Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmün gerekçesinde imar uygulamasından önce davacının murisi ve davalının satın aldığı kişilerin gecekondu yapmak suretiyle tasarrufta bulundukları ancak özel parselasyon ve taksime ilişkin belge olmadığı ve fiili kullanımın tüm paydaşları kapsamadığı gerekçesiyle bu paylaşmaya değer verilmediği belirtilmiştir. Davacının murisi ile davalıya pay satan kişilerin imar uygulamasından önce dava konusu taşınmazda paylarına karşılık gelmek üzere belirli yerleri gecekondu yapmak suretiyle kullandıkları, bu kullanım biçiminin imar uygulamasından sonra da devam ettiği tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olması gerekmez....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2021 NUMARASI : 2020/377 ESAS - 2021/102 KARAR DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedel Arttırımı KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, Dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 16/01/2014 tarihinde Büyükçekmece 1.Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/31 E., 2018/416 Esas dosyasına ilişkin davayı ikame ettiğini, müvekkilinin maliki bulunduğu gayrimenkulün bulunduğu bölgede T3 2981 sayılı yasanın 10/c maddesi uyarınca yapılan şuyulandırma neticesinde müvekkiline ait 5.125,00 m2 yüz ölçümlü taşınmazdan 1.147,33 m2 düzenleme ortaklık payı düşüldüğünü, düzenleme ortaklık payı düşüldükten sonra müvekkiline 3.597,01 m2'lik yer verildiğini, bu taşınmazda müvekkilinin kalan payının bedele dönüştürüldüğünü, bedele dönüştürülen 380,66 m2'lik kısma idarece m2 'si 150,00...

    GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; 07/09/2016 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6745 sayılı yasanın 35. maddesi ile 2942 sayılı Kanuna eklenen geçici 12. madde gereğince; 24/2/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değerinin; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edileceği, tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenerek ortaya çıkan gerçek bedelin hak sahibine...

    Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; her ne kadar ilk derece mahkemesince, dava konusu satış işleminin imar uygulamasından sonra olduğu ve imar uygulamasından sonra dava dışı ...'ün taşınmazda fiilen kullanılmakta olduğu bir yer olmadığı belirtilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, dava konusu yerde bağımsız ve müstakil kullanılan bölümler bulunduğu dinlenen tanık beyanları ve keşif sonucu alınan bilirkişi raporuyla sabittir. Bu bağımsız bölümler ayrı ayrı tapularla maliklerine aitken Isparta Belediyesinin 14/05/2013 tarih ve 608 nolu kararı ile yapılan imar uygulaması sonucu tevhit edilerek tek tapuda paylı mülkiyete konu olmuştur. İmar uygulaması sonucu oluşan 8551 ada 5 parselin evveliyatı, ...,... ve 39 parseldir. 492 ada 39 parsel imar uygulamasından önce müstakilen davacı ...'a ait olup üzerinde tek katlı ev bulunmaktadır. İmar uygulamasından sonra da ...'ın müstakil evde kullanımı devam etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Elatmanın Önlenmesi Ve Eski Hale Getirme K A R A R Dava dilekçesi ve mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava imar uygulaması sonucu oluşan tapu kayıtlarının iptal edilerek imar uygulamasından önceki durumun ihyasına ve eski durumun gerçekleşip yolsuz tescilin ortadan kaldırılmasından sonra taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir....

        Yukarıda açıklanan ayrıcalıklar ile bir kimse kendi taşınmazı üzerine bütünleyici parça (ayrılmaz parça) niteliğinde yapı inşa etmiş, imar uygulaması sonucu bu yer üçüncü kişiye ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamamış ve imar parseli malikine karşı yapı sahibini koruma zorunluluğu duyulmuştur. 3194 sayılı İmar Kanununun 18/9.maddesi gereğince, bu gibi durumlarda bedel ödenmesi gereken yapılar, araziyle bütünleşen ondan özelliğini kaybetmeden ayrılması mümkün olmayan binalardır. Duvar gibi yapılar, arazinin bütünlüğünü bozmadan ondan kolaylıkla ayrılması mümkün yapılar olduğundan, binalarda olduğu gibi bunlara arazi sahibinin ayrıca bedel ödemesi gerekmez. Mahkemece bu saptama gözden kaçırılarak, davacının 23 sayılı parseli içerisinde imar uygulaması sonucu kaldığı anlaşılan duvar kısmı için ona bedel ödettirilmesi doğru olmadığından, karar bu nedenle bozulmalıdır....

          GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- İmar uygulamasından önceki 565 ada 14 sayılı parselin tapu kaydının hükmen oluştuğu anlaşıldığından, 565 ada 14 sayılı parsele ilişkin dava dosyasının dairesinden getirtilerek dosyasına konulması, 2- İmar uygulamasından önceki 565 ada 9, 10, 11, 12, 13, 19, ve 18 sayılı parsellerin kadastro tespitlerinin kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kesinleşmiş ise kadastro tespiti ile oluşan tapu kayıtlarının hükmen kesinleşenler varsa mahkeme ilamlarının getirtilerek dosyasına konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Davacı, 932 ada 3 parsel sayılı taşınmazın adına kayıtlıyken imar uygulamasından sonra davalı adına yolsuz olarak tescil edildiğini ileri sürerek, tapusunun iptali ile adına tescilini istemiştir. Taraflar arasında imar uygulamasından kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/07/2019 NUMARASI : 2015/344 Esas - 2019/292 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedel Artırım KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Tuğlacıbaşı Mahallesi, 1275 ada 69 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen kısmına takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile; 144.994,28- TL bedele hükmedilmiş, verilen karara karşı davalı idare vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hak düşürücü sürenin dolduğunu, bedelin fahiş belirlendiğini, bilirkişi raporunun yetersiz araştırma ile oluşturulduğunu ileri sürmüştür....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2019 NUMARASI : 2016/505 Esas - 2019/454 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedel Artırım KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelenmesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Eyüp İlçesi, Gümüşsuyu Mahallesi, 260 ada 105 parsel (ifrazen 597 ada 2 ve 3 parseller) sayılı taşınmazın imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen kısmına takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile; 53.115,00- TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacılara payları oranında verilmesine karar verilmiş olup, karara karşı davalı idare vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

              UYAP Entegrasyonu