Dosya kapsamına ve toplanan deliller göre ve özellikle, 13/01/2022 tarihli celsede davacı vekilinin ayıp oranda bedelde indirim değil, onarım bedeli talep ettiklerini beyan ettiği, ancak kaportada mevcut iddia edilen ayıba ilişkin olarak onarım bedelinin talep edilebilmesinin mümkün olmadığı nazara alındığında, mevcut delillerin takdirinin ve yazılı gerekçeyle davanın reddine dair verilen ilk derece mahkemesi kararının, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, asıl ve birleşen dosya davacısı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Aksaray 2....
Davacı vekili her na kadar dava dilekçesinde hem onarım bedeli, hem de bedelde indirim talebinde bulunmuş ise de, ilk derece mahkemesinin bedelde indirilecek miktara hükmettiği ve davacı vekilinin istinaf başvurusunda da sadece bedelde indirim miktarı yönünden kararı istinaf ettiği dikkate alındığında, seçimlik hakkının bedelde indirim yönünde kullandığı kabul edilecektir. Satılan malın ayıplı olması halinde satış bedelinden yapılacak olan indirim miktarı, Yargıtay Yerleşmiş uygulamasına göre nispi metod yöntemine göre belirlenir. Nispi metod yöntemine göre, satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır....
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu aracın 07/06/2021 tarihli araç satış sözleşmesine istinaden 191.000,00 TL karşılığında satın alındığı, aracın motor aksamının satış tarihinden önceki dönemde onarım gördüğü, onarımın gizli ayıp niteliğinde olduğu, aracın motor aksamının onarım görmesi nedeniyle emsallerine göre değerinin daha düşük olduğu, davacının satış bedelinden indirim talep etmesi karşısında indirim tutarının nispi metoda göre belirlenmesinin gerektiği, bu metoda göre satış bedelinden yapılması gereken indirim tutarının 19.100,00 TL olduğu sonucuna varıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davacı feri nitelikte icra inkar tazminatı isteminde de bulunmuş ise de, Mahkememizce alacak likit görülmediğinden davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-DAVANIN KABULÜ ile Konya ....
ile değiştirilmesine karar verilmesini, bunun mümkün olmaması halinde ise araçtaki ayıp göz önüne alınarak satış bedelinden indirim yapılmasına, indirim oranındaki tutarın aracın satış tarihi olan 12/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
bu sorunlarından bahsedilmediğini, taşınır satışında davalı satıcının ayıptan sorumluluğunun ve alıcı davacının satış bedelinden indirim isteme hakkı olduğunu, bedelde yapılacak indirimlere ilişkin açıklamaları olduğunu, satış bedelinde yapılacak indirimin bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağından bu kalem yönünden davayı belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, davacının bedelde indirim talebi dışında yetkili servise ödediği 398,00- TL ile ayıbın bildirildiği ihtarname ücreti 152,39- TL nin de davalıdan tahsil edilmesi gerektiğini belirterek davanın kabulü ile şimdilik 100,-TL olmak özere bedelden indirim yapılması gereken tutarın tespiti ile bu bedelin satış tarihi itibariyle yasal faizi ile davalıdan tahsili ile 398,-TL servis gideri ve 152,39 TL ihtarname bedelini yasal faizi ile tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep etmiştir....
Hal böyle olunca, yerel mahkememizce, davacının seçimlik hakkını ayıp sebebiyle bedelde indirim olarak ıslah ile değiştirdiği dikkate alınarak, işin esasına girilmek ve ayıp sebebiyle bedelde indirim hakkının sadece satıcıya karşı kullanılabileceği, nitekim Yargıtay 13....
... plakalı aracın satış bedelinden ayıp oranında indirim yapılmak suretiyle, bilirkişi raporundan sonra artırılmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, aracın garanti kapsamında ayıbının giderildiği, keşif esnasında da ayıba ilişkin bir hususa rastlanılmadığı, bu sebeple bedelde indirim yapılmasını gerektirecek bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde her ne kadar araçtaki ayıp giderilmişse de aracın orjinalliğini kaybettiğini ve bu nedenle araçta değer kaybının meydana geldiğini belirterek bedelden semen indirimi talep etmiştir. Gerek bilirkişi gerekse de mahkemece araçtaki ayıbın giderilmesi nedeniyle araçta herhangi bir değer kaybı olup olmadığı yönünde görüş belirtilmemiş ve bu konu üzerinde durulmamıştır....
Davacının seçimlik hak kullandığı ve hakkaniyet gereği yasada sayılan seçimlik haklardan bir başkasının uygun olduğunun takdir edilmesi sebebiyle davanın kabulüne, ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin reddine, Bedelde indirim talebinin kabulü ile 15.000,00 TL'nin dava tarihi olan 04/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacının seçimlik hak kullandığı ve hakkaniyet gereği yasada sayılan seçimlik haklardan bir başkasının uygun olduğunun takdir edilmesi sebebiyle davanın kabulüne, ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin reddine, Bedelde indirim talebinin kabulü ile 15.000,00 TL'nin dava tarihi olan 04/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....