Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 1982/18 esas sayılı dosyası kapsamında bedel artırımı davası açıldığı ve yapılan yargılama sonucunda 1982/18 esas 1982/338 karar sayılı kararı ile bedel artırımına karar verildiği, bu şekilde; bedel artırımı davası da mevcut olmakla kamulaştırma işleminden haberdar olan muris bakımından usulünce kamulaştırma işleminin söz konusu olduğu, dolayısıyla davalı idarenin taşınmaz üzerinde kamulaştırmasız bir el atmasının bulunmadığı, nitekim; davacı tarafından Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/87 esas sayılı dosyası kapsamında açılan el atmanın önlenmesi davasının aynı gerekçelerle reddedildiği ve Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği, buna göre; kesinleşmiş mahkeme kararı ile de "davalının kamulaştırmasız el atmasının olmadığı" sabit olan durumda ecrimisil koşullarının oluşmadığı, dosyadaki incelenen tüm belgelerden anlaşılmıştır....

K A R Ş I O Y : Ortaklarını konut sahibi yapmak amacıyla kurulan ve satın aldığı … dönüm arazide 350 konut yapmayı planlamışken araziye kısım kısım imar izni verilmesi ve … dönümünün otoyol yapımına ayrılması nedeniyle 1989 yılında 191, 1994 yılında da 53 konutu paydaşlarına teslim eden ve otoyola ayrılan arazinin kamulaştırılması üzerine kamulaştırma bedeli ve bedel artırımı davasıyla hüküm altına alınan ve tahsil edilen bedeli anasözleşmesinde ortak dışı işlemlerden sağlanan kazancın dağıtımını öngören kural bulunduğu ve amacına ulaştığı için ortaklarına dağıtmaya karar veren davacı kooperatifin, başvurusu üzerine Maliye Bakanlığınca verilen mukteza nedeniyle ihtirazi kayıtla verdiği beyanname üzerinden adına yapılan tahakkuku kaldıran vergi mahkemesi kararı temyiz edilmiştir....

    un kardeşi ... şirkete 02.06.1999 tarih 4803 sayılı Resmi Gazete de görüldüğü üzere davalı şirkete müdür olarak atandığını, davalı ... 2008 yılında emekli olduğunu ifade ederek bir kısım hisse talebinde bulunmuş 13 Mayıs 2008 tarihli 7061 sayılı Resmi Gazetede görüldüğü üzere İhsan Kondoz tarafından hisse devri yapıldığı, bu hisselere davalı tarafın bir bedel ödemeden devren iktisap ettiğini, davalı tarafın "*...un hisseleri göstermelik olarak davalı ...'e devredilecek ve davalı ...'in hissesi görünürde %70 e yükseltilecektir. *Sonrasında ... ve ... şirkete taşınmaz satın alınması için gereken 1.100.000,00 TL civarındaki parayı yatıracaklardır. *Akabinde uygun görülen taşınmaz satın alınacaktır. *Sonrasında şirkette sermaye artırımı yapılacaktır. *Bu sermaye arttırımında ... ve ... tarafından tarafından şirkete borç olarak verilen para kendi adlarına sermaye artışında kullanılacak ve hisseleri yükseltilecektir. *Bu şekilde parayı koyan ... ve ......

      nin vergi borçlarının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; Danıştay Dokuzuncu Dairesince verilen bozma kararına; ödeme emrinin, 2005 yılı vergi borçlarına ilişkin kısmı yönünden uymak suretiyle kabul eden, 3. ve 12. taksitleri hariç olmak üzere 2011 yılı için kurumlar vergisi matrah artırımı ile katma değer vergisi vergi artırımı borçlarına ilişkin kısmı yönünden ısrar edip reddeden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, kabule ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: İleri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir....

        Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesi gereği hükmolunan “1 yıl” hapis cezasından, 87/3. maddesi gereğince (1/6) oranında arttırım yapılarak “ 1yıl 2 ay hapis cezası” uygulandıktan sonra TCK'nin 29. maddesi uyarınca (1/4) oranında artırımı sırasında "10 ay 15 gün hapis cezası" yerine "11 ay 20 gün " hapis cezası, TCK'nin 62/1. maddesi uyarınca (1/6) oranında artırımı sırasında " 8 ay 22 gün hapis cezası" yerine "9 ay 22 gün" hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının, TCK'nin 29. maddesini uygulandığı paragrafından “11 ay 20 gün ” ibaresinin...

          ın payları üzerine müvekkili lehine rehin kurulmasını öngören hisse rehin sözleşmesi imzalanarak sözleşmenin davalı şirkete bildirildiğini ve pay defterine kayıt edildiğini, şirketin kurulduğu 2013 yılından bu yana sermaye artırımı yapmamasına rağmen, rehin tesisinden sonra yapılan 06.09.2017 tarihli genel kurulda sermaye artırımı kararı alınarak, şirket sermayesinin 7.250.000,00 artırılarak 7.500.000,00 TL'sına çıkarıldığını, ...’ın ekonomik sıkıntıda olması nedeniyle sermaye artırımına katılacak mali güce sahip olmadığının bilindiğini, artırımdaki amacın ...’ın azınlık haklarının ve hisse değerinin ortadan kaldırılması olduğunu, genel kurulca alınan sermaye artırımı karanının batıl olduğunu, şirket ortaklarının yasadan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki bu tür haklarını sınırlandıran kararların batıl olduğunu, rehin sözlemesinden haberdar olunmasından kısa süre sonra yapılan bu işlemin batıl olduğunu, kararla pay sahibi ...’ın vazgeçilmez nitelikteki azınlık haklarının ortadan kaldırdığını...

            Davalı vekili, savunmasında özetle; şirketin 09.08.2016 tarihli yönetim kurulu kararında belirtilen sermaye artırımı ihtiyacına yönelik gereksinimlerinin devam etmesi, rekabetçi piyasa koşulları dikkate alındığında, teknolojik yatırım yapılmasının bir zorunluluk haline gelmesi, canlı büyükbaş hayvan sayısı ile birlikte, bakım ve işçilik maliyetlerinin artması ve kredi borçlarının taksitlerinin yaklaşması nedeniyle sermaye artırımı ihtiyacı doğduğunu, bu nedenle sermaye artırımı kararı alınarak tescil edildiğini, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, pay sahibinin genel kurula katılarak sermaye artırımına katılmayacağını ve rüçhan hakkını kullanmayacağını beyan ettiğini, azınlık hakları ihlal edildiği belirtilen ortak ile davacı arasındaki hukuki ilişkinin dahi tartışmalı olduğunu, pay sahibinin soruşturma aşamasında verdiği beyanının bu hususu doğruladığını, sermaye artırımının pay sahibini zarara uğratmak amacıyla yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın eser sözleşmesi niteliğindeki montaj bedelini de içeren güç artırımı işinden kaynaklanmasına göre dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 15. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 26.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Ancak, Danıştay Onuncu Dairesinin 20/06/2017 tarih ve E:2016/12437, K:2017/3269 sayılı bozma kararına uyularak, Mahkemece takdiren %25 müterafik kusur oranı gözetilerek …ve …'un maddi tazminat istemleri için belirlenen toplam 43.800,33 TL maddi tazminatın, miktar artırımı dilekçesi öncesi istenen 2.000,00 TL'lik kısmının idareye başvuru tarihi olan 24/12/2013 tarihinden itibaren, miktar artırımı dilekçesi ile artırılan 41.800,33 TL'lik kısmının ise miktar artırımı dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği 24/02/2016 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi gerekirken, temyize konu kararın, kabul edilen maddi tazminat miktarının tamamının yasal faiz başlangıcının davalı idareye başvuru tarihi olarak belirlenmesine ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır....

                DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; Aylık 250 TL olan İştirak Nafakasının 750 TL. Artırımı ile Aylık 1000 TL'ye Çıkartılması Aylık 350 TL olan Yoksulluk Nafakasının 1150 TL. Artırımı ile Aylık 1500 TL. ye hükmedilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini " talep etmiştir. SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddini, yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasını" talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....

                UYAP Entegrasyonu