Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Daire'sinin görevini belirleyen kısmın 6. bendinde "Tapuda bağış suretiyle gerçekleştirilen temliki tasarruflar hakkında; TBK'nın 290, 291,292, 293, 294 ve 295. maddelerine dayanılarak (bağışlamadan rücu koşullarının gerçekleştiği, koşullu bağıştan koşulun yerine getirilmemesi nedeniyle rücu, rücu koşuluyla bağıştan vazgeçme) açılan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar'' ile ilgili istinaf inceleme görevinin bu daireye verildiği anlaşılmakla talep hususunda aidiyet kararı vermek gerektiği değerlendirilmiştir. Antalya Bölge Adliye Mahkemesince daha önce AİDİYET kararı verilmiş olduğundan dairemiz ile 7. Hukuk Dairesi ve 1.Hukuk Dairesi arasında uyuşmazlık çıktığından bu uyuşmanın halli için dosyanın Antalya Bölge Adliyesi Başkanlar Kurulu'na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İstinaf talebini inceleme görevinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1....

DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden bağıştan rücu nedenine dayalı alacak, karşı dava yönünden ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığında bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, her iki dava reddedilmiş ve karar davalı-davacı kadın tarafından kendi açtığı dava yönünden temyiz edilmiş bulunduğundan, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli .... sayılı iş bölümü kararı gereğince, inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 11.02.2013 (Pzt.) .......

    Davalı, iddiaların doğru olmadığını, dava konusu taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, karşılığında bilezik ve altınlarını davacıya verdiğini, temlikin koşullu bağış olmadığını, bağıştan rücu koşullarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise, davanın kabulüne karar verilmesi halinde davacıya taşınmaz karşılığı verdiği 17 adet bilezik ile 11 adet Cumhuriyet altınının aynen iadesine, olmadığı taktirde ödeme tarihindeki bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....

      -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, çekişmeli taşınmazın yasa ve yönetmelik çerçevesinde bağış amacına uygun şekilde tasarruf edildiği, bağıştan rücu sonucu doğuracak ağırlıkta bir neden ortaya çıkmadığı anlaşıldığına göre; davacıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 01.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Aile ve 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,nişanlı olduğu dönemde davalıya verilen taşınmazın bağıştan rücu sebebiyle tapu iptali ve Tescil istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, evliliğin boşanma aşamasında olduğu ve nişanlılık dönemine istinaden açılmış bağışlamadan rucu sebebiyle Tapu İptali ve Tescil davası olduğu ve Borçlar Kanunun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, dava konusu taşınmaz malın evlilik ve evlilik öncesi nişan ilişkilerine dayanilarak verildiği iddia edilen taşınmaz olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki anlaşmazlığın Aile Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

            Davalı, davacının çekişmeli taşınmazları ölünceye kadar bakıp gözetmek koşuluyla bağışladığını, gerek bağıştan önce gerek bağıştan sonra davacıya karşı bakım ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirtiğini, sağlık sorunları ile ilgilendiğini, davacıya çektiği ihtar ile ortak yaşadıkları eve geri dönmesini istediğini, davacının parasını almadığını, davacının eve gelen arkadaşlarına tacizde bulunduğunu, basit olayların bağıştan rücuya sebebiyet vermeyeceğini bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 6098 sayılı TBK’nun 295. maddesinde düzenlenen bağıştan rücu koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 7 ve 10 nolu bağımsız bölümleri rücu koşuluyla eşi davalıya bağış suretiyle temlik ettiğini, davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmediğinden çıkan geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açtığını ileri sürerek bağıştan rücu nedeniyle tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, boşanma davasında davacı ile eşit kusurlu kabul edilerek boşanmalarına kara verildiğini, kararın henüz kesinleşmediğini, bağıştan rücu koşulunun gerçekleşmediğini belirtip davanın reddini savunmuştur....

                Davalılar, TBK’nun 297/1. fıkrası uyarınca davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, dava konusu taşınmazın evlilik birliği içerisinde yapılan birikim ile alındığını, davacı tarafından satın alınarak kendisine bağışlandığı iddiasının doğru olmadığını, usulsüz elde edilen belgeler ile açılan manevi tazminat davasındaki kabul kararının dikkate alınamayacağını, kaldı ki aldatma iddialarının da yersiz olduğunu, kabul etmediğini, temyiz incelemesinden kaçınmak için manevi tazminat davasının düşük bedelle açıldığını, bağıştan rücu koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, çekişmeli 215 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından 3. kişi ...’den 15/07/2010 tarihinde satın alma ile edinildiği, akitte herhangi bir şerh bulunmadığı, ortada koşullu bir bağış bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu da ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....

                  Hukuk Dairesi 2015/4798 esas ve 2015/9505 Karar sayılı ilamında karşı dava olarak açılan bağıştan rücu davasının kusur nispetinde mahkemece değerlendirilmesi gerektiğini belirtildiğini, davalı tarafından talep edilen ziynetler ve ev eşyaları bakımından boşanma dava dosyasından da açıkça görüleceği üzere bağıştan rücu koşulları oluştuğunu, öncelikle bağıştan rücu edildiğinin tespiti ile davalıya bağışlanması vaad edilen çeyiz ve ziynet eşyalarının bağışlanma vaadinden rücu edildiğinin tespitine, bağışlanan ziynet ve ev eşyalarının davacıya aidiyeti ile var olanlarının davacıya aynen, olmayanların bedelinin şimdilik 1.000 TL'nin (fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere) davalıdan alınarak davacıya iadesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu