Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, davanın İİK'nun 277 vd.maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, tasarrufun iptali davalarının mutlak ticari niteliğinde olmadığı, davaya genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiğinden bahisle mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... Tarım Mak.San ve Tic.Ltd.Şti vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... Tarım Mak.San ve Tic.Ltd.Şti vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... Tarım Mak.San ve Tic.Ltd.Şti'den alınmasına 07/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, davalıların baba-oğul oldukları, İİK'nun 278.maddesi gereğince aralarında yapılan işlemin batıl olduğundan bahisle tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş hüküm davalı üçüncü kişi vekili temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere ,mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve göre davalı üçüncü kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 534,60 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı 3.kişiden alınmasına 10.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı vekil istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ilama dayalı olarak ayrı takip yapılmasının taraflara ayrıca bir masraf yüklemediğini, ilama dayalı takiplerde peşin harç yatırılmadığını, mükerrer masraf yapılması durumunun da mümkün olmadığını, bu iki dosyanın sadece farklı esas numarası almasının usul ekonomisi ilkesinin ihlal edildiği anlamı taşımayacağını, tasarrufun iptali davasında davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan esas icra dosyasında taraf olmayan davalı üçüncü kişilerin sonradan davaya yalnızca vekalet ücreti alacağı için dahil edilmesinin usullen mümkün olmadığını ve ayrıca tasarrufun iptali davasının niteliği gereği davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunu, bu nedenle icra dosyasında taraf olmayan üçüncü kişi konumundaki davalılar hakkında icra takip dosyasına dahil edilmeleri gibi bir durumun söz konusu olmadığını, tasarrufun iptali davalarında üçüncü kişi davalıların tasarrufun iptaline konu taşınmaz yahut malvarlığı ile sorumlu tutulabileceğini...

      S.2 tasarrufun iptali davasına dayalı olduğundan öncelikli olarak bu alacağın ödenmesi gerektiği şikayetçi tarafın şikayet dilekçesinde belirttiği diğer alacaklı olduğu dosyalarda 2000 tarihinde konulan hacizlerden sonra konulmuş haciz bulunmadığından bu dosyalardaki hacizlerin zaten düştüğü bu itibarla bu dosyaların hacizlerinin değerlendirmeye alınmadığı, tasarrufun iptali nedeniyle şikayet olunanın takip dosyası alacağının öncelikli olmasına dair hususların bu dosyalar için de geçerli olduğu, gerek şikayet olunanın dosyasında taşınmaza konulan ve hala geçerli olan haciz tarihinin, şikayetçi tarafından aynı taşınmaza.........

        Dava, 3. kişinin İİK'nun 96 vd.maddesine dayalı istihkak davası ile alacaklının İİK'nun 97/17. maddesine dayalı karşı dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre davacı- karşı davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve HUMK'nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme itirazlarının reddine, .//.. 2-Tasarrufun iptali davasının amacı, bir alacağı ödememek için, mal varlığını azaltıcı veya artışını önleyici nitelikte, borçlu tarafından tek taraflı yapılan hukuki işlemler ve fiillerle, borçlunun amacını bilen veya bilmesi gereken kişilerle yaptığı tüm hukuki işlemleri alacaklının alacağı ile sınırlı olarak hükümsüz sayarak işlem konusu mal veya hak üzerinde borçluya aitmiş gibi cebri icraya devam edilerek alacaklının alacağını almasına imkan sağlamaktır...

          Bu ifadeden anlaşıldığı gibi dava öncelikle muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ve önceki malik adına tescilini içermektedir. Muvazaa nedeniyle tapu iptali davalarını inceleme yetkisi Dairemize ait değildir. 29.1.2007 tarihli Başkanlar Kurulu Kararında 4. madde de aynen şu ifade yer almaktadır. (15. Hukuk Dairesince temyiz incelemesi yapılmakta olan İİK. ile 6183 Sayılı Kanundan Kaynaklanan Tasarrufun iptali davalarının temyiz incelemelerinin.... 17. Hukuk Dairesince yapılmasına) karar metninden açıkça anlaşılacağı gibi Dairemize İİK ile 6183 sayılı kanundan kaynaklanan ve bu kanunlardaki hukuki nedenlere dayalı açılan tasarrufun iptali davalarının incelemesi verilmiştir. Somut olayda muvazaa hukuki nedenine dayanılarak tapunun iptali ve eski malik adına tescili talep edilmektedir. tasarrufun iptali davaları tapu kaydının iptali talebini içermiyen davalardır. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle temyiz incelemesi görevi Yüksek Yargıtay 4....

            Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup mahkemece, alacağın geçici yada kesin aciz vesikasına bağlanmadığı ve bu nedenle görülebilirlik koşulu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; tarafların tacir olup davanın ticari nitelikte olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise;davalının iş bölümü itirazında bulunmadığı ayrıca,uyuşmazlığın kesinleşen icra takibine dayalı olarak davalıların mal kaçırma kastıyla hareket etmeleri nedeniyle muvazaa hukuksal nedenine dayanan tasarrufun iptali isteminden kaynaklanmakta olup, tarafların tamamının doğrudan ticari işletmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde görüleceğinden bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

                Mahkeme gerekçesinde, idari para cezasına dayalı tasarrufun iptali davası açılamayacağı ret sebebi olarak gösterilmişse de bunun aslında bir ret sebebi olmadığı ancak verilen karar sonucu itibari ile doğru görüldüğünden davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına, 19/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece davanın BK'nun 18.maddesine dayalı olarak açılmış, muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali davası olduğu, bu tür davalara genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemelerde bakılması gerektiğinden bahisle mahkemenin yetkizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. 1-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına yönelik incelemede; Dava, BK'nın 18.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür iptal davalarının genel görevli Asliye (Hukuk) Mahkemelerinde görülmesi gerekir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmelidir....

                    UYAP Entegrasyonu