temlik sözleşmesi ile alacağı Finansbank AŞ den temellük etmiş, T9 Şti.’den alacaklı olduğunu, davalı aleyhine İstanbul 7. İcra Müdürlüğü’nün 2015/31269 E. sayılı dosyası ile takip yapıldığını beyan etmiştir. Mahkemece dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali olarak nitelendirilerek, aciz haline ilişkin ön şart yokluğu nedeniyle değerlendirme yapılarak karar verilmiş ise de, terditli talep BK 19 a dayalı tasarrufun iptali açısından değerlendirilme yapılmaksızın davanın reddine karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı olmuştur....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; tasarrufun iptaline konu taşınmaz devrinin borcun doğumundan önce yapıldığı, borcun doğumundan yaklaşık 2 yıl önce yapılan tasarrufun 2 yıl sonra doğan borç için muvazaa oluşturmayacağı, hal böyle iken davacının, davalılar aleyhine muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davası açmakta hukuki yararının olmadığı anlaşıldığından, hukuki yarar dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. II. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı tarafın istinafı: 5....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan önce yapıldığı, aksinin davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilme koşulları arasında mahkemece de belirlendiği gibi iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılması gereklidir. Somut olayda takip konusu borç 12.12.2007 ve 29.12.2007 keşide tarihli çeklere dayalı olup iptali istenen tasarruf 17.5.2007 tarihli olması nedeniyle görünüşte dava konusu tasarrufun borçtan önce yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak davacı vekili takip konusu alacağın iptali istenen tasarruftan önce ve davalı borçlu ile aralarında organik bağ bulunan ......
Mahkemece, iddia, savunma toplanan delillere göre; iptali istenen tasarrufun, takip konusu borçtan önce yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali isteminine ilişkindir. İİK'nun 282.maddesine göre ise tasarrufun iptali davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Bu kişiler zorunlu dava arkadaşıdır. Somut olayda, mevcut tapu akit tablosundan dava konusu taşınmazın 08.07.2009 tarihinde dava dışı ... Mühendislik Yapı Malzemeleri ...Ltd.Şti'ne onun tarafından da 25.01.2010 tarihinde davalı ...’a o da 04.01.2011 tarihinde davalı ...’e satılmıştır. Buna göre, borçlu tarafından satış yapılan ......
Mahkemece, tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılması gerektiği, tasarrufun 23.03.3009 tarihinde yapıldığı,borcun 13.04.4009 tarihinde doğduğu, borçlunun ortağı olduğu dava dışı şirketin borçlarından sorumlu olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava önkoşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır. Somut olayda davalı borçlu....in ortağı olduğu şirkete ait borç 23.01.2009 tarihinde dogmuş, şirket borcunu ödemeyince alacaklı aynı borcu yeniden yapılandırarak bu kez 13.04.2009 tarihinde hem şirket yetkilisi hemde ortaklar şahsi olarak bono düzenleyerek alacaklıya vermiş ve bu bono da ödenmeyince dava konusu takip yapılmıştır....
Mahkemece, haczin noter satışından sonra konulduğu, mülkiyetin satışla davacıya geçtiği gerekçesiyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmlasına, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı-k.davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Karar başlığında davacı 3.kişi adının ... yerine ... yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde görülmekle bozma nedeni yapılmıştır. 1-Dava, 3.kişinin İİK'nin 96 vd maddelerine dayalı istihkak davası ile alacaklının İİK'nin 97/17.maddesi uyarınca karşı dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Tasarrufun iptali davasının konusu İİK'nin 280.maddesinde "malvarlığı borçlarına yetmeyen borçlunun alacaklılarına zarar verme kasdıyla yaptığı tüm işlemler" olarak tanımlandığından, bu davalarda takip borçlusu yasal hasım konumundadır....
Mahkemece, davalıların kardeş olduğu ve İİK'nun 278/3-1.maddesi gereğince yapılan tasarruf bağışlama niteliğinde olup iptali gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir (İİK.m.277). Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır....