Bu nedenle mahkemece oluşturulacak bilirkişi kurulu ile hükme esas alınan bedel artırım dosyasındaki yapı nitelikleri ve yıpranma oranları da dikkate alınarak, binanın ve müştemilatının dava tarihindeki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mimarlık ve Mühendislik Hizmet bedellerinin hesaplanmasında kullanılacak yapı yaklaşık birim maliyetleri hakkındaki tebliğ dikkate alınarak değerinin belirlenmesi gerekirken, bedel artırım davasında belirlenen 2001 yılındaki değerine hükmedilmesi, Doğru olmadığı gibi, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden...
ayıplı imal ve eksiklikler oranında bedel indirimi ile iadesi ve geç teslimden dolayı kira tazminatı olarak şimdilik 17.500,00 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda; davacı bedel iadesi talebi ile eldeki davayı açmış olup bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece kararın gerekçesinde "Davacının davasının kabulüne, ... ili, ... ilçesi, ..., 446 parsel ... ... Havzası kısa mesafeli koruma alanında kaldığından ve davacının talebi bedel yönünde olmakla; ... yönünden 57.656,25 TL, ... yönünden 172.968,75 TL olmak üzere toplam 230.625,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine " karar verilmişse de, kısa kararda " 1- Davacının davasının kabulüne, ... ili, ... ilçesi, ..., 446 parsel ... ......
Davalı ancak otomobili açık bir müzayededen veya pazardan veya ona benzer eşya satan bir tüccardan satın almış olması halinde bedel isteyebilir. Davalı dava konusu otomobili satın aldığını söylediği açık oto pazarının bir resmiyeti ve kaydı bulunmadığından MK.'nun 989 maddelerinde sayılan nitelikteki bir yer olduğu kabul edilemez. Davacının, adına kayıtlı otomobili dolandırıcılık yöntemi ile davalıya satmış olanlar ile birlikte hareket ettiğini gösteren bir bilgi ve iddia da yoktur. O halde dava konusu aracı, çalan kişiden geçersiz sözleşme ile satın almış olan davalı, çalıntı aracın gerçek maliki olan davacıdan bedel talep edemez. Bu nedenlerle dava konusu aracın bedel ödenmeden davacıya iadesine karar verilmelidir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir....
kazada %35 oranında kusurlu bulunmuştur. 29/09/2015 tarihli celsede davacı vekili işgücü kaybı ile ilgili bir talepleri olmadığını, taleplerinin tedavi ve yol giderlerinden ibaret maddi tazminat ile manevi tazminata ilişkin olduğunu, maddi tazminatı ihbar olunan sigorta şirketinden tahsil ettiklerini, 26.872 TL bedel aldıklarını, ayrıca davalı ... tarafından da 15.000 TL tutarında ve manevi tazminat adı altında bir bedel ödendiğini beyan etmiş, davalı ... vekili tedavi ve yol gideri olmak üzere maddi ve manevi tazminat olarak toplam 38.000 küsur TL ödendiğini, bu bedelin içinde maddi ve manevi tazminat bedeli de bulunduğunu, icra takibi sonucundaki kapak bedelini davacı vekilinin hesabına yatırdıklarını beyan etmiş, mahkemece davanın konusunun kalmaması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı ,sözleşmeden dönülerek satış bedelinin iadesi istemlidir. Davacı vekili; davacının, davalıdan 20/02/2015 tarihinde 44.280,00 TL bedel mukabilinde balya makinesi satın aldığını, ancak makinenin sürekli arıza vermesi sebebiyle verimli kullanılamadığını, makinedeki ayıbın davalı tarafından giderilmediğini ileri sürerek dava konusu balya makinesinin davalıya iadesi ile ayıplı mal bedeli olan 44.280,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; makinedeki sorunun kullanıcıdan kaynaklı olduğunu, makinenin ayıplı satılmadığını, davacının seçimlik haklarından ücretsiz onarımı tercih ettiğini, davalı tarafından bu talebi reddedilmedikçe bedel iadesi isteyemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve bedel iadesi ... ile ... aralarındaki tapu iptali, tescil ve bedel iadesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24.02.2011 gün ve 641/72 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 106,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 315,38 TL'nin temyiz eden davalıdan alınmasına 16.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, davalının bedel iadesi talebini kabul etmemesi üzerine 30 günlük süre içerisinde 22.09.2005 tarihinde Tüketici Hakem Heyetine de başvurmuştur. Öyle ise mahkemece, ayıplı olduğu ihtilafsız olan bilgisayar için davacının ödediği miktar yönünden iadesi ile verilen senedin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Sonuç:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 3.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda taraflar ilişkinin alım-satım olduğunu ileri sürmüş iseler de; BK’nın 355. maddesi hükmünce davalı yüklenici iş sahibinin vermeyi taahhüt ettiği bir bedel karşılığında bir şey imâlini (güvenlik sistemi temin, montaj, kullanım için eğitim işlerini) üstlendiğinden taraflar arasındaki ilişki alım-satım değil eser sözleşmesi ilişkisidir. Eser sözleşmelerinde yüklenicinin asıl borcu edimini sözleşme ve ekleri, fen ve tekniği ile varsa projesi ve ruhsatı ile iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlayıp teslim etmektir. Ayıp, sözleşmede kararlaştırılan vasıfların veya lüzumlu vasıflardan bir ya da bir kaçının eserde bulunmaması halidir. Ayıbın niteliğine göre BK’nın 360. maddesi uyarınca iş sahibinin, eseri kabulden kaçınma (sözleşmenin feshi), bedel indirimi, ayıpların giderilmesi ve ayıp nedeniyle tazminat isteme hakkı vardır....
KARAR Davacı, davalı firmadan 18.01.2006 tarihinde sıfır km. araç satın aldığını, ancak araçta 3 yıllık ... süresi içerisinde motor arızası, şanzıman arızası gibi önemli arızalar meydana geldiğini, aracın motorunun değiştiğini, serviste her seferinde tamirat yapıldığını belirterek aracın davalıya iadesi ile araç için ödediği bedel ile aracı kullanamadığı süreler için fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 500 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....