Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, davacı talebinin İİK'nun 277 ve 278/2.maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, bu davaların TTK 4. ve 5.maddelerinde sayılan ticari davalardan olmadığı, eski BK'nun 18.maddesinde düzenlenen muvazaa temeline dayalı borçlunun 3.kişilerle danışıklı yaptığı işlemlerin İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince iptali işlemine ilişkin olup muvazaa temeline dayalı davaların ticaret mahkemesinin görev alanına girdiğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığından genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin iş bu uyuşmazlığın çözümünde HMK'nun 1.ve 2.maddelerince görevli olduğu gerekçesiyle TTK 5/3 maddesi ile HMK'nin 1, 2, 20, 114/3, 115.maddeler gereğince dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., Yatak ve Mobilya San. AŞ. ve ... San....

    Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir. ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise davanın tasarrufun iptali davası olduğu, İİK'nın 277. maddesine dayalı tasarrufun iptali davasının ticari davalardan olmadığın gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda davacı vekili, müvekkili şirketin davalı borçlu ... İnş. Ltd. Şti'nden olan cari hesap ve faturaya dayalı alacağının tahsili amacı ile ... 23....

      Mahkemece, İİK’nun 277-280. maddelerine dayalı tasarrufun iptali davalarında, dava koşullarından birinin, tasarrufun, borcun, doğumundan sonra yapılmış olması gerektiği, borcun 2002-2003 dönemine ait doğalgaz fatura bedellerinin ödenmemesinden kaynaklandığı, tasarrufun ise 25.09.2000 tarihinde yapıldığı ve aciz belgesinin de sunulmamış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,25 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı alacaklıdan alınmasına 19.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

          Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu Dursun aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı ...’a satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, uyuşmazlığın tüketici kredisinden kaynaklandığı ve ihtilafın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

            Dava İİK’nın 277 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Borçlunun 3.kişiye yapmış olduğu tasarrufun 03.10.2002 tarihli olup eldeki dava ise 15.10.2008 tarihinde açılmıştır. İİK.nun 284. maddesinde tasarrufu iptali davalarının tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılması gerektiği öngörülmüştür. Söz konusu süre sükutu hak süresi olup mahkemece re’sen nazara alınması gerekir. Bu durumda mahkemece hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekirken bu yön göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın kabulü yoluna gidilmiş olması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA 07.03.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Dava İİK’nın 277 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Borçlunun 3.kişiye yapmış olduğu tasarrufun 03.10.2002 tarihli olup eldeki dava ise 15.10.2008 tarihinde açılmıştır. İİK.nun 284. maddesinde tasarrufu iptali davalarının tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılması gerektiği öngörülmüştür. Söz konusu süre sükutu hak süresi olup mahkemece re’sen nazara alınması gerekir. Bu durumda mahkemece hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekirken bu yön göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın kabulü yoluna gidilmiş olması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA 07.03.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                in baba-oğul olduklarından İİK'nun 278.maddesi geriğince yapılan tasarrufun iptali gerektiğinden bu davalı yönünden davanın kabulüne, diğer davalı...'ın kötü niyetli olduğu ispatlanmadığından ve bedeller arasında fahiş fark bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 484,65 TL fazla alınan temyiz peşin harcın davacıya geri verilmesine 25.5.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece, borçlunun borca itirazı üzerine davacı alacaklının açtığı itirazın iptali davası ... 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 1997/1463 Esas 1999/312 sayılı Kararı ile red edildiği ve kesinleştiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için genel dava koşullarının yanında bir takım özel dava koşullarının bulunması gerekir, bunlardan biride borçlu hakkında yapılan takip veya takiplerin kesinleşmiş olmasıdır.Zira bu davanın amacı alacaklının kesinleşen takipteki borcunun tahsilini sağlamaktır. Somut olayda, davacı 21.564,00 TL alacağın tahsili için ... 6.İcra Müdürlüğünün 1997/22293 sayılı dosyasından takibe geçmiştir. Borçlu takibe itiraz etmiş, alacaklı ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 1997/1463 Esas 1999/312 sayılı dosyasından itirazın iptali davası açmıştır....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...'in, alacaklısından mal kaçırmak amacıyla, İstanbul, ..., ... Mahallesi, 1003 ada, 38 parselde kayıtlı taşınmazını 6.5.2004 tarihinde, davalılar ...'e sattığını belirterek, tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ... vekili, tasarrufun borçtan önce, emlakçı aracılığıyla yapıldığını, takibin iptali için dava açıldığından alacağın kesinleşmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılara ilanen tebligat yapılmış, davaya cevap vermemişlerdir....

                      UYAP Entegrasyonu