Taraflar arasındaki bedel iadesi davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 10.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 23/09/2014 NUMARASI : 2013/368-2014/479 Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacı M.. M.. vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 17.11.2015 günü taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, yargılamanın iadesi isteminin kabulüne karar verilmiş; hüküm, aleyhine yargılamanın yenilenmesi istenilen M.. M.. vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanut ve belgelere göre; davacı M.. M.. tarafından 27.03.1990 tarihinde açılan bedel artırım davasında Ankara 8....
Somut olayda, satın alınan aracın halen davacının elinde olduğu gözönünde bulundurularak ödenen bedel yönünden aracın iadesi tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken mahkemece aracın iadesi ile 45.275.TL' nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK.’nun 438/7. maddesi hükmü gereğidir....
ZİYNET EŞYASININ İADESİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 6 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 174 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet eşyası iadesi davasına dair karar davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde bedelin tahsili istemine ilişkindir....
Davacı; eldeki dava ile satın aldığı aracın ayıplı olması nedeni ile misliyle değişim ya da bedel iadesi; bunların mümkün olmaması halinde ise semen tenzili talebinde bulunmuştur. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4. Maddesinin ikinci fıkrasında; “Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür... ” şeklindeki düzenlemeye göre, tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ancak, kanun tarafından korunan sözleşme taraflarından tüketicinin yanında, kurulacak hükmün sözleşmenin diğer tarafı olan satıcı için de orantısız güçlükleri de beraberinde getirmemesi gerekir....
Ancak; 1)Mahkemece bozma sonrası tespit edilen bedel bozma öncesi tespit edilen bedelden düşük olduğundan ve ilk karar tarihi itibariyle ödenebilir hale geldiğinden bozma öncesi tespit edilen bedelden acele el koyma dosyasında tespit edilen bedel mahsup edildikten sonra bakiye bedelin 14.09.2015 tarihinden ilk karar tarihine kadar işleyecek yasal faiziyle hükmün kesinleşmesi beklenmeksizin davalılara ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2)Davacı İdare tarafından fazla yatırılan ve iadesi gereken 11.933,38 TL nin kararda gösterilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, 3-)Davada vekille temsil edilen davalılar yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmemiş olması, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a-)2 numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine (... ili, Merkez ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde bulunan 1487 parselde tapuya kayıtlı taşınmazın kamulaştırma...
Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesinde tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren belirlenen ... süresi içinde kalmak kaydıyla, bir yıl içerisinde; aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen ... süresi içerisinde farklı arızalarının toplamının altıdan fazla olması yanı sıra, bu arızaların maldan yararlanmayı sürekli kılması, tamiri için gereken azami sürenin aşılması halinde tüketicinin malın ücretsiz değiştirilmesini, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi talep edebileceği belirtilmiş, aynı yönetmeliğin 6. maddesinde ise malın tamir süresinin en fazla 30 ... günü olduğu hükme bağlanmıştır....
Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş, ancak araç üzerindeki haciz kaldırılmadan, araç ayıptan ari hale getirilmeden davacı ayıp iddiasına dayalı olarak davalılardan talepte bulunamaz, maldaki ayıp iddiasına dayalı bedel iadesi ve tazminat isteminin yasal koşullarının oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Satışa konu araç üzerinde, dava tarihinden önce 2006 yılında, davacının SGK ve OGS borçları nedeni ile haciz işlemi uygulandığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı gibi dosya kapsamı ile de bu husus sabittir.Dava konusu aracın her türlü takyidattan ari olarak tesliminin mümkün olmaması nedeniyle,bedel iadesi ve yenisiyle değiştirilmesi istenemez ise de,bu durumda talep 4077...
KARAR Davacı, davalı firmadan 02/04/2014 tarihinde 2.989,00 TL bedelle ... marka notebook aldığını, kargo ile teslimi sırasında hasar gördüğünü, hasar tespit raporunun tutulduğunu, aynı gün müşteri hizmetlerini arayarak durumu ilettiğini ve bedel iadesini istediğini, çözüm bulunamadığını, 16.05.2014 tarihinde bedel iadesi için mail attığını, davalıdan cevap alamadığını, 30.05.2014 tarihinde davalıya bedel iadesi için ihtarname gönderdiğini, yine cevap alamadığını belirterekürün için ödediği fatura bedelinin iadesini ve yaşadığı üzüntü ve stres nedeniyle 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Ancak; Mahkemece ilk tespit edilen 50.958 TL bedelin davacı idarece bloke edildiği, bozma sonrası verilen kararlarda daha az kamulaştırma bedeline hükmedildiği ve davalı tarafça davacı idareye herhangi bir bedel iade edilmediği anlaşıldığından, ilk bedel ile son bedel arasındaki fark olan 10.639,30 TL’nin davacı idareye iadesi gerekirken, 5.555,02 TL’nin iadesine karar verilmesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 nolu bendindeki (5.555,02) rakamının hükümden çıkartılmasına, yerine (10.639,30) rakamının yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 11/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....