Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın ... isimli sigorta şirketi ile bireysel sigorta sözleşmesi yapıp pirim ödedikleri, o tarihte ... isimli sigorta şirketinde çalışan ...'ın satış yöneticisi olarak bu sözleşmeleri düzenlediği, ...'ın daha sonra ...'dan ayrılarak davacı şirketi kurduğu, davacı şirketin ortaklarından olan ...'ın sahibi olduğu ... Aracılık Hizmetleri aracılığıyla bu kişilerin bireysel emeklilik sigortalarının davalı şirkete geçtiği, ancak yeni sözleşme yapılırken ...ve ...'a bireysel emeklilik sistemine ilk kez dahil olan kişiler gibi işlem yapılarak daha önce ... da bulunan birikimlerini...'te sisteme yeni dahil olmuşlar gibi bir yıllık katkı payı ödemesi olarak kayıtlarının yapıldığı, davacının davalı şirketin muvafakati ile ... Sigorta Aracılık Hizmetleri ...'...

    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve sigortacının bireysel emeklilik sistemine aktarılırken kabul ettiği miktara karar verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 280,02 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 14/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      DAVA KONUSU : Alacak KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirkete ait fabrikada 20/04/2018 tarihinde işe başladığını, davacının iş akdini ücretlerinin ve diğer alacaklarının gereği gibi ödenmemesi nedeniyle 08/03/2019 tarihinde Isparta 1.Noterliği'nin 1354 yevmiye nolu ihtarnamesi ile haklı olarak feshettiğini, davacının ücretlerinin ödenmediğini, davacının ücretinden bireysel emeklilik için kesinti yapılmasına rağmen bankaya yatırılmadığını, arabuluculuk sürecinin olumsuz sonuçlandığını beyan ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 100,00 TL ücret alacağı ve 100,00 TL Bireysel Emeklilik Kesintisi alacağının, ücret alacağının ödeme tarihlerinden itibaren, bireysel emeklilik kesintisi alacağının kesinti tarihlerinden itibaren en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

      -TL ikramiye ödemesi yapıldığını, davacının davalı şirketten herhangi bir prim alacağı bulunmadığını, davalı şirket çalışanlarının kurum katkılı Bireysel Emeklilik Sistemine girmesine ve grup emeklilik sisteminin işleyişine ilişkin esas ve usullerin Şirket “Bireysel Emeklilik Yönetmeliği’ altında düzenlendiğini, anılan Yönetmelik uyarınca şirket bünyesinde çalışanlar bakımından Bireysel Emeklilik Sistemine dâhil olmanın ihtiyari olduğunu, davacının Bireysel Emeklilik Sistemi’ne katılmak istemediğini, bu nedenle Bireysel Emeklilik Sistemi kapsamında olmadığını, bu kapsamda bir talebinin olmaması nedeniyle sisteme dahil edilmediğini ve kurum katkısı yapılmadığını, taraflar arasında imzalanan iş akdi uyarınca, davalı işyerinde hafta tatilinin Pazar günü olup, Cumartesi günlerinin işgünü olduğunu, bu nedenle davacının Cumartesi günleri çalıştığına ve bunun da fazla mesai niteliğinde olduğuna ilişkin iddiasının yerinde olmadığını, mesai saatlerinin 08.00- 17.00 saatleri arasında olduğunu, 12.30...

      Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; günümüzde bu konudaki yaygın kanının bireysel iş sözleşmeleri ve Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin bire bir, tek tek ya da bütün olarak değil, konuların gruplandırılarak karşılaştırılması gerektiği yönünde olduğunu, örneğin bireysel iş sözleşmesindeki ücret ve ekleri ile ilgili hükümlerin, Toplu İş Sözleşmesinde yer alan ücret ve eklerine ilişkin düzenlemelerle, benzer şekilde, izin hakkına ya da ihbar önellerine ilişkin hükümlerin de karşılıklı olarak ve bütüncül bir nazarla karşılaştırılması gerektiğini, bu karşılaştırma neticesinde, işçinin ücret ve ekleri açısından daha lehe olan hükümler içermesi halinde, bireysel iş sözleşmesinin ücret konusundaki hükümlerinin geçerliliğini sürdürdüğü kabul edilmesi gerektiğini, bu yönde bir karşılaştırma yapılırken ücrete ilişkin lehe olan hükümlerin bir kısmının Toplu İş Sözleşmesinden bir kısmının ise bireyselsözleşmesinden alınarak sonuca gidilmesi doğru olmadığını, davacıya ait bordrolar incelendiğinde...

      Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; günümüzde bu konudaki yaygın kanının bireysel iş sözleşmeleri ve Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin bire bir, tek tek ya da bütün olarak değil, konuların gruplandırılarak karşılaştırılması gerektiği yönünde olduğunu, örneğin bireysel iş sözleşmesindeki ücret ve ekleri ile ilgili hükümlerin, Toplu İş Sözleşmesinde yer alan ücret ve eklerine ilişkin düzenlemelerle, benzer şekilde, izin hakkına ya da ihbar önellerine ilişkin hükümlerin de karşılıklı olarak ve bütüncül bir nazarla karşılaştırılması gerektiğini, bu karşılaştırma neticesinde, işçinin ücret ve ekleri açısından daha lehe olan hükümler içermesi halinde, bireysel iş sözleşmesinin ücret konusundaki hükümlerinin geçerliliğini sürdürdüğü kabul edilmesi gerektiğini, bu yönde bir karşılaştırma yapılırken ücrete ilişkin lehe olan hükümlerin bir kısmının Toplu İş Sözleşmesinden bir kısmının ise bireyselsözleşmesinden alınarak sonuca gidilmesi doğru olmadığını, davacıya ait bordrolar incelendiğinde...

      Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; günümüzde bu konudaki yaygın kanının bireysel iş sözleşmeleri ve Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin bire bir, tek tek ya da bütün olarak değil, konuların gruplandırılarak karşılaştırılması gerektiği yönünde olduğunu, örneğin bireysel iş sözleşmesindeki ücret ve ekleri ile ilgili hükümlerin, Toplu İş Sözleşmesinde yer alan ücret ve eklerine ilişkin düzenlemelerle, benzer şekilde, izin hakkına ya da ihbar önellerine ilişkin hükümlerin de karşılıklı olarak ve bütüncül bir nazarla karşılaştırılması gerektiğini, bu karşılaştırma neticesinde, işçinin ücret ve ekleri açısından daha lehe olan hükümler içermesi halinde, bireysel iş sözleşmesinin ücret konusundaki hükümlerinin geçerliliğini sürdürdüğü kabul edilmesi gerektiğini, bu yönde bir karşılaştırma yapılırken ücrete ilişkin lehe olan hükümlerin bir kısmının Toplu İş Sözleşmesinden bir kısmının ise bireyselsözleşmesinden alınarak sonuca gidilmesi doğru olmadığını, davacıya ait bordrolar incelendiğinde...

      Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; günümüzde bu konudaki yaygın kanının bireysel iş sözleşmeleri ve Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin bire bir, tek tek ya da bütün olarak değil, konuların gruplandırılarak karşılaştırılması gerektiği yönünde olduğunu, örneğin bireysel iş sözleşmesindeki ücret ve ekleri ile ilgili hükümlerin, Toplu İş Sözleşmesinde yer alan ücret ve eklerine ilişkin düzenlemelerle, benzer şekilde, izin hakkına ya da ihbar önellerine ilişkin hükümlerin de karşılıklı olarak ve bütüncül bir nazarla karşılaştırılması gerektiğini, bu karşılaştırma neticesinde, işçinin ücret ve ekleri açısından daha lehe olan hükümler içermesi halinde, bireysel iş sözleşmesinin ücret konusundaki hükümlerinin geçerliliğini sürdürdüğü kabul edilmesi gerektiğini, bu yönde bir karşılaştırma yapılırken ücrete ilişkin lehe olan hükümlerin bir kısmının Toplu İş Sözleşmesinden bir kısmının ise bireyselsözleşmesinden alınarak sonuca gidilmesi doğru olmadığını, davacıya ait bordrolar incelendiğinde...

      Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; günümüzde bu konudaki yaygın kanının bireysel iş sözleşmeleri ve Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin bire bir, tek tek ya da bütün olarak değil, konuların gruplandırılarak karşılaştırılması gerektiği yönünde olduğunu, örneğin bireysel iş sözleşmesindeki ücret ve ekleri ile ilgili hükümlerin, Toplu İş Sözleşmesinde yer alan ücret ve eklerine ilişkin düzenlemelerle, benzer şekilde, izin hakkına ya da ihbar önellerine ilişkin hükümlerin de karşılıklı olarak ve bütüncül bir nazarla karşılaştırılması gerektiğini, bu karşılaştırma neticesinde, işçinin ücret ve ekleri açısından daha lehe olan hükümler içermesi halinde, bireysel iş sözleşmesinin ücret konusundaki hükümlerinin geçerliliğini sürdürdüğü kabul edilmesi gerektiğini, bu yönde bir karşılaştırma yapılırken ücrete ilişkin lehe olan hükümlerin bir kısmının Toplu İş Sözleşmesinden bir kısmının ise bireyselsözleşmesinden alınarak sonuca gidilmesi doğru olmadığını, davacıya ait bordrolar incelendiğinde...

      Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; günümüzde bu konudaki yaygın kanının bireysel iş sözleşmeleri ve Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin bire bir, tek tek ya da bütün olarak değil, konuların gruplandırılarak karşılaştırılması gerektiği yönünde olduğunu, örneğin bireysel iş sözleşmesindeki ücret ve ekleri ile ilgili hükümlerin, Toplu İş Sözleşmesinde yer alan ücret ve eklerine ilişkin düzenlemelerle, benzer şekilde, izin hakkına ya da ihbar önellerine ilişkin hükümlerin de karşılıklı olarak ve bütüncül bir nazarla karşılaştırılması gerektiğini, bu karşılaştırma neticesinde, işçinin ücret ve ekleri açısından daha lehe olan hükümler içermesi halinde, bireysel iş sözleşmesinin ücret konusundaki hükümlerinin geçerliliğini sürdürdüğü kabul edilmesi gerektiğini, bu yönde bir karşılaştırma yapılırken ücrete ilişkin lehe olan hükümlerin bir kısmının Toplu İş Sözleşmesinden bir kısmının ise bireyselsözleşmesinden alınarak sonuca gidilmesi doğru olmadığını, davacıya ait bordrolar incelendiğinde...

      UYAP Entegrasyonu