Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas KARAR NO : 2021/593 DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 21/05/2019 BİRLEŞEN İSTANBUL 15.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2020/393 ESAS ... KARAR SAYILI DOSYASI DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/07/2020 KARAR TARİHİ : 13/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesi'ne verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin davalı ... Tic. A.Ş. 'nin yetkili bayisi olan ... Otomotiv Tic. Ve San. A.Ş.’den 07.09.2018 tarihli fatura ile ... şase nolu, DDX 045363 motor nolu, ... plakalı, ........ marka/modelli aracı satın aldığını, satın alınan gizli ayıplı ve yukarıda yazılı özellikleri tanımlanan aracın davalının yetkili bayiisi diğer davalı ... Otomotiv Tic. Ve San....

    Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalı... tarafından garanti belgeli olarak üretilip diğer davalı .... ve San. A.Ş. tarafından davacıya satıldığı, aracın 3 kez tekrarlayan gizli ayıplı olduğu, arızanın imalat hatasından kaynaklandığı, araç 30 gün azami tamir süresinde tamir edilemediğinden garanti belgesindeki açık taahhüde göre davalı...’nin sorumlu olduğu, mevcut delillere göre karar verilmesi istendiğinden ve mevcut delillerle de araçta önemli ayıp olup olmadığı tespit edilemediğinden davalı .... ve San. A.Ş.’nin sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılardan... vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı satın aldığı ticari aracın ayıplı olması sebebi ile araç bedelinin davalılardan tahsilini istemiştir. Üretimden kaynaklanan gizli ayıbın varlığı halinde satıcı ile birlikte üretici de alıcıya karşı sorumludur....

      - K A R A R - Dava, satıştan kaynaklanan faturalara dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili, gönderilen mallar ayıplı olduğu için müvekkilince 02.01.2006 tarihinde iade faturası düzenlendiğini, davacının malları geri almadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davalının TTK.' nun 25/3. maddesi uyarınca süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı, kaldı ki davalı yanca reklamasyon faturası (02.01.2006) düzenlendikten sonra 16.02.2006 tarihinde taraflar arasında takibe konu asıl alacak üzerinden hesap mutabakatı yapıldığı, takipten önce temerrüdün gerçekleşmediği gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne takibin 8.887.76 YTL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte devamına, hükmolunan miktarın % 40' ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

        K A R A R Davacı, davalıdan ... plakalı ... marka, 2006 model araç satın aldığını, sigorta yaptırmak istediğinde aracın pert kaydı olduğunu öğrendiğini, davalıya gönderdiği ihtar ile aracı geri alınması ya da bedelin iadesi istediğini, çekilen ihtarnameye ise davalının cevap vermediğini ileri sürerek araç satış sözleşmesinin feshi ile ayıplı aracın davalıya iadesi ve satış bedeli olan 16.059,00 TL’nin ihtar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tarafına iade edilmesini, bu talebin kabul görmemesi halinde 5.000,00 TL'den aşağı olmamak kaydıyla ayıp oranında bedel indirimi ve bu alacağa ihtar tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 3.300 TL’nin 29.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, ayıplı ifadan kaynaklanan bedel iadesi ve uğranılan manevi zararın tazminine ilişkin olup, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı ...’de ev ve ...’te ev ve ofis olmak üzere 3 yer için davalılar ile mobilya yapımı için anlaştığını, istediği modellerin fotoğraflarını gösterdiğini ancak montajı yapılan ürünlerin sonradan ortaya çıktığı üzere istenilen modeller olmadığı ve ayıplı olduğunu, ayıbın giderimi için davalılara ihtarname gönderildiğini ancak bir karşılık alamadığını, bu nedenle ürünler için ödemiş olduğu 12.600,00 TL bedelin iadesini ve 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir....

            ye T3 mağazasından 19.06.2019 tarihinde bilimum ev mobilyası satın aldığını, ürünlerin teslim edilir edilmez ürünlerin birçoğunun ayıplı olduğu tespit edildiğini, ilgililere ihtarname çekildiğini ve ihtarname gereği yerine getirilmediğinden davanın ikame edildiğini, -İlk derece mahkemesi tarafından 06.07.2021 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alındığını, raporda bazı ürünlerin ayıplı olduğunu, bazı ürünlerin ise kısmi ayıplı ve onarılabilir nitelikte olduğu tespit edildiğini, onarılabilir nitelikteki ürünlerin kısmi ayıplı olduğu sabit olduğunu, bu ürünlerin de ayıplı kabul edilmesi yasa gereği zorunluluğunu, bu ürünler açısından da bedel iadesi yönünde karar verilmesi gerekirken aksine onarım yapılması doğrultusunda karar verilmesi hukuka aykırı olduğunu, taraflarınca ilk olarak 12.06.2020 tarihli dilekçe ile bedel iadesi talep edilmiş, ücretsiz onarım talebinde bulunulmadığını, talep olmamasına karşın bu yönde hüküm kurulması hatalı olduğunu, -Bilirkişi raporları arasındaki çelişki...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/256 Esas KARAR NO : 2021/884 DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/07/2019 KARAR TARİHİ : 23/11/2021 -----. Sayılı Görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilen Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı dava dilekçesinde özetle; ------------ öğrendiğini ve bu kapsamda aracın ayıplı olduğunu, araçta 5.000,00 TL değer kaybı oluştuğunu, söz konusu zararın yasal faizi ile birlikte tahsili talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiştir. İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, davalıdan alınan aracın ayıplı çıktığından bahisle araç bedelinin iadesine veya arızalı olmayan başka bir araçla değiştirilmesi talebiyle açılmış, davanın tam ıslahı ile değer kaybının tazminini kapsamaktadır....

              Dava konusu olayda, davacı 10.04.2007 tarihinde satın almış olduğu aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, tercih hakkını öncelikle aracın yenisi ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde bedel iadesi olarak kullanmışsa da, daha sonra 04.05.2009 havale tarihli ıslah dilekçesi ile araç bedelinin ödetilmesini istemiştir. Davacının, dava dilekçesinde ve az yukarıda belirtilen, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesinde kendisine tanınan seçimlik haklardan olan "bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme" seçeneğini tercih etmiş olmasına ve yargılama aşamasında ve 7.5.2009 günlü celsede de islaha karşı çıkılmamış olmasına göre, davacının bu talebi dikkate alınarak, araç bedelinin ödetilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde aracın ayıpsız yeni misli ile değiştirilmesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

                Ancak davacı beyanının yanında bilirkişi raporunda da açıklandığı gibi, satın alınan halılardan ikisinin de üretim hatası nedeni ile ayıplı olduğu davalının ise bunların yerine bir halı bıraktığı ve davacı tüketicinin 4077 sayılı yasanın 4. maddesindeki seçimlik haklarından sözleşmeden dönme ile bedelin iadesini eldeki dava ile talep ettiği anlaşılmaktadır. Malların ayıplı olması nedeni ile davacının talebi gözetilerek bedel iadesine karar verilmesi gerekir. Ancak davacı tarafından satın alınan iki adet ayıplı halı ile iki adet yolluk bulunduğundan davacıdan iki adet yolluk için de bedel iadesi talebinin bulunup bulunmadığı sorularak, şayet tüm halılar için iade talebi var ise, bir bütünlük ve uyum içinde birlikte kullanmak üzere satın alındığı gözetilerek, ayıplı bulunmayan yolluklar için de bedel iadesine karar verilmelidir. Mahkemece, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usül ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı araç davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 30.04.2011 tarihinde davalı şirketten satın aldığı aracın boyasında açılmalar ve solmalar olmasından dolayı 12.10.2011 tarihinde aracın üretimden kaynaklanan gizli ayıplı olduğunu belirterek sözleşmeyi feshettiğini ve ödediği bedelin iadesini içerir ihtarname gönderdiğini ancak talebinin haksız olarak davalı tarafından reddedildiğini ileri sürerek ayıplı aracın iadesi ile bedelinin ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu