DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının açmış olduğu bağımsız tedbir nafakası davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı erkeğin kadının tedbir nafakası davasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; hükme konu alacak miktarının; 18.06.2018 karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, tedbir nafakasına yönelik temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Açıklanan nedenle, davalı- davacı erkeğin bağımsız açılan tedbir nafakası davasının kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; tedbir nafakasının miktarı ve lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle davacı-karşı davalı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının erkeğin birleşen boşanma davasında Türk Medeni Kanunu'nun 169. maddesi uyarınca hükmedilen tedbir nafakası niteliğinde olduğu, davacı-karşı davalı kadının tedbir nafakası davasının ise kadının ayrı yaşama hakkı bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiği, bu nedenle Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası davası reddedilen davacı-karşı davalı kadın yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından; her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının açmış olduğu bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; hükme konu alacak miktarının 30.01.2019 karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, tedbir nafakasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-davacı kadının boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, karar vermek gerekmiştir....
Dairemizin 10/12/2018 tarih, 2018/3595 esas ve 2018/14175 karar sayılı kararında "Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle boşanma davasından bağımsız açılan birleşen tedbir nafakası davasında kendisi için istedği tedbir nafakası (TMK m. 197) talebinin de kabulü gerekirken; reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir" yazılacak iken sehven "Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle boşanma davasından bağımsız açılan birleşen tedbir nafakası davasında kendisi için istedği tedbir nafakası (TMK m. 197) talebinin de kabulü gerekirken; karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir" yazılmasının maddi hata olduğunun anlaşılmasına göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440.maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalının bağımsız açtığı tedbir nafakası davasında lehine tedbir nafakası takdir edildiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.19.10.2012 (...)...
Türk Medeni Kanunun 169 maddesi ve tedbir nafakasının niteliği nazara alındığında kadın lehine tedbir nafakası takdiri doğru ancak miktarı düşük olup kadın lehine 300,00 TL tedbir nafakasının tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına göre makul olduğu anlaşıldığından kadının tedbir nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek anılan miktarlar tedbir nafakası olarak belirlenmiştir. Her ne kadar kadın istinafında boşanma kararı verilmesi halinde yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de dilekçeler teatisinde bu hususta talepte bulunmadığı, sadece konu talepler hakkında hakkın saklı tutulmasını talep ettiği ancak ilk derece mahkemesi tarafından bu konuda her hangi bir hüküm kurulmadığı anlaşıldığından davalı kadının tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
O halde, davada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı-davalı kadın lehine, kısmen kabul edilen bağımsız tedbir nafakası davası ile reddedilen boşanma davası yönünden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretinin kadından alınarak hâzineye irat kaydına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Yargılama gideri haksız çıkan taraftan alınır (HMK m. 326). Davacı-davalı kadının bağımsız tedbir nafakası davası kısmen kabul edildiğine göre suçüstü ödeneğinden karşılanan yargılama giderlerinin davalı-davacı erkekten alınarak hâzineye irat kaydına karar verilmesine gerekirken, davacı-davalı kadından tahsiline hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Öte yandan; bozma ilâmına karşı verilen direnme kararı gözetildiğinde, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan uyuşmazlığa konu bağımsız tedbir nafakası davası hakkında açıklama yapmakta fayda görülmektedir. 24. Tedbir nafakası 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre eşe iki şekilde verilmektedir. Bunlardan ilki birlikte yaşamaya ara verilmesi sebebiyle eşe verilen bağımsız tedbir nafakası (TMK. md. 197) iken, diğeri boşanma veya ayrılık davası açılınca davanın devamı süresince geçici önlem olarak eşe verilen geçici tedbir (TMK. md. 169) nafakasıdır. 25. Davalı-birleşen davacı kadın eşin açmış olduğu ve eldeki davayla birleştirilmesine karar verilen dava TMK’nın 197 nci maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası niteliğindedir....
Bundan ayrı, ayrı yerlerde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK.nun 166.maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir (TMK. md.201). Diğer bir anlatımla, tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır. Tedbir nafakası davası, boşanma davasından bağımsız olarak açılabilir....