Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamına göre, davacının talebinin 08.01.1981 ile 31.12.1989 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun kapsamında Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemine yönelik olan davada, Mahkemece; “davacının davasının kısmen kabulüne, davacının vergi mükellfiyeti ve prim ödemelerine göre 01.01.1981 ile 31.03.1981 tarihleri arasında Bağkur zorunlu sigortalısı olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verildiği anlaşılmakla, davacının talep başlangıç tarihinin 08.01.1981 olmasına karşın, Mahkemece sigorta başlangıç tarihinin belirlenmesinde, taleple bağlı kalınarak, davacı yanın talep başlangıç tarihi esas alınmak suretiyle, karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözetilmemesi , isabetsiz olmuştur. Ne var ki bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10....

    Davacı, bozma sonrası talebini açıklayarak komisyoncuya teslim edilen ürünlerden dolayı 01.12.1999-22.04.2011 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanun 5510 sayılı Kanunun 4/1,b maddesi kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ve aksine Kurum işleminin iptalini talep etmiş olup, Mahkemece, açılan davanın kabulüne, davacının ilk prim tevkifatını takip eden ayın başı olan 01.12.1999-22.04.2011 tarihleri arası kesintisiz ve sürekli tarım bağkur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir. Mahkemece, 1999 ve 2000 yılları muhtelif aylara ait faturalarda ......

      nin üreticilerden aldığı sütlerden bağkur primi keserek SGK'ya yatırması gerekirken Ak Gıda A.Ş. üreticilerden bu prim kesintilerini yaparak bakiye kalan ücreti üreticilere ödemesine rağmen kesinti yapmış olduğu primleri 2002 yılının 3. ayına kadar SGK'ya yatırmadığını, bu sebeple müvekkilin sigortalılığının başlangıcı Ak Gıda San. ve Tic....

      itibaren Bağ-Kur zorunlu sigortalılığının tesbitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

      K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının 506 sayılı Yasa'ya tabi çakışan 477 günlük zorunlu sigortalı çalışmaları haricinde Tarım ... sigortalılığının geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne davacı tarafın zorunlu SSK sigortalılığı ile çakışan 1 yıl 9 ay 24 günlük tarım bağkur sigortalılık süresinin iptali ile; geriye kalan 9 yıl 11 ay 6 gün tarım bağkur sigortalılık suresinin geçerli olduğunun tespiti ile; davalı kurumun 01/07/1991 – 01/04/2003 yılları arasındaki 11 yıl 9 aylık tarım bağkurluluk sigortalılık süresinin 10 ay 5 güne düşüren işleminin iptaline karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir....

        Somut olayda ,davacının talebinin ve dava ile ulaşmak istediği sonucun bağkur ve ssk sigortalılık sürelerinin tespit edilerek yaşlılık aylığı bağlanmasına yönelik olduğu anlaşılmakla 11/09/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasanın 58 maddesiyle 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 54. madde gereği ,01.07.2011 tarihli ihya borçlanması ile sağlanan 2640 gün ... sigortalılığının geçerli olduğunun kabul edilmesi gerekirken ,davacının talebinin 2007-2009 yılları arasında bağkurlu olduğunun tespiti şeklinde dar yorumlanarak sadece bu sürede sigortalılığının tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kurumdan davacının sicil dosyası, tarım bağkur sicil dosyası, prim tevkifat belgeleri, müstahsil makbuzları getirtilmiş ve incelenmiştir....

            Tarım Bağ-Kur sigortalılığının yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Kanun'da, bildirimsiz kalan sigortalılar için 506 sayılı Kanunun 79. ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesinde öngörülen "hizmet tespiti" davasına koşut bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil, yada tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti" söz konusu olamayacaktır....

            Somut olayda, davacının 26.05.2014 tarihinde başlayan 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalılığının aynı gün sona erdiği, 10.03.1995 tarihli müstahsil makbuzundaki % 1' lik bağkur kesintisinin kurum hesabına intikal ettiği ancak ekli listesi bulunmadığı için davalı kurum tarafından kabul edilmediği, davacının 21.01.1995 tarihli %1' lik bağkur kesintisi olan müstahsil makbuzu sunduğu, yine bağkur kesintisi yapılıp yapılmadığı ve tarihi okunaklı olmayan bir kısım müstahsil makbuzları sunduğu, 1995- 2014 yılları arasında yukarıdaki ilkeler doğrultusunda teslim ettiği ürünlerden prim kesintisi yapılıp yapılmadığı araştırılıp buna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davacının tarım faaliyetine devam ettiği gerekçesiyle ilk tevkifat sonrasında 29.02.2012 tarihine kadar kesintisiz tarım bağkurluluğuna karar verildiği anlaşılmıştır....

              Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 30.6.2008 tarihli talebi doğrultusunda, prim kesintisine istinaden geriye dönük olarak 01.04.1996 tarihinden itibaren Tarım ... sigortalısı olarak tescilinin yapıldığı, davacının prim borcundan kurtulmak maksadı ile 21.8.2008 tarihli dilekçesi ile yaşı ileri olduğundan tarım bağkur sigortalı olmak istemediğini Kuruma bildirdiği, bu dilekçe üzerine davacının tarım bağkur sigortalılığının aynı tarih itibariyle iptal edildiği, ancak 6111 Sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesinden sonra davacının 3.5.2011 tarihli başvurusunda 6111 Sayılı Yasa'dan yararlanarak prim borçlarını ödemek istediğini Kuruma ilettiği, Kurumun 18.5.2011 tarihli yazısı ile davacıya daha önce verdiği dilekçeye istinaden sigortalılığının iptal edildiğini bildirdiği anlaşılmaktadır. Sözü edilen sosyal sigortalılık, kişinin Anayasa’da ifadesini bulan temel sosyal haklardan olan sosyal güvenlik hakkına ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu