Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/672 KARAR NO: 2021/662 DAVA : ALACAK (SATIM SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN) DAVA TARİHİ : 04/09/2020 KARAR TARİHİ : 24/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili Mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalıdan--- tarihli fatura ile ----satın alındığını, ürün satın alındıktan kısa bir süre sonra ----- teknik arızalar meydana gelmesi sebebi ile davacı tarafından servise bırakıldığını, servis bakımları sonucunda arızalar giderilemediği gibi davacının sözleşmeden dönme ve ürün bedelinin iadesi yönündeki taleplerinin davalı tarafından karşılanamadığını, davacı tarafından satın alınan üründe devamlı olarak teknik arızalar meydana gelmesi sebebi ile ürünün ayıplı olduğu servis formları ile de sabit olduğunu, davacı tarafından ürünün ayıp nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi yönündeki talebinin karşılanmadığını,...

    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, satın alınan aracın ayıplı olması nedeniyle ayıpsız misliyle değiştirilmesi veyahut bedel iadesi ile birlikte aracın fazladan tükettiği yakıt ve servis bünyesinde aldığı hasar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının, dava konusu araçta ücretsiz onarım hakkını kullanarak tükettiği, mevcut arızanın garanti kapsamında giderilmesi ile araçtan yararlanmamanın sürekli hale gelmediği ve dolayısıyla da diğer seçimlik haklarından nevi ile değiştirilmesi veya aracın bedelinin iadesi taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Az yukarıda belirtildiği gibi davacı tüketicinin yasadan kaynaklanan seçimlik hakları olan ayıpsız misliyle değiştirilme veyahut bedel iadesi talebinin yanında iddia ettiği maddi kayıp ve hasar niteliğinde olan tazminat talebinin olduğu göz ardı edilerek hüküm tesis edilmiştir....

      Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde ayıplı maldan kaynaklanan seçimlik hakların kullanılmasında hakkaniyet ve karşılıklı menfaat dengesi ilkeleri gözetilerek tüketicinin talebinden ve tercihinden farklı yönde karar verilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 4077 sayılı yasanın 4. maddesinde ayıplı mal tarif edildikten sonra tüketicinin haklarını, a- bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, b- malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, c- ayıp oranında bedel indirimi, d- ücretsiz onarım isteme olarak saymıştır. Yasa metninden de açıkça anlaşılacağı üzere tüketici bu haklarından dilediğini tercih edebilecektir. Bir başka ifadeyle tercih hakkı mahkemeye değil tüketiciye verilmiş, bu tercih hakkının kullanılmasında malın ayıplı olmasından başka ayıbın azlığı, küçüklüğü veya çokluğu şeklinde bir ölçüt getirilmemiştir....

        . - K A R A R - Dava, satıştan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuş, karşı dava yoluyla alınan ayıplı mal nedeniyle uğranılan zararın tazminini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama,toplanan deliller, benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre davalının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı, davacının satıştan kaynaklanan alacağının ......

          Mahkemece; açılan davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile, davacı tarafın 16.11.2006 tarihinde davalı taraftan 44.987.23TL bedel ile satın almış olduğu aracın iadesi ile, davacı tarafın talep etmiş olduğu 44.337.23TL ve tamirat için ... olduğu 1.520.45TL miktarın davalı taraftan alınarak, davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz olunmuştur. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının davalıdan satın aldığı araçta üretim hatası bulunduğu ve gizli ayıplı olduğu, dosyadaki delillerden anlaşılmıştır. Davacı, ödediği bedelin iadesi talepli bu davayı açmıştır. Ancak araç davacı elindeyken trafik kazası geçirmiş ve meydana gelen hasar tamir edilerek giderilmiştir....

            İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, davacı tüketiciye satışı yapılan aracın çekiş düşüklüğü ve katalizor arızası ayıpları sebebiyle ve onarım süresi aşıldığından 6502 sayılı yasanın 11/1- a maddesinde düzenlenen bedel iadesi seçimlik hakkının kullanılması talebiyle başlatılan takibe yapılan itirazın İİK 67.madde uyarınca icra harç ve masrafları ve avukatlık ücreti alacağı yönünden iptali talebinden ibarettir. Davaya konu aracın ayıplı olduğu ve davacının bedel iadesi talebinin davalılarca kabul edilerek protokole bağlandığı ve bedel iadesinin yapıldığı tartışma konusu olmayıp uyuşmazlığın çözümü için bedel iadesinin süresinde yapılmadığının tespiti gereklidir....

            HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, 6502 sayılı yasanın 8 ve devamı maddeleri uyarınca tüketici tarafından açılan, ayıplı malın ayıpsız misliyle değişimi, olmadığı taktirde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir....

            a iadesine karar verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesi gereğince ayıplı mal satışı nedeniyle tüketici sözleşmeden dönerek bedel iadesini istediğinde satıcı bedelini iade ederken, alıcının da satışa konu ayıplı ürünü aynı anda iade etmesi gerekir. Ayıplı ürün iade edilmedikçe, satıcı ürün bedelini iade etmekte temerrüde düşmez. Somut olayda da ayıplı ürünün davalı satıcıya iade edilmediği anlaşıldığından faiz başlangıcının ayıplı ürünün iade tarihinden başlaması gerekir. Aksi düşünce, davacının sebepsiz zenginleşmesine sebep olur. Mahkemenin bu yönü göz ardı ederek aracın iadesi tarihinden itibaren avans faizine hükmetmesi gerekirken dava tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK’nun 438/7. maddesi gereğidir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan.......A.Ş. tarafından ithal edilen ve diğer davalı tarafından satışı yapılan aracı 44.800,00.-TL'ye satın aldığını, araçta boya dökülmesi meydana geldiğini, tüm müdahalelere rağmen boya dökülmesinin önüne geçilemediğini ileri sürerek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, bu olmaz ise ayıplı aracın davalılara iadesi ile araç için ödediği bedel ve yaptırdırdığı ek işler için toplam 46.600,00.- TL, iş ve güçten kaldığı dönemde elde edemediği gelirler için 1.000,00.-TL ve uğradığı manevi zararların karşılanması için de 2.000,00....

                Davacı eldeki davada, davalıdan satın aldığı aracın gizli ayıplı olarak kendisine satıldığı gerekçesiyle ödediği bedel ve yaptığı masrafların tahsilini istemiş bulunmaktadır. Dosya içinde bulunan belgelerden ve dava dilekçesindeki açıklamalardan, dava konusu aracın 2.8.2012 tarihli noter satış sözleşmesi ile davacıya 19500 TL bedel ile satıldığı anlaşılmaktadır. Davacının satış tarihinden sonra 22.9.2012 tarihinde yetkili servise müracaat ederek aracını incelettiği ve araçta çok sayıda arıza ile tamir edildiğinin belirlendiği, davacının akabinde 25.9.2012 tarihinde eldeki davayı açtığı da sabittir. Hemen belirtmek gerekirki olayda tanık dinlenmesi koşulları bulunmadığından tanık dinlenemez ve tanık beyanı esas alınarak hükümde kurulamaz. Davacı dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanında aracın pert kaydının bulunduğunu ileri sürmüş olup, bu husus yeterince araştırılmamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu