Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı aracın değiştirilmesi- araç bedelinin iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile ... A.Ş. Vek. Av. ... ve ...A.Ş. Vek. Av. ...'nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, davacı tarafından satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla, aracın ayıpsız yenisiyle değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde ödenen bedelin iadesine ilişkin alacak davasıdır. Davalı ... A.Ş. vekili, müvekkilinin aracı satan şirket olmadığını bildirerek davanın husumet yönünden reddini istemiştir. Davalı ... A.Ş....

    K A R A R Davacı, 12.02.2010 tarihinde, davalı ... nin ürettiği koltuk takımı, orta sehba ve TV ünitesini diğer davalı ... Mobilya LTD ŞTİ'den aldığını, ancak ürünlerin ayıplı çıktığını, ayıpların onarım ile giderilemediğini ileri sürerek ödediği bedel olan 7988 TL nin faizi ile davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., davanın reddini dilemiş diğer davalı.....TD ŞTİ davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, ürünün ayıplı mal niteliğinde olduğunun kabulü ile, 7988 TL alacağın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline hükmedilmiş; karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Yerel mahkemece verilen 02.04.2013 günlü ilam temyiz eden ... Mobilya LTD ŞTİ'ye 17.04.2013 tarihinde tebliğ edilmiş ve temyiz dilekçesi 09.05.2013 tarihinde verilmiş olup, ... günlük yasal temyiz süresi geçmiş bulunmaktadır. Süresinden sonra verilen davalı ......

      Mahkemece, davanın kısmen kabulü, aracın davalıya iadesine, aracın fatura bedelinden 2.150,00 TL'lik değer kaybının mahsubu ile 33.022,00 TL araç bedelinin aracın davalılara iadesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava, satın alınan araçtaki boyanın gizli ayıplı olduğu iddiasıyla açılan aracın misli ile değiştirilmesi talebine ilişkindir. Mahkemece aracın bedelinin davacıya ödenmesine karar verilmiş ve fatura bedelinden aracın yaptığı kazalardan ve kullanım sırasında oluşan hasarlardan kaynaklanan değer kaybı düşülmüştür. Davacı dava dilekçesinde değişim ve bedel iadesi talebinden bulunmuştur. Davacın talebi öncelikle aracın misli ile değiştirilmesi talebidir....

        TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2020 NUMARASI : 2019/162 ESAS, 2020/25 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İSTANBUL 8. TÜKETİCİ MAHKEMESİ'nin 30/01/2020 tarihli ve 2019/162 Esas, 2020/25 Karar sayılı dosyasında verilen karar; Davacı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....

        Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.” Davacı, sözleşmeden dönerek bedel iadesini talep etmiş olup davaya konu ayıp nazara alındığında bedel iadesini gerektiren bir husus olmasa da çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince anılan yasanın 4/2. maddesine göre davacının ücretsiz onarım ve bedel indirim hakkının olup olmadığının da değerlendirilmesi gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere toplanan deliller doğrultusunda bedel indirimi ve ücretsiz onarım hususları gözetilerek hakkaniyete uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. 2-Bozma nedenine göre davalı ... nin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....

          Mahkemece, yasa gereği davacının sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep edebilmesinin ancak dava konusu malın da iadesi halinde mümkün olacağı, bu iadenin taşınmaz malda davacı adına olan tapu kaydının iptali ile tapunun eski hale getirilmesi ile mümkün olduğu, ancak yargılama sırasında davacı tarafın dava konusu taşınmazı dava dışı üçüncü şahsa tapuda satmış olduğu, hatta davacının sattığı şahısta son gelen tapu kaydına göre taşınmazı başka bir şahsa sattığı, dolayısı ile davacının taşınmazı davacıya iade edemeyecek durumda olduğu, ayıplı malda tüketicinin seçimlik hakları yenilik doğuran haklar olup bir defa kullanılmakla sona erdiği, tüketici olan davacının ayıplı taşınmazdan kaynaklı sözleşmeden dönme ve bedel iadesini talep ettiği, bu nedenle diğer seçimlik haklarını kullanmasının mümkün olmadığı, davacı tarafın ayıp nedeni ile taşınmazı değerinden aşağıya sattığına yönelik herhangi bir beyan ve iddiasının olmadığı benimsenerek davanın reddine karar verilmiştir....

            davalı eksper ... ve davalı ... şirketinin ayıplı onarım nedeniyle sorumluluklarının bulunmadığı, davalı ...'...

              Türk Borçlar Kanunu 131. maddesi uyarınca asıl alacak sona erdiği takdirde bağlı hak ve borçlarda sona ermiş olur. Bunun doğal sonucu olarak da asıl alacak sona erdiğinde faiz borcu da sona erer. Faiz alacağı asıl alacağın zamanaşımı süresine tabidir. Asıl alacak da ayıp nedeniyle dönme kapsamında talep edilen satış bedeline bağlı faiz ve munzam zararına ilişkin davada zamanaşımı dolduğundan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Konya 2....

              Bu durumda davacının ayıplı satıştan dolayı aracın bedelini talebe hakkının bulunduğunun kabulü gerekir. Davacı ilk talebinde her ne kadar bunu istemişse de, daha sonra talebini değiştirmek suretiyle aralarında kararlaştırılan 18.000,00TL bedel ile aracın tescil tarihindeki ortalama hasarlı değeri olan 9.500,00 TL arasındaki fark olan 8.500,00 TL’nin tazmini istemiştir. Mahkeme, aracın davacı tarafından 15.000,00 TL'ye 3.kişiye satıldığından bahisle davacının satın aldığı bedel ile sattığı bedel arasındaki fark olan 3.000,00 TL'ye hükmetmiştir. Ne var ki, davalının ve davacının sonraki satış bedeliyle bağlı tutulması mümkün değildir. O halde mahkemece, davalının kazanılmış hakları da gözetilmek suretiyle, davacının tescil tarihindeki ödediği bedel ile ayıplı araç bedeli arasındaki farkın davacıya verilmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

                Dosyada bulunan tespit raporunda deri yüzeyinde potlaşma olduğu, boyanan bölümlerin suni derinin esas rengi ile uyumlu olmadığından lekeli bir görünüm sergilediğ, bunun üretim ve servis hatasından kaynaklandığı belirtilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı yasanın 4. Maddesi uyarınca ,her ne kadar ayıbın 30 gün içinde ihbar yükümmlülüğü mevcut ise de, bu ayıbın açık olması veya bu süre içinde ortaya çıkması halinde söz konusudur. Ancak kullanım hatasından kaynaklanmayıp üretimden kaynaklanan ve zaman içinde ortaya çıkan ayıplar gizli ayıp olup, aynı yasanın 4/4. Maddesi gereğince " satılan malın ayıbı tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz" hükmü uyarınca gizli ayıbın varlığı halinde tüketici malın değiştirilmesini ya da bedel iadesi hakkını kullanabilir....

                  UYAP Entegrasyonu