WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Açılan davalar bağıştan rücu ve bağış vaadinden kaynaklı alacak davasıdır. HMK'nın 355. maddesi uyarınca re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında, istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Erkeğin davası yönünden; Hukuken bağış niteliğinde olan, düğünde takılan ziynet eşyaları yasada belirtilen belirli nedenlerin oluşması durumunda bağıştan dönülmek suretiyle geri istenebilir. Bağışlananın, bağışlayana veya yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemesi, bağışlayana veya onun ailesinden bir kimseye karşı kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davranması veya yüklemeli bağışlamada haklı bir sebep olmaksızın yüklemeyi yerine getirmemesi durumlarında bağışlayan, elden bağışlamayı veya yerine getirdiği bağışlama sözünü geri alabilir ve bağışlananın istem tarihindeki zenginleşmesi ölçüsünde, bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir (TBK madde 295)....

Hukuk Dairesi 2015/4798 esas ve 2015/9505 Karar sayılı ilamında karşı dava olarak açılan bağıştan rücu davasının kusur nispetinde mahkemece değerlendirilmesi gerektiğini belirtildiğini, davalı tarafından talep edilen ziynetler ve ev eşyaları bakımından boşanma dava dosyasından da açıkça görüleceği üzere bağıştan rücu koşulları oluştuğunu, öncelikle bağıştan rücu edildiğinin tespiti ile davalıya bağışlanması vaad edilen çeyiz ve ziynet eşyalarının bağışlanma vaadinden rücu edildiğinin tespitine, bağışlanan ziynet ve ev eşyalarının davacıya aidiyeti ile var olanlarının davacıya aynen, olmayanların bedelinin şimdilik 1.000 TL'nin (fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere) davalıdan alınarak davacıya iadesini talep ve dava etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL-ALACAK Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve bağıştan rücu hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca alacak isteklerine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-ALACAK Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil- alacak davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa bedel isteğine ilişkindir. Davacı, 5 nolu bağımsız bölümü eşi olan davalı adına satın aldığını, davalının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, bağıştan dönme şartlarının oluştuğunu belirterek tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde taşınmazın dava tarihindeki değerinin tahsilini istemiş, yargılama sırasında ölümüyle davayı mirasçıları takip etmiştir....

      Mahkemece, çekişmeli taşınmazların maliki ... tarafından bağışlamadan rücu edildiği, rücu beyanı ile davacıların taşınmazlarda miras hakkının kalmadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Borçlar Kanunu'nun 237/1. maddesinde menkul bağışının ne şekilde yapılacağı düzenlenmiş olup buna göre bağışlanan şeyin teslim edilmesiyle bağış sözleşmesi gerçekleşecektir. Tapusuz taşınmazlar da menkul hükmünde olduklarından bağış işlemi herhangi bir şekle tabi olmadığı gibi bağışlamadan rücu işlemi de herhangi bir şekle tabi değildir. Bağış işlemi zilyetliğin devri ile gerçekleşir. Bu husus mahkemenin de kabulündedir. Bağıştan dönme bağışlayanın tek taraflı bağışlanana varması gerekli beyanıyla geriye yürürlü olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Borçlar Kanunu'nun 244. maddesinde ise bağıştan rücu sebepleri düzenlenmiştir....

        Somut olayda, davacı tarafça keşide edilen çeklerden kaynaklı bağışlamadan rücu ve menfi tespit talepli iş bu davanın Mahkememizde açıldığı, uyuşmazlığın temeli olan çekin, kıymetli evrak olarak Ticaret Kanununda tanımlı ve Yasada düzenlendiği..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 20....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece davanın hangi nedenle reddedildiği konusunda herhangi bir gerekçe belirtilmeden hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, davacı taraf çekişmeli taşınmazı cami yapılmak üzere bağışladığını ancak bağış tarihinde tapusunun olmaması nedeniyle iade edildiğini öne sürerek dava açtığı halde bağış ve bağıştan rücu koşulları araştırılmaksızın hüküm kurulmasının dahi isabetsiz olduğu, tapusuz taşınmazların menkul hükmünde olduklarından bağış işleminin herhangi bir şekle tabi olmadığı gibi bağışlamadan rücu işleminin de herhangi bir şekle tabi olmadığı, bağış işleminin zilyetliğin devri ile gerçekleşeceği ve bağıştan dönmenin bağışlayanın tek taraflı bağışlanana varması gerekli beyanıyla geriye yürürlü...

            DAVA Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçelerinde; davacıya ait taşınmazda bulunan natamam durumdaki inşaatın tamamlanması, işletilmesi ve sonrasında davacıya devri konusunda taraflar arasında 23.09.2009 tarihli Yap-İşlet-Devret Sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmede davalının aylık işletme bedeli ve her işletme yılı için 400.000 USD bağış yapmayı kabul ettiğini, ancak borçlarını ödemediğini ileri sürerek, asıl davada, 23.12.2011-23.12.2012 tarihleri arasındaki ilk işletme yılı için 200.000 USD bağış tutarı ve ayrıca Ocak 2013 ve Şubat 2013 dönemlerine ilişkin işletme bedellerinin geç yatırılmasından kaynaklı 79.000 USD gecikme cezası olmak üzere toplam 279.000 USD; birleşen 2014/192 E. sayılı davada, 23.12.2012-23.12.2013 dönemine ilişkin bağış bedeli 400.000 USD; birleşen 2015/135 E. sayılı davada 23.12.2013-23.12.2014 dönemine ilişkin bağış bedeli 400.000 USD; birleşen 2016/194 E. sayılı davada 23.12.2014-23.12.2015 dönemine ilişkin bağış bedeli 400.000 USD; birleşen 2017/141...

              Yokarıbaş vekili, dava konusu 183 ada 1 nolu parseldeki 4 ve 13 nolu bağımsız bölümlerin alım bedellerinin tamamının vekil edeni tarafından karşılanıp güvene dayanarak davalı eş adına tescil edildiğini, bunun gizli bağış niteliğinde olduğunu ancak sonradan davalının evi terk etmesi nedeniyle bağıştan rücu koşullarının gerçekleştiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... Yokarıbaş vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, bağış işleminin resmi şekilde yapılmadığı, satış akdinde davacının taraf olmadığı, bağıştan rücu koşullarının gerçekleşmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 6767 parsel sayılı taşınmazını kardeşi olan davalıya birlikte aynı yerde yaşamak düşüncesiyle bedelsiz olarak bağışladığını, davalının devir işleminden sonra aile fertlerine hakaretler ettiğini,bağıştan rücu yasal koşullarının oluştuğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescil istemiştir. Davalı, bağıştan dönme koşullarının oluşmadığını, dava konusu taşınmazın bağış amacıyla verilmediğini, muris babaları tarafından kendisine verildiğini ve bu arsa üzerine ev yaptığını, kadastro sırasında davacı adına tescil olduğunu ve davacının taşınmazını bağış yoluyla geri verdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu