WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, 818 Sayılı Yasa'nın 360. maddesi hükmünde öngörülen seçimlik haklardan ayıp sebebiyle davacının bedelde indirim isteme hakkı vardır. Nitekim davacı vekili terditli olarak bedelde indirim talebinde de bulunmuştur. Bununla birlikte ayıp sebebi ile bedelde indirim yapılacak miktar teknik inceleme gerektirmekte olup, davacının iddiası ile ilgili bilirkişi tarafından değerlendirme yapılmadan doğrudan mahkemece kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır. Bu açıklamalar doğrultusunda, bedelde indirim ile hükmedilecek miktar, teknik inceleme gerektirmekte olup, kararlaştırılan bedel ile ayıplı değerin çarpımı sonucu bulunan değerin ayıpsız değere bölünmesi ile bulunabilir. Mahkemece yapılması gereken iş, keşfe katılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunu düzenleyen heyetten ek rapor alarak, ayıplı işler sebebiyle iş bedelinden indirilmesi gereken miktarın saptanması ve sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir....

    Mahkemece yapılan yargılama sonucu; "davanın kabulüne" dair verilen 2019/181 Esas-2019/542 Karar sayılı ve 22/10/2019 tarihli karar, davalı vekilince istinaf edilmekle, Dairemizin 2020/310 Esas-2020/1172 Karar Sayılı ve 16/07/2020 tarihli kararıyla özetle, "..Dava, davacı tarafından davalıdan satın alınan aracın km'si ile oynanmış olması sebebi ile gizli ayıplı olduğu iddiasına dayalı (bedelde indirim ve dava dışı üçüncü kişiye davacı tarafından araç onarım bedeli olarak ödenen miktarlara yönelik) zararların tazmini istemine ilişkindir. Öncelikle davalı vekilinin mahkemenin yetkisine ilişkin yapmış olduğu istinaf itirazlarının incelenmesinde; dava, taraflar arasındaki ikinci el araç satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, HMK.nun 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir....

    HD'nin 18/06/2013 gün ve 2013/8136 E.-2013/16540 K. sayılı ve Yargıtay HGK'nun 29/09/2010 gün ve 2010/13- 389 E.-2010/429 K. sayılı kararlarının kapsamlarına, yerel mahkemece ıslah yoluyla talep edilen seçimlik hak olan ayıp sebebiyle bedelde indirim talebine konu davanın tam kabulüne karar verilmiş olmasından dolayı davalı taraf yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasında ve yerel mahkemece mevcut şekilde karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı da nazara alınarak, istinaf incelemesine konu kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    Mahkemece alınan bilirkişi raporu ile delil tespit raporu birbiriyle örtüşmekte olup, her iki raporda da aracın mevcut arızasının üretimden kaynaklanan gizli ayıp niteliğinde bulunduğu,ayıbın orijinal parça değişimi suretiyle yapılabileceği tespiti de dikkate alındığında, belirlenen onarım bedeli tutarının fahiş olduğundan söz edilemeyecektir.Davalı vekilinin ayıp ihbar süresine, ayıbın niteliği ve onarım bedeline ilişkin ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Diğer yandan davacı tarafça dava dilekçesinde seçimlik haklardan ayıpsız benzeri ile değişim talep edilmişken, ıslah dilekçesiyle ayıp nedeniyle bedelden indirim talep edilmiştir....

      Maddeleri uyarınca davacının değer azalma bedeli ve onarım bedeli olarak toplam ---- satış bedelinden düşürülmesini davalı ----- talep edebileceği, dava dilekçesinde faiz talep edilmemesi, ıslah dilekçesinde yasal faiz talep edilmesi ve ıslah dilekçesinde faiz başlangıç tarihinin belirtilmemesi nedeniyle ıslah tarihi olan ------ tarihinden itibaren satış bedelinden indirilecek bedele yasal faiz işletilmesi gerektiği, dosya içerisinde bulunan garanti sözleşmesinin kapsamında değer azalışı ve bedelde indirim bulunmadığından bu talepleri davacının davalı ----- yöneltemeyeceği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın --Yönünden reddine,--------- yönünden kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

        bu seçimlik hakkı kullanmak yerine ayıp oranında satış bedelinden yapılacak indirim nazara alındığında 10.000,00 TL bedelin yasal faizi ve masraflarıyla birlikte davalıdan tahsili ile davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        için aracı yaptırmak zorunda kaldığını, müvekkilinin davalı tarafından satılan aracı elinde tutarak ayıp nedeniyle satış bedelinden indirim yapılmasını talep ettiğini, ayrıca ayıptan kaynaklı masraflarını, tamir süresince araçtan yoksun kalması nedeniyle araç yoksunluğundan kaynaklanan zararın giderilmesini, sonuç olarak, artırmak üzere ayıptan kaynaklı olarak 15.09.2020 tarihinde satış sözleşmesi ile satışı yapılan aracın ayıp oranında bedelinden şimdilik 3000TL indirim yapılmasını ve bu bedelin satış tarihi olan 15.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, hesaplanacak değere artırılmak üzere ayıptan kaynaklı tamir masrafı ve araç yoksunluğu maddi zararları için toplam 1000TL'nin 15.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

        satış bedelinden indirim yapılmasını talep ettiğini, ayrıca ayıptan kaynaklı masraflarını, tamir süresince araçtan yoksun kalması nedeniyle araç yoksunluğundan kaynaklanan zararın giderilmesini, sonuç olarak, artırmak üzere ayıptan kaynaklı olarak 15.09.2020 tarihinde satış sözleşmesi ile satışı yapılan aracın ayıp oranında bedelinden şimdilik 3000TL indirim yapılmasını ve bu bedelin satış tarihi olan 15.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, hesaplanacak değere artırılmak üzere ayıptan kaynaklı tamir masrafı ve araç yoksunluğu maddi zararları için toplam 1000TL'nin 15.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

          için aracı yaptırmak zorunda kaldığını, müvekkilinin davalı tarafından satılan aracı elinde tutarak ayıp nedeniyle satış bedelinden indirim yapılmasını talep ettiğini, ayrıca ayıptan kaynaklı masraflarını, tamir süresince araçtan yoksun kalması nedeniyle araç yoksunluğundan kaynaklanan zararın giderilmesini, sonuç olarak, artırmak üzere ayıptan kaynaklı olarak 15.09.2020 tarihinde satış sözleşmesi ile satışı yapılan aracın ayıp oranında bedelinden şimdilik 3000TL indirim yapılmasını ve bu bedelin satış tarihi olan 15.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, hesaplanacak değere artırılmak üzere ayıptan kaynaklı tamir masrafı ve araç yoksunluğu maddi zararları için toplam 1000TL'nin 15.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

          Noterliği'nin 27/09/2018 tarihli ve 32270 yevmiye numaralı ihtarnemesinin çekildiğini; ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme hakkının kullanıldığı ihtarnamede, davalı şirkete beş günlük süre verildiğini; sürenin dolmasının ardından işbu davaya açma gereğinin hasıl olduğunu; bu nedenlerle araçta bulunan ayıbın tespitine, davacı, ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme hakkını kulandığının tescili ile indirim tutarının şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.000,00 TL'lik kısmının kısmi alacak olarak davalıdan alınacak davacıya ödenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalının sadece satıcı firma olduğunu; davanın, davalı firmaya değil imalatçı firmaya açılması gerektiğini; davalının kötü niyetli olduğunu; haksız olarak açılmış bulunan davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu