nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup; davalı davanın bir yıllık süre içinde açılmadığını savunmuş, mahkemece de davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının, kayden maliki olduğu çekişme konusu 46 parsel sayılı taşınmazı okul yapılması şartıyla bağışlamak istediğini davalı kuruma bildirdiği, talebinin kabul edilmesi üzerine 17.03.1987 tarihli akitle taşınmazın kayıtsız şartsız davalıya bağış suretiyle temlik edildiği; eldeki davanın ise, geçen süre zarfında bağış koşulunun gerçekleşmediği ileri sürülerek açıldığı görülmektedir. Bilindiği üzere; bağıştan dönme (rücu), bağışlayanın tek yanlı ve bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır....
Noterliğince düzenlenen 30/07/2010 tarih ve 11990 yevmiye numaralı mehir senedi ile davalıya bağışlamayı taahhüt ettiği ziynet ve eşyalar yönünden bağıştan rücu ettiğinin tespitine, ayrıca mehir senedinde tahahhüt edilip davalıya teslim edilmiş ziynetlerin değeri olan 16.980 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; sadakat yükümlülüğünü yerine getirdiğini ileri sürerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; boşanma davasında taraflar her ne kadar eşit kusurlu sayılmış iseler de kadının telefonla başkaları ile güven sarsıcı şekilde görüşmeler yaptığı, bu durumun koca yönünden katlanılmasının düşünelemeyeceği, davacı yönünden bağıştan rücu şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, ... 1....
Davacı ile davalı Kenan evlenirken mehir senedi düzenlendiği, senette belirtilen eşya ve altının gelin ve damadın babası tarafından taraflara düğün hediyesi olarak hibe edildiği, bunların davacı tarafça müşterek haneye getirildiği, ayrılık halinde ispat yükü davalılarda olmak koşulu ile 1/2'sinin davacıya iade edileceğinin davalılarca taahhüt edildiği, buna göre senedin %50'sinin davacının babası, %50'sinin davalı Mehmet tarafından hibe edildiği, kadının babasının bağışı olan %50'den tarafların hissesine %25'er hisse düştüğü, yine davalı Mehmet'in bağışı olan %50'den tarafların hissesine %25'er hisse düştüğü, buna göre davacının babasından bağış suretiyle aldığı %25 hisse için davalıların bağıştan rücu edemeyeceği ancak davacının, davalı Mehmet'ten aldığı %25 hisse için bağıştan rücunun mümkün olduğu, davalıların bağıştan rücu definde bulundukları gibi bağıştan rücu davasını da açtıkları, bunun bekletici mesele yapılmasını talep etmelerine rağmen mahkeme tarafından bağıştan rücu davası...
İstinaf Nedenleri Davalı vekili, dava konusu taşınmazın satış işlemi ile devir alındığını, Mahkemece bağıştan rücu şeklindeki hukuki nitelemenin yanlış olduğunu, bu nedenle bağışlamaya dayanılarak tapu iptali ve tescil kararı verilemeceğini, aksi halde dahi bağıştan rücu davası açmak için hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. 3. Gerekçe ve Sonuç Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Dava, düğün öncesinde yapılan masrafların ve ziynet eşyalarının bağıştan rücu sebebine ve aynı zamanda haksız fiile dayalı tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ile gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İstinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın yasaya ve usule aykırı olduğunu, müvekkilinin davalıya boşanma davası açtığını, dosyanın 21/12/2016 tarihinde kesinleştiğini, sadakatsizlik gerekçesiyle kesinleşen boşanma kararından sonra bağıştan rücu davası açtıklarını, mahkemece davanın hak düşürücü süreden dolayı reddedildiğini, 6098 sayılı yasanın 295. maddesinin bağıştan rücu edilmesinin şarta bağladığını, bu şartlardan herhangi birisinin oluşmasının şart olduğunu, olayda davalının yasaya aykırı davranarak eşine olan sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediğinin yargı kararıyla kesinleşmiş olması karşısında davanın şartının gerçekleştiğini, yerel mahkemenin gerekçesinin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ilamına aykırı olduğunu bu nedenlerle yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bağışlamadan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 1. maddesinde “Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir." düzenlemesi yer almaktadır. 3.2.2. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun “Müruru zaman ve dava hakkının mirasçılara intikali” başlıklı 246. maddesinde; “Vahibin, rücu sebebine vakıf olduğu günden itibaren bir sene içinde hibeden rücu etmeğe hakkı vardır....
Bilindiği üzere; bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek taraflı bağışlanana varması gerekli beyanıyla geriye yürüyerek (makable şamil) hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse bağışlayan bağıştan dönme (rücu) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir. Bağıştan dönme (rücu) 6098 s. Türk Borçlar Kanununun 295. (818 s. Borçlar Kanununun 244.) maddesinde aynen; “Bağışlayan, aşağıdaki durumlardan biri gerçekleşmişse, elden bağışlamayı veya yerine getirdiği bağışlama sözünü geri alabilir ve bağışlananın istem tarihindeki zenginleşmesi ölçüsünde, bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir: 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, taraflar arasında bağışlamadan rücu hukuksal nedenine dayalı zamanaşımına uğramış çeklerin için bağışlamadan rücu ettiğinin tespiti, bu çeklerin bağışmadan rücu sebebiyle iadesine ilişkindir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın esası bağıştan rücu esasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 1. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki anılan dairece de görevsizlik kararı verildiğinden olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine 16/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....