Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

    Sayılı kararında şu hususlar belirtilmiştir. "6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu manevi tazminat başlıklı m. 56/ f. 2; “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevî tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” düzenlemesini getirmektedir. Böylelikle ağır bedensel zarar görenin yakınlarına da manevi zararlarının giderilmesi talebinde bulunma hakkı tanınmıştır. Kanun koyucunun yapmış olduğu bu tercih ile ağır bedensel zarar halinde yakınların manevi tazminat talep edebilmesi için TBK. m. 56/f. 2 “ağır bedensel zarar” unsurunu manevi zararın talep edilebilmesi için olmaz olmaz bir şart olarak aramaktadır. TBK. m. 56/f. 2’de ağır bedensel zarar kavramının neleri kapsadığı açık olarak belirtilmemişse de, kanunun sadece ölüm halinde değil, ağır bedensel zarar halinde de yakınların manevi tazminat talebinde bulunmalarına olanak tanımıştır."...

    Mahkemece, davacı sigortalının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne, davacı annenin maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından davacı sigortalının 12.12.2002 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucunda herhangi bir maluliyetinin oluşmadığı anlaşılmaktadır. Zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi midir? Zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil, ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir....

      Nitekim, kaza sonucu ağır yaralanan ve 2 kez ameliyata rağmen iyileşmeyen çocuklarının durumu sebebiyle ruhsal bütünlüğü bozulan anne ve babanın (H.G.K. 26.4.1995 gün ve 1995/11-122, 1995/430) ve haksız eylem sonucu ağır yaralanan ve iktidarsız kalan kocanın karısının manevi tazminat isteyebileceklerine (H.G.K. 23.9.1987 gün ve 1987/9-183 1987/655) ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları aynı esaslara dayanmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56.maddesi ile bu konu yeniden düzenlenmiş olunup özetle "ağır bedensel zarar yada ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesine karar verilebilineceği"hükmü getirilmiştir....

        Nitekim, kaza sonucu ağır yaralanan ve 2 kez ameliyata rağmen iyileşmeyen çocuklarının durumu sebebiyle ruhsal bütünlüğü bozulan anne ve babanın (H.G.K. 26.4.1995 gün ve 1995/11-122, 1995/430) ve haksız eylem sonucu ağır yaralanan ve iktidarsız kalan kocanın karısının manevi tazminat isteyebileceklerine (H.G.K. 23.9.1987 gün ve 1987/9-183 1987/655) ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları aynı esaslara dayanmaktadır. Yine karar tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56.maddesi ile bu konu yeniden düzenlenmiş olunup özetle "ağır bedensel zarar yada ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesine karar verilebilineceği"hükmü getirilmiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/353 Esas KARAR NO: 2022/639 DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ : 12/06/2019 KARAR TARİHİ: 01/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;---- tarihinde ---- meydana gelen trafik kazasında ---- otobüs sürücüsü -----, tanık ifadelerine göre telefon ile seyir halinde iken telefon ile uğraştığı ve hız limiti üzerinde iken hakimiyetini kaybederek, karşı şeride geçip müvekkili ----sürücüsü olduğu----- plakalı taksiye çarparak yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiğini, trafik kazası sebebiyle bedensel zarara uğrayarak malul sakat kalan müvekkili ---- fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik ---- maddi tazminatının olay tarihinden işletilecek ticari temerrüt avans faizi ile birlikte tahsiline, davalı sürücü ve araç sahibinden ----- manevi tazminatın...

            Mahkemece, davacı sigortalının maddi ve manevi tazminat istemlerinin kabulüne, davacı eş ve çocukların ise manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; kazalı sigortalının 02/06/2012 tarihinde gerçekleşen iş kazası neticesinde sürekli iş göremezlik oranının %27,2 olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır. Zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı Borçlar Kanununun 56. maddesine göre "ağır bedensel zarar ya da ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesine karar verilebileceği" hükmü getirilmiştir. Bu yeni düzenlenme ile 818 sayılı Borçlar Kanununun yürürlülük zamanında içtihatlarla düzenlenen husus yasa koyucu tarafından açıklığa kavuşturulmuş ve yaralanan sigortalının yakınlarının manevi tazminat davası bakımından haksahipliği durumu ön şartı olarak "ağır bedensel" zarar koşulunu getirmiştir....

              Mahkemece; sigortalının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin kabulüne, davacı anne ve babanın manevi tazminat taleplerinin kabulü ile davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi midir? Zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil, ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir....

                Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56.maddesi ile bu konu yeniden düzenlenmiş olunup özetle "ağır bedensel zarar yada ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesine karar verilebilineceği"hükmü getirilmiştir. Bu yeni düzenlenme ile 818 sayılı Borçlar Kanununun yürürlülük zamanında içtihatlarla düzenlenen husus yasa koyucu tarafından açıklığa kavuşturulmuş ve yaralanan sigortalının yakınlarının manevi tazminat davası bakımından haksahipliği durumu ön şartı olarak "ağır bedensel"zarar koşulunu getirmiştir....

                  Somut olaya gelince; haksız fiil zamanında yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar kanunu, yukarıda açıklanan ilkeler ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları ışığında ,iş kazası nedeniyle sağlık bütünlüğü bozulan sigortalının anne ve babasının manevi tazminat talep etme haklarının bulunduğu düşünülse dahi, olayın özelliğine, yaralanmanın niteliğine, meslekte kazanma gücündeki kayıp oranına ve özellikle sigortalı Burak Akay'ın yaralanmasının ağır bedensel zarar oluşturmamasına göre davacı anne ve baba lehine yansıma yolu ile manevi tazminat verilemeyeceğinin anlaşılması karşısında bu davacıların(... ve ...'ın) manevi tazminat istemlerinin reddine karar vermek gerekirken,kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. O halde, davalılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu