a temlik edilen taşınmazların ölünceye kadar mirasbırakanın tasarrufunda bulunduğunu, mirasbırakanın taşınmazlarını satma ihtiyacı olmadığı gibi davalının da alım gücü bulunmadığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, aşamada ibraz edilen ıslah dilekçesi ile; anılan taleplerini kısmen ıslah ederek kademelendirdiklerini, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil talepleri yerinde görülmez ise BK 19.'uncu maddesine göre genel muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir. II. CEVAP Davalı, mirasbırakanın yaşı itibariyle kendisinden doğan çocuklarından daha önce vefat edeceğini öngördüğünü ve geride bıraktığı evlatlarına maddi bir destek sağlamak amacıyla hareket ettiğini, bedelsiz devrin tek başına iptal nedeni olmadığını, mirasbırakanın iradesinin mehir-evlilik başlangıcında verilen bir hediye manasında olduğunu, dava dışı ... ...'...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; satış bedeli olarak 50.000 TL gibi düşük bir rakam gösterilmesi muvazaanın delili olduğunu, davalıların kardeş olup iyiniyetten faydalanamayacağını, TBK m. 19'a göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek olmadığı gibi bu davalarda hak düşürücü sürenin uygulanmadığını, ihtiyati tedbir talebinin kabulü gerekirken reddinin hatalı olduğunu belirterek red kararının kaldırılarak taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Gerek TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları gerekse İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleridir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriği ve Mahkemenin belirlemesine göre dava BK 18. maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 8.5.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Mahkemenin belirlemesine göre dava BK 18. maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 8.5.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, BK.18 maddesi gereğince muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 25.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, aciz vesikası bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvazaalı işlem yapıldığı iddiasına dayalı tapu kaydının iptali istemine ilişkindir.Bir davada taraflarca ileri sürülen maddi olguların hukuki değerlendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir (HMK 33 md.) Dava dilekçesindeki açıklama ve nitelendirmeye göre dava TBK'nın 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nın 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; aciz belgesi sunulmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava Türk Borçlar Kanununun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal sebebine dayalı temlik işleminin iptali istemine ilişkindir. Bir dava da öne sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir. (HMK'nun madde 33)Somut olayda dava dilekçesindeki ileri sürüş biçimine ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı beyanlara göre dava hukuksal nitelikçe Türk Borçlar Kanununun 19 maddesinin özüne ve sözüne uygun muvazaaya nedeniyle iptal istemine ilişkindir. Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir....
Tasarrufun iptali davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de, bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan ibarettir. İİK'nın 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Zira danışıklı bir hukuki işlemle 3.kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş haksız eylem niteliğindedir....
Davacının aşamalarda ve dava dilekçesindeki tüm açıklamaları ile istemleri BK 18 (TBK 19.) maddesi kapsamında olup bu hali ile davanın, BK 18. maddede ifadesini bulan muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğu kabul edilerek hak düşürücü sürenin söz konusu olmayacağı da nazara alınıp diğer şartların araştırılması neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 990.00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 03.12.2013 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi....
Davacının BK 19. maddeye dayalı iptal yolunu seçtiği dava dilekçesinde ve daha sonraki açıklamalardan anlaşılmatadır.Bu açık izah karşısında davacının talebi doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılması ve BK 19. maddeye göre yargılamaya devam edilerek bir karar verilmesi yerine yazılı şekilde davacının İİK 277 vd kapsamında bir dava açtığı kabul edilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan, danışıklı bir hukuki işlem ile üçüncü kişilere zarar verilmesi, onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğinde olduğundan, kural olarak danışıklı işlem (muvazaalı muamele) nedeniyle hakları zarara uğratılan üçüncü kişiler, tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Ancak, danışıklı işlem ile üçüncü kişilerin haklarının zarara uğratıldığının benimsenebilmesi için onların, danışıklı işlemde bulunandan alacakları bulunmalı ve danışıklı işlem o alacağın ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış olmalıdır....