Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vahip sene geçmeden vefat ederse dava hakkı, mirasçılarına intikal eder ve mirasçılar senenin hitamına kadar rücu davası ikame edebilirler. Mevhubunleh, haksız olarak tasavvur ve tasmim ile vahibi öldürür veya rücu hakkını kullanmaktan menederse, mirasçılar hibenin feshini dava edebilirler.” düzenlemesi mevcuttur. 3.2.3. Bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır. Bu itibarla salt kullanılan sözlerin değil, tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir. Ayrıca amacın gerçekleşmeyeceğinin kesin biçimde anlaşılması tarihi ile bu tarihten itibaren 818 sayılı BK'nın 246. maddesine göre bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde bağıştan dönme (rücu) hakkının kullanılıp kullanılmadığının araştırılması da zorunludur. 3.3....

    Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme(rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir. Bağıştan dönme (rücu) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 295. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 244.) maddesinde aynen; “Bağışlayan, aşağıdaki durumlardan biri gerçekleşmişse, elden bağışlamayı veya yerine getirdiği bağışlama sözünü geri alabilir ve bağışlananın istem tarihindeki zenginleşmesi ölçüsünde,bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir. Bağıştan dönme(rücu), kurulmuş olan bir sözleşmeyi sonradan ortaya çıkan sebeplere göre sona erdiren yenilik doğurucu bir hak olduğundan, bağışlanan ancak dönme(rücu) anında elinde kalan miktarı vermekle yükümlüdür....

    Öte yandan bağıştan dönme (rücu), bağışlayanın bağışlanana varması gerekli tek taraflı beyanıyla geriye yürüyerek (makable şamil) hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme (rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı alacak isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK.'nın 244/3. TBK.'...

        Davalı, 729 ada 19 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümün bedelini bizzat kendisinin ödediğini, 229 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 8 nolu bağımsız bölüm yönünden de bağıştan rücu sebeplerinin oluşmadığını, evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağıştan dönme koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 8,20....

          ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, duruşma isteği masraf (pul) yokluğundan reddedilip, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkin olup, Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 132 ada 74 parsel sayılı taşınmazın 10.6.1997 tarihinde, davacı ... tarafından sembolik bedelle Yatılı Bölge Okulu yapılmak şartıyla davalı Hazineye temlik edildiği, bu haliyle anılan temlikin koşullu bağış niteliği taşıdığı anlaşılmaktadır. Ne var ki, davacı ...'nin, Yatılı Bölge Okulunun başka bir taşınmaz üzerine yapılması nedeniyle bağış koşulunun gerçekleşmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek taşınmazın iade edilmesine yönelik 6.1.2005 tarihli talebinin reddine ilişkin ... Deftardarlığı Milli Emlak Müdürlüğünün 26.2.2005 tarihli cevabi yazısının, ......

            Davalı erkeğin alacak davasına verdiği cevap dilekçesinde ve yargılama sırasında bağıştan rücu davası açacağını belirterek mahkemeden süre istediği, sürenin reddedilerek dosyanın karara çıkartıldığı, bağıştan rücu davası sonucunun çeyiz senedine ilişkin talep yönüyle bağlayıcı olduğu hususunun mahkemece gözetilmediği anlaşılmıştır. Bu halde ilk derece mahkemesince erkeğe bağıştan rücu davası açmak üzere kesin süre verilmesi, sonucuna göre işlem yapılması gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup, boşanma davasından tefrik edilen çeyiz senedine ilişkin kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davalı erkek vekilinin ziynet ve eşya alacağı davasına yönelik istinaf talebinin KABULÜ ile; Aksaray 1....

            Davacı vekili, 26.08.2013 tarihli dilekçesi ile belirlenen değer üzerinden davasını ıslah ettiği gibi ayrıca talebini bağıştan rücu nedeniyle arsa bedelinin ödenmesi karşılığında tapu iptali ve tescile dönüştürmüştür....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Bağıştan Rücu, Ziynet Ve Katılma Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. .K.. A R A R Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde davalı adına edinilen taşınmazlar, banka hesabında bulunan para ve altınlar nedeniyle 135.900,00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Ünlü vekili, davanın reddini savunmuştur....

                Davalı, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, taşınmazın kayıtsız ve şartsız bağışlandığını, bağıştan rücu koşulların oluşmadığını, taşınmazda başka paydaşlar bulunması nedeniyle semt spor sahasının yapılamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bağıştan rücu koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükümden sonra davacı; , hükümde harç miktarı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yanlış gösterilip hesaplandığından bahisle hükmün tavzihini istemiş ;mahkemece ,tavzih isteminin kabulüne karar verilmiştir. Asıl karar ve tavzih kararı ,davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Bilindiği üzere; hükümlerin tavzihini düzenleyen 6100 sayılı HMK. nun 305. (1086 sayılı HUMK....

                  UYAP Entegrasyonu