Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık, davacı tarafından dikilip yetiştirilen ve davalının taşınmazında bulunan fıstık ağaçları yönünden davalının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği ve kapsamı noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken, diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir....

    Hükmü, taraflar temyiz etmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile taşınmazın ifrazı suretiyle bir kısmının davacı adına tesciline yasal olanak bulunmadığına göre davacının bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Davalının temyiz itirazlarına gelince; Asıl davadaki ikinci kademedeki istek, başkasının arazisine kendi malzemesi ile bina yapan malzeme sahibinin yapı bedelinin tahsiline ilişkindir. Gerçekten, arazi sahibinin yapılan inşaatın kaldırılmasını istememesi veya talep etmesine rağmen aşırı bir zararın doğması sebebiyle yapının yıkılamaması durumunda arazi malikinin malvarlığında sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden bu zenginleşmeye karşılık taşınmaz malikinin malzeme malikine bir tazminat ödemesi gerekmektedir. Türk Medeni Kanununun 723. maddesinden kaynaklanan tazminat tutarı malzeme malikinin iyiniyetli veya kö-tüniyetli olmasına göre değişir....

      Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Yapılan bu açıklamalara göre zenginleşmenin; dava konusu taşınmazın, davacı tarafından davalıya teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur. Somut olayda ise; taşınmazda zilyet olduğunu açıklayan davacı, zilyetliğinin sona erdiğini ileri sürmediği gibi bu yönde bir delilde sunmamıştır....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2019 NUMARASI : 2018/815 ESAS - 2019/460 KARAR DAVA KONUSU : Sebepsiz Zenginleşme İddiasına Dayalı Alacak KARAR : Mersin 3....

        Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunan da bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. HGK'nun 05/12/1984 tarih ve 1982/13-387 esas, 1984/997 karar sayılı kararı ile herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin idare tarafından BK'nın sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği açıklanmıştır....

          Dava konusu alacak, sosyal yardım ödemelerinden eksik gelir ve damga vergisi kesilmesi nedeniyle davalıya yapılan fazla ödemenin tahsiline ilişkindir. Dava konusu fazla ödemenin, idarenin bir şart tasarrufuna dayanmadığı, salt hatalı ödemeden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. TBK. m.77/1'e göre; zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK. m. 79 ve 80'de "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir....

            Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Yapılan bu açıklamalara göre zenginleşmenin; dava konusu taşınmazın, davacı tarafından davalıya teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur. Hal böyle olunca, mahkemece; davacının taşınmazı dava tarihi itibariyle kullandığı ve zilyetliğinin devam ettiği anlaşıldığına göre, davacı tarafça taşınmaza dikilen ağaçlar yönünden sebepsiz zenginleşme olgusunun henüz gerçekleşmediği gözetilerek, bu yöne ilişen istemin hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

              Sebepsiz zenginleşme, bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Taraflar arasında akdedilen adi yazılı satış vaadi sözleşmesi kanununun aradığı resmi şekilde yapılmadığı için geçersizdir. Hukuken geçersiz olan sözleşmeden doğan bu uyuşmazlık sebepsiz zenginleşme ilkelerine göre çözülecektir. Bu sebeple taraflar, geçersiz sözleşme gereğince karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlüdürler. Kural olarak, alıcı satışa konu taşınmazı iade edip satıcıyı temerrüde düşürmedikçe, satış bedeli için faiz isteyemez. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle gecikme faizi istenebilmesi için BK'nun 101.madde hükmü gereğince borçlunun (haksız zenginleşenin) ya bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Buna göre hüküm altına alınan asıl alacak için faize, borçlu davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir....

                Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının sebebi zarar değil, alacaklının (davacının) mal varlığında meydana gelen eksilmedir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Davacının da dilekçesinde belirttiği üzere, dava konusu taşınmaz ilişkin ortaklığın giderilme davası kesinleşmiş, ancak taşınmaz henüz satılmamıştır. Sebepsiz zenginleşme durumu taşınmazın satılıp, bedelinin davalılar tarafından alınması durumunda gerçekleşecektir. Bu durumda, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmayıp, davanın bu nedenle reddi gerekir ise de, sonuç itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 06/11/2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  konulmasına, manevi baskı kurularak imzalatılan 18.09.2015 tarihli sözleşmeye dayalı olarak sözleşme nedeniyle davalı tarafından ele geçirilen SRC Yapı Şirketinin %52 payı ve fabrika binası devrinin ve mal varlığının elden çıkarılması nedeniyle, davalının sebepsiz zenginleşme miktarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu