WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVALILAR : ... v.d. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava, taşınmaz satış vaadinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup temyiz isteminin Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 01.12.2020 tarihli, 2017/1270 Esas, 2020/7971 Karar sayılı bozma ilamı uyarınca kurulan hükme yönelik olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 2024/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 05.06.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki satış vaadinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 16.06.2014 gün ve Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK’nın 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir....

      -2- 2008/1643 2008/4465 eşi olmasına İİY'nın 278/1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine, diğer taraftan Rukiye’nin borçlu olan kocası ...’in alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (İİY. 280/II), davalı ...’e yapılan satışta edimler arasında aşırı fark bulunmasına, İİY'nın 278/2 maddesinde edimler arasındaki aşırı farkın bağışlama hükmünde sayılıp yapılan tasarrufun iptale tabi olduğunun öngörülmesine, 3. kişi tarafından taşınmazın tasarruf tarihindeki bilirkişilerce belirlenen gerçek değerinin ödendiğinin yasal ve inandırıcı delillerle kanıtlanamamasına, edimler arasında fahiş farkın bulunduğu hallerde 3. kişinin iyi niyet iddiasının dinlenemeyeceğine davacı ...’nın babası ile birlikte iş ortaklığı olup babası yönünden 5.6.2001 tarihinde doğan borcu aynen kabul ettiğinin alaşılmasına...

        Davacılar, bağışlama şartının yerine getirilmediğini ileri sürerek tapu iptali ve miras payları oranında tescil isteği ile eldeki davayı açmışlardır. Gerçekten de, bağışlama tarihinden dava tarihine kadar mükellefiyet veya şarta ilişkin edimde bulunulmadığı, taşınmazın bağışlandığı şekilde aynen kaldığı, bağış koşulunun yerine getirilmediğinin sabit olduğu; 5283 sayılı yasa gereği sağlık tesislerinin Sağlık Bakanlığı’na devri nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sağlık tesisi yapma yetkisinin kalmadığı, bu durumda bağış koşulunun gerçekleşmesinin hiçbir şekilde mümkün bulunmadığı saptanarak kayıt maliki Sosyal Güvenlik Kurumu hakkında davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı ...’nun bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Davalı ...’nin temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere, kural olarak tapu iptal ve tescil davaları kayıt maliki aleyhine açılır....

          "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki satış vaadinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 08.07.2014 gün ve sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nun 440.maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

            Hukuken bağış niteliğinde olan düğünde takılan ziynet eşyaları yasada belirtilen belirli nedenlerin oluşması durumunda bağıştan dönülmek suretiyle geri istenebilir.Bağışlananın, bağışlayana veya yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemesi, bağışlayana veya onun ailesinden bir kimseye karşı kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davranması veya yüklemeli bağışlamada haklı bir sebep olmaksızın yüklemeyi yerine getirmemesi durumlarında bağışlayan, elden bağışlamayı veya yerine getirdiği bağışlama sözünü geri alabilir ve bağışlananın istem tarihindeki zenginleşmesi ölçüsünde, bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir (TBK madde 295). Düğünde takılan ziynetlerin iadesine ilişkin isteğin ise, Borçlar Kanunu madde 295 uyarınca bağışlamanın geri alınması hukuki sebebine dayanması halinde görevli mahkeme aile mahkemesi değil, genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Bu kapsamda somut olaya bakıldığında ise;1-......

              İcra Müdürlüğünün 2015/2164 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynı şartlarda devamına, şartlar oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı şirket ile imzalanan akit yapma vaadi sözleşmesinin ... isimli yetkili kişi tarafından imzalandığını ve geçerli olduğunu belirterek sözleşmeye aykırılık nedeni ile sözleşmenin 10. maddesi olan "vaadinden cayan taraf diğer tarafa ...yılı brüt asgari ücretinin 30 katı tutarında tazminat ödemeyi kabul eder" hükmüne dayanarak, davalı aleyhine başlattığı takibe vaki itirazın iptalini istemiştir. Davalı ise, dava konusu sözleşmenin altında yetkili kişi olan ... ...'ın ismi bulunmasına rağmen ismin altındaki imzanın yetkili olmayan bir kişiye ait olduğunu, ...'...

                Radyo Televizyon A.Ş'nin 2002 yılında bir yarışma düzenlediğini, yarışmanın birincisine kaset ve klip yapma ve tanıtımını üstlenme vaadinde bulunduğunu, diğer davalıların da yarışmaya sponsor olduklarını, yarışmada müvekkilinin birinci olduğu halde davalıların vaadlerini gerçekleştirmediğini, müvekkilinden demo istendiği için (5.000) TL masraf yaptığını, artık aynen ifadan beklenen yararın elde edilemeyeceğinden ödülün bedelini istediklerini ileri sürerek, (5.000) TL maddi ve (5.000) TL manevi tazminat ile (40.000) TL ödül bedelinin, temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar ... ile .... Radyo Televizyon A.Ş. vekilleri davanın reddini savunmuş, diğer davalı savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak, davalı .......

                  ve tüm mal varlığını yitireceğini" söylemek suretiyle korkutmaları sonucunda yapmak zorunda kaldığını, bu konu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduğu kişilerin tutuklanmamış olmaları sebebiyle de bağışlama sözleşmesinin iptaline ilişkin irade beyanını açıkça ortaya koyamadığını, iptal edilen bağışlama sözleşmesinin konusunu oluşturan arsanın tapu iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Mahkemenin bağış ile bağışlama sözünü birbirine karıştırdığını, ayrıca gerekçe ile hüküm arasında çelişki olduğunu, dava konusu alacak hakkında değerlendirme yaparken bağışlama sözünden dönme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin ortaya çıkartılması gerektiğini, nitekim mahkemenin de bu incelemenin yapılması gerektiğini kabul ettiğini, ancak bu incelemeyi eksik ve yanlış yaptığını, bağışlama sözünden dönme koşullarının gerçekleştiğine dair 21.11.2019 tarihli dilekçe ekinde kurumlar vergisi geçici beyannamelerini sunduklarını, 2019 yıl sonu itibariyle kesin olmayan faaliyet zararlarının 8,4milyon TL ve dönem zararlarının 5,7 milyon TL olarak gerçekleştiğini, mahkemenin bir yandan dava konusunu bağışlama sözü olarak nitelendirip bağışlama sözünden dönme koşullarını irdelerken diğer yandan bunu 10.05.2017 tarihli ek rapordaki tespitlerle sınırlı yapmasının hatalı olduğunu, mahkemenin bağışlama sözünden dönülebileceğini...

                    UYAP Entegrasyonu