Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir....
Davacılar davalının muhasebecileri olduğunu ancak artık çalışmak istemediklerini bildirdikleri halde 2009 ve 2010 yılı defter ve belgelerinin kendilerine teslim edilmemesi nedeniyle teslimi için eldeki davayı açmışlardır. Davalı ise 2009 yılı defterlerinin kendisinde olduğunu sair defter ve belgelerin kendisine teslim edilmediğini savunmuştur. Mahkemece aldırılan bilirkişi raporu esas alınarak davalı elinde olduğu ispat edilen 2009 yılı ticari defterlerin teslimine; sair taleplerin reddine karar verilmiştir. Davacılar, delil listeleri ile yargılama sırasındaki beyanlarında davalı hakkında yaptıkları suç duyurusu üzerine yapılan soruşturma neticesinde dava açıldığı, ... 21....
Noterliğinden defter ve belgelerin teslim alınması için ihtar çektiğine, defter ve belgelerin halen kendisinde olduğuna, Sulh Hukuk Mahkemesi'nce alınan bilirkişi raporunun eksik inceleme ile yapıldığına ve buna ilişkin belge ve tanıklarının bulunduğuna, yargılama aşamasında mahkemece alınan bilirkişi raporunda eksik olduğu iddia olunan doğalgaz faturasının Sulh Hukuk Mahkemesi dosyası içerisinde bulunduğuna” dair savunması ve ek temyiz dilekçesinde de ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 23.01.2014 tarih ve 2012/598 Esas, 2014/115 Karar sayılı ilamı ile hakkında açılan alacak davasının reddedildiği ve kendisinin apartman yönetiminden alacaklı olduğunun tespit edildiğini belirtmiş olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, öncelikle sanık tarafından apartmana ait defter ve belgelerin teslimi amacıyla yeni yönetime karşı çekilen......
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/04/2022 NUMARASI : 2021/21 E 2022/12 K DAVA KONUSU : Tereke (Tespit İstemli) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: T5 08/07/2021 tarihli yazısı ile kuruluşlarında bakım altında kalan T4 vefat ettiği, bu nedenle tereke parasının mirasçılarına verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Çorum 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 28/04/2022 tarih 2021/21 Tereke, 2022/12 Karar sayılı ilamıyla davanın kabulüne karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf eden mirasçı T1 vekili dilekçesiyle; müvekkilinin mirasın reddi davası açtığını, bu dosyada murise ait parayı alma iradesi olmadığını ileri sürerek yerel mahkemece verilen hükmün kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER : TMK. HMK. Yargıtay İlamı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, terekenin korunması amacıyla tedbir niteliğinde teslimi istemine ilişkindir....
değiştirilmesi için olağanüstü toplantıya davet etme kararı aldığını, bu kararın akabinde 15.02.2016 tarihli toplantı daveti taraflarına tebliğ olduğunu, ancak anılan davetiyede "fınansal tablolar, faaliyet raporu vs." kanunda belirtilmiş olan belgelerin incelenmek üzere hazır edileceği belirtilmediği gibi toplantıya kadar olan süreçte bu belgelerin pay sahiplerinin incelemesine açılmadığını, bu belgelerin toplantı öncesi incelemeye açılması gerekliliğinin hükme bağlandığını, toplantı öncesinde kanunda belirtilen belgelerin pay sahipleri tarafından incelenmesinin önüne geçilerek açıkça kanuna aykırı hareket edildiğini, ayrıca, ----- sermaye artırımı yapılmasının kabulüne ilişkin genel kurul kararı kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, Ticaret Sicil Yönetmeliği'nin 73....
Yapılacak iş, davacının 1997,1998,1999,2004 ve 2005 yılları haricinde ürün teslimi veya prim kesintisi bulunup bulunmadığını araştırarak, bunlara ilişkin belgeleri getirtmek, bu tarihten sonra prim kesintisi veya ürün teslimi bulunmaması halinde davacının 01/01/1999-31/12/1999 ve 01/04/2004-31/12/2005 tarihleri arasında ... sigortalısı olduğunun tespitine karar vermek, bulunması halinde ise, yukarıda anlatılan ilkeler ışığında davacının ... sigortalısı olduğu süreleri tespit etmekten ibarettir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir. Somut olayda, davacının teslim ettiği ürün bedellerinden ilk prim kesintisinin 1995/6. ayda yapıldığı ve bunu takip eden 1997,1998,1999,2000,2001,2003 yıllarında prim kesintisi bulunduğu anlaşılmasına rağmen, bu tarihten sonra prim kesintisi veya ürün teslimi bulunup bulunmadığı araştırılmadan , yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur....
Somut olayda, davacının 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığının bulunmadığı, teslim ettiği ürün bedellerinden 1996/9. ayda prim kesintisi yapıldığı anlaşılmış olup Mahkemece 01/10/1996-31/12/1996 tarihleri arasındaki talebin reddi hatalı olduğu gibi 1996 yılı haricinde prim kesintisi ve ürün teslimi bulunup bulunmadığının araştırılmaması usul ve yasaya aykırıdır. Yapılacak iş, davacının 1996 yılı haricinde prim kesintisi ve ürün teslimi bulunup bulunmadığı araştırılarak, bunlara ilişkin belgeleri getirtmek, başka prim kesintisi veya ürün teslimi bulunmaması halinde davacının 01/10/1996-31/12/1996 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar vermek, bulunması halinde ise, yukarıda anlatılan ilkeler ışığında davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu süreleri tespit etmekten ibarettir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Sanığın yetkilisi olduğu kuruma ait 2006 yılı ve sonrasına ilişkin defter ve belgelerin incelenmek üzere teslimi hususunda 15.11.2011 tarihinde yapılan tebligata rağmen teslim etmediği anlaşılmış olmakla istenen defter ve belgelerin 2006-2011 yılları arasını kapsadığı, temyiz dilekçesine ekli olup mevcut davanın mükerrer olduğuna dair dayanak olduğu savunulan gerekçeli karara göre ise, aynı kuruma ait 2005-2006-2007 yıllarına ilişkin defter ve belgelerin teslimine dair yazının 20.09.2010 tarihinde tebliğine rağmen teslim edilmemesi üzerine hakkında açılan dava sonucu Üsküdar 5....
TTK 1185 maddesinin birinci fıkrasında '' ziya veya hasarın en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında taşıyana yazılı olarak bildirilmesi şarttır. Ziya veya hasar haricen belli değilse, bildirimin eşyanın gönderilene teslimi tarihinden itibaren aralıksız olarak hesaplanacak üç gün içinde gönderilmesi yeterlidir '' hükmü düzenlenmiştir. 04/06/2015 tarihli tutanakta konteynerin tavanında çok büyük bir deliğin bulunduğu tespit edildiğine göre, emtiadaki hasar haricen belirlenebilir niteliktedir. Bu durumda hasarın eşyanın teslimi anında taşıyana yazılı olarak bildirilmesi zorunludur. Delil olarak sunulan 04/06/2015 tarihli tutanak davalının veya temsilcisinin yokluğunda düzenlenmiş, taşıyıcının imzasını içermemektedir. Kaldı ki hasarın haricen belli olmadığı kabul edilse dahi emtianın teslim edildiği 28/05/2015 tarihinden itibaren üç gün içerisinde hasar ihbarı yapıldığına yönelik bir delil de dosyada bulunmamaktadır....