Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yazılı başvurmaları, matrah ve vergi artırımı sonucu hesaplanan vergileri, raporun tebliğini izleyen aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde altı eşit taksitte ödemeleri ve maddede öngörülen diğer şartları yerine getirmeleri koşuluyla matrah artırımı hükümlerinden yararlanacakları sonucuna ulaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın Sermaye Artırımı taahhüdü nedeniyle girişilen takibe itirazın iptaline ilişkin bulunması nedeniyle temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 10.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, karşılıklı olarak açılan nafakaların kaldırılması, nafaka artırımı ve kişisel münasebetin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkin olup bağımsız olarak açılan nafaka talebi bulunmamaktadır. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, ....01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        maddesinin birinci fıkrasında ise; tam mükellefiyete tabi kurumların iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin 1987,1988 ve 1989 yıllarında satışından doğan kazançların tamamının satışın yapıldığı yılda kurum sermayesine ilave edilmesi,anonim şirketler yönünden sermaye artırımı nedeniyle çıkarılacak hisse senetlerinin nama yazılı olması ve en geç altı ay içinde borsaya kote ettirilmesi şartıyla sermayeye eklenen bu kazançların kurumlar vergisinden istisna olduğu belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, davacı şirket tarafından şirketin aktifinde kayıtlı gayrimenkulün satışı sonucu satış bedelinin sermayeye eklenmesine karar verildiği ve sermaye artırımının Ticaret Mahkemesi kararı ile onaylandığı ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca sermaye artırımına izin verildiği ve sermaye artırımı nedeniyle çıkarılan hisse senetlerinin İstanbul Menkul Kıymetler Borsasına kote ettirildiği anlaşılmıştır....

          Kullanıcı artırımı ürünlerinin Lisans anahtarlarıyla sistem çıktısında belirtildiği, 20/02/2019 düzenleme tarihinde ... tarafından, ... isimli şahsa/firmaya 1 adet ... Ana paket ile 1 adet ... Kullanıcı artırımı şeklinde 5 kullanıcı hesabını belirten ürünlerin satışının yapıldığı, 04/03/2019 düzenleme tarihinde ...-Ortak Bölge Tic isimli firma tarafından, ... isimli 1 adet ... Ana paket ile 1 adet ......

            Davacı tarafından eldeki davanın HMK 107 maddesi kapsamında belirsiz alacak davası olarak açıldığı, İlk Derece Mahkemesi yargılaması aşamasında davacı tarafından bedel artırımı yapılmadığı, belirsiz alacak davasında istinaf aşamasında bedel artırımı yapılamayacağı yönünde yasal bir düzenleme olmadığı, davacı vekili tarafından 24/02/2021 tarihinde bedel artırım dilekçesi verilerek talebin 7.814,19 TL'ye çıkarıldığı görülmüştür. Yukarıda hesaplandığı şekilde davacının talep edebileceği fazla mesai ücreti 4.270,73 TL net olarak hesaplandığından, davanın kısmen kabulü ile 4.270,73 TL net fazla mesai ücret alacağı kabul edilmiş, fazlaya ilişkin miktar reddedilmiş, reddedilen tutar karineye dayanan makul indirim nedeniyle oluştuğundan davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir. KARAR: Gerekçesi Yukarıda İzah Edildiği Üzere; Davalı vekilinin ve davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurularının kısmen kabulü ile; İSTANBUL ANADOLU 9....

            Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararında c ile gösterilen kısma değer düşüklüğü uygulanmayacağına karar verilmişse de mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda kazanılmış hak ihlal edilerek (A) ile gösterilen alana değer azalışı uygulanması gerektiğini, (A) harfi ile işaretlenmiş 25,02 m²lik alanın tapu kaydının iptaline karar vermiş ise de (A) harfi ile gösterilen alanın 25,02 m² olmadığı, bu alanın arta kalan alan olduğu hususları gözden kaçırılarak infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verildiğini, Mahkemece tazminata hükmedilmesine rağmen tescil yönünden hüküm kurulmadığını, davanın niteliği gereği kaldırma kararından sonra bedel artırımı dilekçesi verilmesi kanuna uygun olduğundan 11.06.2018 tarihli bedel artırımı dilekçesi dikkate alınarak kabul kararı verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. 2....

              Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, 20.10.2018 tarihli iş kazası nedeniyle açılan iş bu davada, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında toplam 705.878,57 TL maddi tazminat alacağı hesaplandığını, bilirkişi raporları doğrultusunda, kök davada, ıslah yoluyla toplam 395.101,00 TL maddi tazminat istendiğini ve bedel artırımı yoluyla da 245.535,56 TL daha artırım yapılarak nihai toplamda 640.636,56 TL maddi tazminat istendiğini; birleşen davada ise, bakiye toplam 65.242,01 TL maddi tazminat ile ayrıca toplam 360.000,00 TL de manevi tazminat istendiğini, böylece kök dava ve birleşen davada talep edilen toplam maddi tazminat miktarının 705.878,57 TL olduğunu, ne var ki, ilk derece mahkemesince 21.06.2022 tarihli nihai kararda, kök davada sadece ıslah miktarı olan toplam 395.101,00 TL üzerinden kabul kararı verdiğini, bedel artırımı ile arttırılan 245.535,56 TL’lik kısım yönünden ise ret kararı verdiğini, üstelik, neden ret kararı verildiğine dair bir gerekçe de yazılmadığını, birleşen...

              HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Yukarıda sözü edilen düzenlemelere göre, mükelleflerin 7143 sayılı Kanun kapsamında matrah artırdıkları takdirde, bu dönemler için haklarında vergi incelemesi ve tarhiyat yapılamayacağı, sahte belge düzenleyenlerin ise bu durumdan faydalanamayacakları, ancak sahte belge düzenleme fiillinden hareketle başlatılan vergi incelemesinin tamamlanması sonucu bu fiillerin varlığının tespit edilememesi durumunda Kanunda öngörülen şartların yerine getirilmesi koşuluyla matrah artırımı hükümlerinden yararlanılabileceği açıktır. Bu durumda, tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin davacı tarafından yapılan matrah artırımı başvurusunun reddi işleminin iptal edildiği ve 18/04/2022 tarihinde dosyaya sunulan dilekçe ve eklerinden davacının matrah artımında bulunduğu dikkate alındığında oluşan bu yeni hukuki durum değerlendirilerek yeniden bir karar verilmek üzere Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir....

                e 10/01/1992 tarihinde devredildiği, 5600 hissenin 24/06/1997 yılında sermaye artırımı ile 750 hissenin 28/11/1997 tarihinde 15 ayrı şahıs adına vekaleten hareket eden ... tarafından devir edilerek 6.490 hissenin 31/08/1998 tarihinde sermaye artırımı, 12980 hissenin 01/05/2000 tarihinde sermaye artırımı, 37920 hissenin 15/10/2002 tarihinde sermaye artırımı 53760 hissenin 20/03/2009 sermaye artırımı ile elde edildiği, toplam 80640 adet hissenin ... adına kayıtlı iken 17/08/2009 tarihinde ...'a devredildiği, hisse tablosu tanık beyanları ile birlikte değerlendirildiğinde davalı ...'e 10/01/1992 tarihinde 140 hissenin davacı tarafından devir edildiği, ondan sonraki sermaye artırımlarında hisse alım kısıtlaması nedeni ile çeşitli şahıslardan aldığı vekaletler ile satın alınan hisselerin ...'e devir edildiği, hisselerin aslında davacı ...'...

                  UYAP Entegrasyonu