Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı tarafından düzenlenen mütalaa ekindeki vergi suçu raporunda sanığın iş yerine ilişkin mükellefiyetin 31.01.2011 tarihinde resen terkin ettirildiğinin tespit edildiği, 2009 takvim yılına ait defter ve belgelerin ibrazı istemli yazı sanığın talebi üzerine bizzat kendisine vergi dairesiinde 20.10.2014 tarihinde tebliğ edildiğinin, 2009 yılın ait bazı defter ve belelerin süresi içinde teslim etmediğinin, sanığın sunmuş olduğu defter ve belgelerin taşınma sırasında kaybolduğuna dair 07.05.2008 tarihli gazete ilanının, istem ile ilgisi olmayan "2005 ve 2006" yılı defter ve belgelerinin kaybolduğuna ilişkin olduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmakla sanık hakkında defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun sübut bulduğu gözetilmeden sanığın beraatine karar verilmesi, yasaya aykırı 2)Hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle, 213 sayılı Kanun'un 359 ve 367. maddelerinde...
E) Gerekçe: Davalı işveren, davaya cevabında, davacının iş sözleşmesinin davacının talebi üzerine sona erdirildiğini savunarak cevap dilekçesi ekinde iş sözleşmesinin sonlandırılması istemli davacıya ait dilekçe, ibraname ve ilgili diğer belgeleri sunmuştur. Ancak belgelerin dosyaya ibraz edilmeyip Uyap sisteminde mevcut olduğu ve Mahkemece bu belgelerin değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Davalının cevap dilekçesi ekindeki tüm belgeler Dairemizce Uyap sisteminden temin edilerek dosyaya konulmuş olup, Mahkemece, bu belgeler ile birlikte davalının feshe yönelik savunması değerlendirilmelidir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir....
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da zorunludur....
kendisi tarafından düzenlenmediğine ve yanında çalışan kişilerin bundan sorumlu olduğuna dair savunması ile suçun yasal unsurlarının oluşup oluşmadığının dosya kapsamından anlaşılamaması karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, öncelikle sanıkla katılan şirket arasında, söz konusu paranın gönderilmesine esas olan ticari ilişkiye dair belgelerin getirtilerek, sanığın, suça konu malları, hangi tarihte ve ne şekilde teslim aldığı, teslimatın kim tarafından kime yapıldığı ve önceden doğan borç karşılığında verilip verilmediği ile söz konusu malların teslimi ya da paraların gönderilmesi noktasında sanığın bir yetkisinin veya dahlinin bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılması ve sahte olduğu belirtilen makbuz asıllarının getirtilerek dosyaya konulması ve makbuzda isimleri geçen kişilerin dinlenilmesi, aynı şekilde sanığın ifadesinde adı geçen ...... isimli kişinin gerçek kişi olup olmadığı şirket kayıtları ile diğer kurumlardan araştırılarak...
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 1997 yılında ürün teslimi bulunmasına rağmen prim kesintisi bulunmadığı, teslim ettiği ürün bedellerinden ilk prim kesintisinin 1998/5. ayda yapıldığı ve bunu takip eden 1999,2000 ve 2001 yıllarında ürün teslimi bulunduğu anlaşılmıştır. Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, ...’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir....
Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği anlaşılmış olup, davacıya ait ... tarafından yapılan prim kesintisinin 20.09.1997 tarihinde kurum hesaplarına aktarıldığı, davalı kurumca davacının başvurusu üzerine prim kesintisine istinaden sigortalılığının 01.10.1997 yılına çekilip ve 31.12.1997 tarihi itibariyle sonlandırıldığı, 1985- 2013 yılları arasında kesintili ... hizmetlerinin bulunduğu, davacının 1997 yılı sonrasında ürün teslimi veya prim kesintisinin bulunup bulunmadığı araştırılmadan karar verildiği anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, davacının 1997 yılı sonrası için prim kesintisi veya ürün teslimi bulunup bulunmadığı araştırılarak bunlara ilişkin belgeleri getirtmek, bulunmaması halinde davanın reddine karar vermek, bulunması halinde ise, yukarıda anlatılan ilkeler ışığında davacının ... Bağ-Kur sigortalısı olduğu süreleri tespit etmekten ibarettir. O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
bulunup bulunmadığı araştırılarak, bunlara ilişkin belgeleri getirtmek,buna ilişkin belgelerin bulunamaması halinde davacının zorunlu bağ-kur sigortalı kabul edildiği süreler dışında kalan dönem dışında ödediği primlerin, ödemeye başladığı tarihlerden sonra karşıladıkları süre kadar davacının 1479 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalı kabul edilerek çıkacak sonuca göre yaşlılık aylığı şartlarını değerlendirmekten ibarettir. “ gerekçesi ile bozulduğu ancak bozma ilamı doğrultusunda gerekli araştırma yapılmaksızın sonuca gidildiği anlaşılmaktadır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, ------- üzerinden sözlü olarak anlaşmaya varıldığını, dava konusu tutarın fahiş olup kabulünün mümkün olmadığını, davacının sistem bağlantı anlaşmasına aykırı ve ayıplı hizmet verdiğini, onaylı proje ve proje dosyalarının kendilerine teslim edilmediğini ve bu nedenle zarara uğradıklarını, projenin ayıplı olduğu ve kendilerince revize edilmesi gerektiğinin davacı firma yetkililerine de bildirildiğini, revize işlemleri nedeniyle bir başka firmaya ödeme yapmak durumunda da kaldıklarını, davacı tarafın anahtar teslimi iş yaptığını iddia ettiğini, buna dair imzalarını taşıyan belgelerin sunulmasını istediklerini, hiçbir zaman anahtar teslimi iş yapılması konusunda anlaşma yapılmadığını, proje bedellerinin Euro olarak talep edilmesinin de mümkün olmadığını belirterek yapılacak hesaplamalarda ayıplı hizmet nedeniyle ayıp oranında indirim yapılmasını istediklerini savunarak davanın reddini...
Katma Değer Vergisinde vergiyi doğuran olay, vergiye tabi malların teslimi veya hizmetin ifasıdır. Vergi Usul Kanununun 3/B maddesinin yukarıda açıklanan kuralından dolayı, Katma Değer Vergisine tabi mal tesliminin gerçekliği, usulüne uygun düzenlenmiş olan faturaların, içerik bakımından da gerçeği yansıttığının kuşkuya yer bırakmayacak açıklıkla saptanmasına bağlıdır. Olayda, kütlü alım satımına taraf olanlar, bu alım-satımı anlatımları ve defter kayıtları ile doğrulamışlarsa da, vergi inceleme raporu ve ekleri ile içerik açısından bu anlatım ve yazılı belgelerin tersine tesbitler yapıldığı görülmektedir. Yükümlüye kütlü sattığını belirten ve belgeleyen satıcının, teslim ettiğini ileri sürdüğü kütlüyü satın aldığı yüzlerce müstahsilden büyük bir kısmının, müstahsil fişlerinde yazılı adreslerde bulunmadıkları ve tanınmadıkları adres tesbit tutanaklarıyla saptanmış, diğer müstahsil fişlerinde ise üretici adreslerinin bulunmadığı için anlatımlarına dahi başvurulamamıştır....