"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN ARTIRILMASI Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın (şuyulandırma bedelinin) artırılması istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 5. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Malikin dava hakkının bulunduğu hak düşürücü süre içerisinde bedel artırım davası açıldıktan sonra HUMK’nun 86 ve müteakip maddelerine dayanılarak müddeabihin artırılmasına yönelik ıslah isteme hakkı mevcut ise de, bu süre geçtikten sonra bedelin daha da artırılması gerektiğinden bahisle ayrı bir davaya da konu edilemeyecek olan ilave bedel için ıslah talebinde bulunulmasına yasal olanak yoktur. Başka bir deyişle, ıslah istendiği tarihte dava hakkı düşmüş ise, bu husus ıslah istemine konu edilemez. Açıklanan nedenlerle dava kamulaştırma bedelinin artırılması davası olup, hak düşürücü süre geçtikten sonraki ıslah isteminin reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması doğru görülmemiştir....
Malikin dava hakkının bulunduğu hak düşürücü süre içerisinde bedel artırım davası açıldıktan sonra HUMK’nun 86 ve müteakip maddelerine dayanılarak müddeabihin artırılmasına yönelik ıslah isteme hakkı mevcut ise de, bu süre geçtikten sonra bedelin daha da artırılması gerektiğinden bahisle ayrı bir davaya da konu edilemeyecek olan ilave bedel için ıslah talebinde bulunulmasına yasal olanak yoktur. Başka bir deyişle, ıslah istendiği tarihte dava hakkı düşmüş ise, bu husus ıslah istemine konu edilemez. Açıklanan nedenlerle dava kamulaştırma bedelinin artırılması davası olup, hak düşürücü süre geçtikten sonraki ıslah isteminin reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması doğru görülmemiştir....
Malikin dava hakkının bulunduğu hak düşürücü süre içerisinde bedel artırım davası açıldıktan sonra HUMK’nun 86 ve müteakip maddelerine dayanılarak müddeabihin artırılmasına yönelik ıslah isteme hakkı mevcut ise de, bu süre geçtikten sonra bedelin daha da artırılması gerektiğinden bahisle ayrı bir davaya da konu edilemeyecek olan ilave bedel için ıslah talebinde bulunulmasına yasal olanak yoktur. Başka bir deyişle, ıslah istendiği tarihte dava hakkı düşmüş ise, bu husus ıslah istemine konu edilemez. Açıklanan nedenlerle dava kamulaştırma bedelinin artırılması davası olup, hak düşürücü süre geçtikten sonraki ıslah isteminin reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması doğru görülmemiştir....
Malikin dava hakkının bulunduğu hak düşürücü süre içerisinde bedel artırım davası açıldıktan sonra HUMK’nun 86 ve müteakip maddelerine dayanılarak müddeabihin artırılmasına yönelik ıslah isteme hakkı mevcut ise de, bu süre geçtikten sonra bedelin daha da artırılması gerektiğinden bahisle ayrı bir davaya da konu edilemeyecek olan ilave bedel için ıslah talebinde bulunulmasına yasal olanak yoktur. Başka bir deyişle, ıslah istendiği tarihte dava hakkı düşmüş ise, bu husus ıslah istemine konu edilemez. Açıklanan nedenlerle dava kamulaştırma bedelinin artırılması davası olup, hak düşürücü süre geçtikten sonraki ıslah isteminin reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması doğru görülmemiştir....
Malikin dava hakkının bulunduğu hak düşürücü süre içerisinde bedel artırım davası açıldıktan sonra HUMK’nun 86 ve müteakip maddelerine dayanılarak müddeabihin artırılmasına yönelik ıslah isteme hakkı mevcut ise de, bu süre geçtikten sonra bedelin daha da artırılması gerektiğinden bahisle ayrı bir davaya da konu edilemeyecek olan ilave bedel için ıslah talebinde bulunulmasına yasal olanak yoktur. Başka bir deyişle, ıslah istendiği tarihte dava hakkı düşmüş ise, bu husus ıslah istemine konu edilemez. Açıklanan nedenlerle dava kamulaştırma bedelinin artırılması davası olup, hak düşürücü süre geçtikten sonraki ıslah isteminin reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması doğru görülmemiştir....
Malikin dava hakkının bulunduğu hak düşürücü süre içerisinde bedel artırım davası açıldıktan sonra HUMK’nun 86 ve müteakip maddelerine dayanılarak müddeabihin artırılmasına yönelik ıslah isteme hakkı mevcut ise de, bu süre geçtikten sonra bedelin daha da artırılması gerektiğinden bahisle ayrı bir davaya da konu edilemeyecek olan ilave bedel için ıslah talebinde bulunulmasına yasal olanak yoktur. Başka bir deyişle, ıslah istendiği tarihte dava hakkı düşmüş ise, bu husus ıslah istemine konu edilemez. Açıklanan nedenlerle dava kamulaştırma bedelinin artırılması davası olup, hak düşürücü süre geçtikten sonraki ıslah isteminin reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması doğru görülmemiştir....
Bunun üzerine davacı vekili, ıslah ile talebini aylık kiranın brüt 2.846.25 TL olarak tespit yönünde değiştirmiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile aylık kira bedelinin 2.846.25 TL olarak tespiti cihetine gidilmiştir.Anayasa Mahkemesinin HUMK.nun 87.maddesi son cümlesinin iptali kararı üzerine, ıslah ile müddeabihin artırılması yolu açılmış ise de, bunun için hukuki yarar ve fazlaya dair haklarını saklı tutarak (ek dava açma hakkını) kısmi dava açılmış olması gerekir. Uygulamada kira tesbit davası niteliği itibariyle kısmi dava olarak kabul edilmediğinden ıslahen talebin artırılması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İMAR UYGULAMASI İLE TESİS EDİLEN İPOTEK BEDELİNİN ARTIRILMASI Dava, imar uygulaması ile tesis edilen ipotek bedelinin artırılması isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 19.01.2015 gün ve 8 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 5. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 09.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
K A R A R Davacı şirket, davalıya ait taşınmazı 1.8.2001 tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını, 1.800,00 TL olan aylık kira bedelinin emsallerine göre çok düşük kaldığını ileri sürerek, 1.7.2007 tarihinden itibaren kira bedelinin aylık 7.200,00 olarak belirlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, kira bedelinin her sene artırılarak ödendiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne, 1.800,00 TL olan aylık kira bedelinin 1.7.2007 tarihinden itibaren aylık 4.500,00 TL’ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....